Telif Hakları Sempozyumu’nun beşincisi Doğuş Üniversitesi Çengelköy Yerleşkesi’nde başladı. Telif sorunlarını masaya yatıran Sempozyum açılışında konuşan Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni, mevcut telif yasasının eser sahibinden çok sermayeyi öncelemesi nedeniyle hukuki sorunların ‘kangren’ haline geldiğini belirtti. Bu durumun ülkeyi 21. yüzyılın küresel rekabetinde geri bıraktığını vurgulayan Vayni, “Bu yarışı ıskalıyoruz, telif yasasını revize etmeliyiz” çağrısında bulundu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, Telif Hakları Derneği ve Doğuş Üniversitesi’nin iş birliğinde düzenlenen 5. Telif Hakları Sempozyumu başladı. Her yıl takip ettiğim Telif Hakları Sempozyumu, ülkemizde telif hukuku alanında parça parça yürütülen tartışmaları sistematik ve bilimsel bir zeminde birleştiren yetkin bir çalışma olarak öne çıkıyor. Sempozyumun her yıl yayımlanan tebliğler külliyatı da, Türkiye’deki fikri mülkiyet mevzuatında yer alan kronik aksaklıkları gidirme çabasında olan yasa yapıcılar için zengin bir veri kaynağı sunuyor. Bu başarının ardında, telif konusunda her yıl kültür sanat sektörünün bir alanında yaşanan sorunların masaya yatırılmasını ve tartışılmasını sağlayan Telif Hakları Derneği Başkanı Cafer Vayni’nin adanmışlığı var. Keza, sempozyuma gösterdiği istikrarlı destek dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vizyonu da bir övgüyü hak ediyor.

Doğuş Üniversitesi Çengelköy Yerleşkesi’nde gerçekleşen sempozyumun bu yılki ‘Güzel Sanatlarda Telif Hakları’ odağı ise, yasa koyucunun en acil müdahale etmesi gereken alanlara; yapay zekâ, NFT’ler, dövme sanatı gibi yeni sanat formları ekseninde yaşanan düzenleme boşluğuna net bir dille işaret eder nitelikte. Özetle, Türk hukuk sisteminin dijital çağ karşısındaki yapısal açmazlarını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren sempozyumda tebliğ sunan 27 kişilik bilimsel heyet, her yıl olduğu gibi bu sene de tartıştıkları konularla yasa koyuculara yönelik kapsamlı bir yol haritası çizdi.

Kamu çalışanları ve emeklilerden ek zam tepkisi! Adalet istiyoruz, ayrıcalık değil
Kamu çalışanları ve emeklilerden ek zam tepkisi! Adalet istiyoruz, ayrıcalık değil
İçeriği Görüntüle

CAFER VAYNİ: ESER SAHİBİ DEĞİL SERMAYE SAHİBİ ÖNCELENİYOR
Sempozyumun mimarı Cafer Vayni, açılış konuşmasında hukuki açmazı teşrih masasına yatırarak, telif konusunun uluslararası rekabet açısından kritik önemini vurguladı. Vayni, mevcut hukuki iklimin temelinde yatan sorunu “Çünkü sermaye ve eser sahibi tercihinde, eser sahiplerini değil de sermaye kesimini önceleyen bir anlayış söz konusu” cümleleriyle tanımladı. Bu tercihin telif alanında yarattığı krizi ise şu sözlerle derinleştirdi: “AB müktesebatının bakış açısı yerleşmediği sürece bu alanın kangren olmuş sorunları devam edecektir.”

Vayni, bu ihmalin doğrudan dünya çapında bir ekonomik kayba yol açtığına dikkat çekerek, “21. yüzyılda dünya rekabetinde gittikçe payı artan fikri mülkiyet konusunda Türkiye’nin rekabet edememesi, buradan pay alamaması demektir. Biz bu yarışı ıskalıyoruz, ıskalamamalıyız” sözleriyle acilen sürdürülebilir ve hak ihlallerinin önüne geçebilir bir telif yasasının yeniden revize edilmesi gerektiği çağrısında bulundu.

TELİF HAKKI ESASINDA BİR MEDENİYET SÖZLEŞMESİ

Sempozyum açılışındaki diğer konuşmacıları da, telif hakkının salt bir ticari hukuk enstrümanı değil, toplumsal bir değer yargısı olduğu konusunda mütekamil bir tanım sundular.

Doğuş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erkut Altındağ, telif hakkı için “Aslında bir hukuk meselesinden öte, insan emeğine duyulan saygının kurumsallaşmış hâlidir” diyerek konunun vicdani boyutunu öne çıkardı. Bu teorik açmazı, kendi filmi üzerinden yaşadığı dramatik korsan deneyimiyle somutlaştırdı: “Filmimiz Amazon’da yayınlandıktan sonra sadece 12 saat içerisinde Türkiye’deki 35 farklı korsan film sitesinde düştü.”

Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Sarısözen ise telif hakkına üst düzey bir anlam yükleyerek, yaratıcılığının kutsallığını muhafaza eden bir ‘medeniyet sözleşmesi’ olduğunu ifade etti.

FSEK DİJİTAL İHTİYACA CEVAP VEREMİYOR

Sempozyumun ilk gün oturumları, Fikri ve Sınai Haklar mevzuatının (FSEK) güncel içtihatlar karşısındaki dar kalıplarını teyit etti. Uzman tebliğler, özellikle eser sahipliği kriterlerinin teknolojik gelişmeler karşısında yeniden tanımlanması gerektiğini güçlü argümanlarla savundu. ‘Maymun Selfie Davası’ örneği ve ‘Yapay Zekânın Fırçası’ gibi başlıklar, güzel sanat eserlerinde ‘hususiyet’ kavramının geldiği son noktayı inceledi. ‘Trump Tapes’ örneği üzerinden yapılan mukayeseli hukuk analizleri ise kamu yararı, sanatsal ifade özgürlüğü ve telif hakkı dengesinin kurulmasında Türkiye’nin mevcut ceza hukuku hükümlerinin yetersizliğini ortaya koydu. Sempozyumda sunulan bu derinlikli analizler, TBMM’de telif mevzuatına yönelik atılacak adımlar için yasa koyucuya ışık tutacak bilimsel zemini hazırlar nitelikteydi. Sempozyum bugün de ‘Dijital Sanat Eserlerinde Telif Hakları’ ve ‘Güzel Sanat Eserleri Bağlamında Dövme Sanatı ve Telif Hakları’ gibi yeni nesil konuların ele alınmasıyla devam edecek. Yargı mensuplarının da aralarında bulunduğu akademisyen ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek panelin ardından yayınlanacak sonuç bildirgesiyle sona erecek.