Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, dün yaptığı “Güçlü bir Saadet Partisi teşkilâtı oluşturmak ve gençleri, Millî Görüşe kazandırmak için, benim gözetimimde, geniş istişarelerle bir liste hazırlanacak ve kongre başkanlığına sunulacak” açıklamasıyla kurultay çağrısında bulunmuştu. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu bugün basın toplantısında Asiltürk'e cevap verdi:

Açıklaması Oğuzhan Bey'i bağlar

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kendisini evinde ziyaret etmesinden zaman sonra, dün sosyal medyadan yaptığı açıklamayla kendi gözetiminde bir liste hazırlayıp kongre başkanlığına sunacaklarını ifade ederek, “Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisinde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlâki ve mânevî değerleri savunduğu için, Saadet Partisini destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde Millet Vekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için Millet Vekili çıkaramadık” demişti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu düzenlediği basın toplantısı'nda Asiltürk'ün kurultay çağrısına cevaben, ''Parti meselelerimizi kamuoyu önünde tartışmayı bu zamana kadar yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım. Dünkü açıklama Oğuzhan Beyi bağlar. Kendisiyle de görüşeceğiz'' dedi.

Karamollaoğlu'nun konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:

Doğu Türkistan'da milyonlarca müslüman kardeşlerimiz asimilasyon kamplarında esir tutuluyor. İslamifobi düşüncesiyle hem Avrupa'da hem Amerika'da sürüyor. Medeniyet dediğiniz bu mu? Mehmet Akif'in dediği gibi tek dişi kalmış canavar. Bugün maalesef kıyım ve vahşet tablosuyla karşı karşıyayız. Dünyanın birçok noktasında çocuk, kadın ayırt etmeksizin zulme uğramaktadır. Milyonlarca insan haksızlıklar, hukuksuzluklar, ahlaki yozlaşmalar ile karşı karşıya. Bu zaman laf değil, icraat zamandır. Rehber alacağımız D8'e bakarsak sorunlar çatışma değil dialog ile çözülmeli, sorunları masaya oturup mütalaa ederek karara bağlamalıyız, çifte standart değil adalet olmalıdır. Sömürü değil hakça paylaşımı elde etmeliyiz.

14 Haziran'da NATO Zirvesi gerçekleştirildi. Bu zirvede de somut ve kalıcı hiçbir adım atılmadı. Hiçbir ifadede bulunulmadı. Zirve alınan kararlardan çok kim kime selam verdi ne giyindiği gibi gereksiz magazinlerle gündem buldu. Bilindik ikili ilişikilerin önemini vurgulayan bir zirve daha başlayıp bitirildi. İnsanların kanayan yaralarına merhem ve çözü üretemiyorlar. Bu gerçeği görmek zorundayız. NATO Zirvesi'inin en önemli konulardan biri Erdoğan ile Biden'In arasındaki görüşmeydi. Kamuoyunda S-400'ler, F-35, sözde Ermeni soykırım konuları gibi konular görüşüleceği yansıtılıyordu. Erdoğan bunların hesabını soracağız, iç politika malzemesi gibi gösteriyordu. Biden'a hesap sorulamadı. Bırakın hesap sorulmasına Erdoğan'a ülkemizi bu kadar ilgilendiren konu için Erdoğan'ın cevabı herkesi şok etti. Bunların hesabını soracağız diyenler Hamdolsun diyerek gündeme gelmediği için allaha şükretti. Ne olursa olsun Hamdolsun dememeliydi. Ne yazık ki dış politikadan eğitime devletin tüm kurumlarına kadar tutarsızlık ve dağınıklıkla karşı karşıyayız. Memleketimizin birlik ve beraberliğinden değil ittifakın devam edip etmeyeceği ön planda tutuluyor. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı bu problemleri bu ülkeye yakıştıramıyoruz.

Sorunlarımız bellidir. Çözümlerimiz de bellidir. Özellikle gençlerimize sesleniyorum umudunuzu yitirmeyin. EYT ve KYK borcunu ödeyemeyen binlerce üniversite öğrencileri bu problemlerin altında ezdirilmeyecektir. Toprağına ektiğinin karşılığını alamayan çiftçilerimiz, işçilerimiz, hayata tutunmaya çalışan asgari ücretlilerimiz inanın bu sorunların çözümünün imkansız olmadığını göstereceğiz. Yakında çiftçimiz ve esnafımızla yaptığımız toplantılarımızı işçilerimizle de gerçekleştireceğiz. Ülkemizdeki sorunların çözümü aslında zihniyet değişikliğinde bulunmaktadır. Siyasi bürokrat ve iş adamı çemberinde dolanan sorunların çözümü zor değil. Sizler tarafından yetkilendirildiğimiz takdirde devletin tüm kurumlarını çevreleyen bu müsilaja çözümümüzü göstereceğiz.

Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı gibi sorunlara neşter atacağımızdan kimsenin korkusu olmasın. Üretim ve istihdam odaklı, doğamıza zarar vermeyen ekonomi modeline geçeceğimizi ifade etmeyi görev biliyorum. Hamdolsun iyi ki bu kadrolar iş başında demeyi sağlayacağız.

''DÜNKÜ AÇIKLAMA OĞUZHAN BEY'İ BAĞLAR''

(Oğuzhan Asiltürk'ün kurultay çağrısına ithafen) Parti meselelerimizi kamuoyu önünde tartışmayı bu zamana kadar yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım. Dünkü açıklama Oğuzhan Bey'i bağlar. Kendisiyle de görüşeceğiz. Bundan dolayı da başka bir açıklama yapmayı doğru bulmuyorum. Parti içi meseleleri kamuoyu önünde paylaşmak ülke meselelerini çözmeye yardımcı olmaz.

Basınımız adına da üzülüyorum, bu kadar önemli konular varken ülkemiz adına bir partinin iç meselelerini daha fazla önemsemeleri de garip .

Muhalefet iktidarın problemleri çözülmediği için erken seçim istiyor. İktidar da 'ben karar veririm' diyerek umursamaz bir tavır takınıyor.

İmamoğlu: İstanbul ya ihmal, israf, ihanet ya da icraat, hizmet, yatırım yolunda yürüyecek. İmamoğlu: İstanbul ya ihmal, israf, ihanet ya da icraat, hizmet, yatırım yolunda yürüyecek.

NE YAŞANDI?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Asiltürk’ü Ankara'daki evinde ziyaret etmişti. Bir saatlik görüşmenin ardından Asiltürk, Erdoğan'ı makam aracına kadar uğurlamıştı. Saadet Partisi’nde tartışmalara neden olan görüşme sonrası ikili birlikte iftar yapmıştı. Külliyesi'nde bir araya gelen Erdoğan ile Asıltürk’ün o anlarına ait kareleri Cumhurbaşkanlığı’nın resmi Twitter hesabından paylaşılmıştı.

Son dönemde Erdoğan’la sık sık bir araya gelmesiyle dikkat çeken Asiltürk, dün twitter hesabından yaptığı kurultay çağrısında, “İnşaAllah, önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla, Saadet Partimiz, kuruluşundaki değerleri savunur hâle gelir” ifadelerini kullandı.