Programda yaptığı konuşmasının başında, “Bugün sekizinci iftarını açtığımız, başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedî azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimden bizleri Ramazan ayı gibi Kadir gecesi ve bayrama da sağlıkla, afiyetle, esenlikle kavuşturmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMUN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNE YÖNELİK HER TÜRLÜ TEHDİTLE BAŞARIYLA MÜCADELE ETMEK DEVLETİN ASLİ GÖREVİDİR”

Dünyada pek çok insan topluluğu olmakla birlikte, bunlardan ancak bir kısmının millet olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, dünyanın en kadim, en köklü, en güçlü, en geniş coğrafyada hüküm sürmüş, en yüksek medeniyetlerini kurmuş milletlerin başında geliyoruz. Millet olabilmek için ortak bir dile, ortak bir inanca, ortak bir tarih şuuruna, güçlü bir ekonomiye ve bunların hepsinin üzerinde inşa edileceği bir vatana ihtiyaç vardır. Coğrafyayı vatan hâline getiren, üzerinde işte bu unsurlar etrafında kenetlenmiş bir insan topluluğunun yaşıyor olmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.  

Bireyden başlayıp topyekûn millete kadar uzanan insan topluluğunu bir arada tutmanın ilk şartının ise can ve mal güvenliklerini, huzurlarını, geleceğe umutla bakabilmelerini sağlamak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hırsızlık gibi en basit suçlardan terör gibi en ağırlarına kadar, toplumun can ve mal güvenliğine yönelik her türlü tehditle başarıyla mücadele etmek devletin asli görevi ve alametifarikalarından biridir. Ancak bu şekilde sınırlarımızı da, bayrağımızı da, anayasamızı ve yasalarımızı da, kurumlarımızı da anlamlı hâle getirebiliriz. Polislerimiz yerleşim merkezlerinde, jandarmamız kırsalda, sahil güvenliğimiz kıyılarımızda ifa ettikleri görevlerle, vatandaşımızın huzurunu ve dolayısıyla devletimizin anlamını korumaktadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Unutmayınız, bireyde her işin başı sağlık iken, toplumda her işin başı güvenliktir, huzurdur. Şayet her bir insanımız can ve mal güvenliğinden emin şekilde hayatını sürdüremiyorsa diğer hiçbir şeyin önemi yoktur. Sizler işte bu huzurun teminatı olan güvenlik güçlerimizin temsilcilerisiniz. Bu vesileyle, Türk Polis Teşkilatı’nın 177’nci kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Kuruluşundan bugüne teşkilatımızda görev yapan ve gerektiğinde canlarını vermekten çekinmeyen tüm polislerimizi şükranla, tazimle, rahmetle yâd ediyorum. Hâlen vazifeleri başında olan polislerimize başarılar diliyor, Rabbim hepsini de muhafaza eylesin diyorum” diye ekledi.

Haziran ayında da Jandarma Teşkilatı’nın 183’üncü kuruluş yıl dönümüne ulaşacağını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdiden Jandarma Teşkilatımızın kuruluş yıl dönümünü de tebrik ediyorum. Asayişten terörle mücadeleye kadar geniş bir alanda kahramanca mücadele eden cesur jandarmalarımıza başarılar diliyorum. Aynı şekilde bu yıl 40’ıncı kuruluş yıl dönümü olan, kıyılarımızı emanet ettiğimiz, son yıllarda denizlerimizde görülen yoğun mülteci akınını başarıyla yöneten Sahil Güvenlik Komutanlığımızın tüm personelini de tebrik ediyorum” şeklinde konuştu.

“SINIRLARIMIZ İÇİNDE BİTİRME NOKTASINA GETİRDİĞİMİZ TERÖRLE MÜCADELE SÜRECİMİZİ ALNIMIZIN AKIYLA BUGÜNLERE ULAŞTIRDIK”

Türkiye’nin, uzun süren terörle mücadele döneminde, askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla, güvenlik korucusuyla, diğer kamu görevlileriyle, vatandaşıyla on binlerce şehit vermiş bir ülke olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna rağmen, terörle mücadeleyi daima hukuk devleti sınırları içinde yürüttük, hele hele insanlıkla bağdaşmayan yöntemlere asla tevessül etmedik. Hamdolsun, sınırlarımız içinde bitirme noktasına getirdiğimiz terörle mücadele sürecimizi alnımızın akıyla bugünlere ulaştırdık. Artık terör örgütlerinin bize saldırmasını beklemiyor, onları sınırlarımız ötesinde gizlendikleri inlerinde bulup tepelerine biniyor, başlarını eziyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve İstihbarat Teşkilatımız başta olmak üzere, bu mücadelede görev alan tüm birimlerimizin tek yumruk olarak birlikte çalışmasıyla, terörle mücadelede ülkemizi yeni bir dönem açmış bulunuyoruz.”

İmamoğlu'ndan Ayasofya yanıtı: Bunlarda  inanç gösteriş işi oldu İmamoğlu'ndan Ayasofya yanıtı: Bunlarda inanç gösteriş işi oldu

Türkiye’nin güvenlik konusundaki başarısının sadece terörle mücadeleden, sınır ötesi harekâtlardan ibaret olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde; asayişten uyuşturucuyla mücadeleye, organize suçların önlenmesinden trafik hizmetlerine, kıyılarımızın güvenliğinden uluslararası misyon faaliyetlerimize kadar geniş bir alanda tarihimizin en önemli başarılarını elde ettik. Emniyet Teşkilatımızın, Jandarmamızın, Sahil Güvenliğimizin takdire şayan bir iş birliği ve koordinasyon içinde yürüttüğü çalışmaların meyvelerini en güzel şekilde topladık. Bu sayede Türkiye, bölgesindeki krizlere, sığınmacı akınına, iç ve dış nice provokasyon girişimine rağmen, dünyanın en huzurlu, en güvenli ülkelerinden biri olarak öne çıkmıştır” açıklamasında bulundu.

“HEP BİRLİKTE BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ İNŞA EDECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Mesela, gelişmiş ülkelerin bile ciddi sosyal kırılmalar yaşadığı salgın döneminde, biz sadece milletimizin huzurunu teminat altına almakla kalmadık. Bu kriz döneminde, VEFA timleri gibi uygulamalarla, güvenlik teşkilatlarımızın vatandaşlarımıza geniş bir alanda hizmet vermesini sağladık. Güya medeni, güya insan hakları savunucusu Avrupa’nın denizlerde ölüme terk ettiği sığınmacıları kurtararak tüm dünyaya vicdan ve ahlak dersi verdik. Tabii bu tablonun ortaya çıkmasında, güvenlik kurumlarımızda 15 Temmuz’un ardından gerçekleştirdiğimiz reformların önemli bir etkisi vardır. Güvenlik kurumlarımızı sadece FETÖ’den temizlemekle kalmadık, kapasitelerini de fevkalade artıracak reformlar gerçekleştirdik. Rütbeli ve memur seviyesindeki personel eksiğini hızla tamamladığımız, çarşı ve mahalle bekçiliğini ihya ettiğimiz, atamasından tayinine kadar tüm süreçlerini şeffaf bir hâle getirdiğimiz polislerimize… İçişleri Bakanlığımıza bağlayarak kırsalımızı kendilerine emanet ettiğimiz, eğitiminden teçhizatına kadar her alanda yeniden yapılandırdığımız jandarmalarımıza… Yine İçişleri Bakanlığına bağlayarak kolluk kuvveti vasfını güçlendirdiğimiz, önemi giderek artan denizlerimizin güvenliğini sağlayacak şekilde desteklediğimiz sahil güvenlikçilerimize… Elbette farklı sorumluluk alanlarına sahip güvenlik kuvvetlerimizin ahenk içinde çalışmasını sağlayan İçişleri Bakanlığımızın tüm mensuplarına… Şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.”

“İnşallah hep birlikte milletimizin huzurunu daim eyleyerek büyük ve güçlü Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Zaman zaman özellikle polislerimizin üzerine gelindiğini, haksız ithamlarla zan altında bırakıldıklarını görüyoruz. Sizler bunların hiçbirine aldırmayın, sadece ve sadece vazifenize odaklanın. Cumhurbaşkanı olarak görevini hukuk içinde yürüten, meşruiyet çizgisinden ayrılmayan her kamu görevlisi gibi, polislerimiz ile personellerinin önemli bir kısmını profesyonelleştirdiğimiz jandarmamızın ve sahil güvenlik personelimizin de sonuna kadar yanındayım. Bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum.”