Kahramanmaraş merkezli 10 şehirde yıkıma yol açan depremin duyulduğu ilk andan itibaren Yetim Vakfı ekipleri bölgeye doğru yola çıktı. Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, bölgedeki yıkımın devasa olduğuna dikkati çekerek herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine vurgu yaptı.

Türkiye günlerdir deprem bölgesinden gelen haberlerle yatıp kalkıyor. Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremin 8’inci gününde can kaybı 29 bini yaralı sayısı 80 bini geçti. İçinde yaşadığımız yüzyılın en büyük felaketi olarak kabul edilen depremin ortaya çıkardığı acı tablo karşısında ilk andan itibaren harekete geçen Yetim Vakfı, acil yardım kampanyası başlattı. Başta Kilis, ardından Adıyaman’da kriz masası kuran vakfımızın seferberlik çağrısı sonrası bölgeye yardımlar yağdı. Gönüllülerin de yer aldığı ekipler Kilis, Hatay, Adıyaman, Adana, Kahramanmaraş ve Suriye’de bulunan depremzedelerin temel ihtiyaçlarını AFAD ile koordineli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. 

SEFERBERLİK ÇAĞRISI 

Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, herkesi Türkiye’yi hüzne boğan deprem sonrası başlattıkları iyilik seferberliğine destek olmaya davet ederek şunları söyledi: “Bu gerçekten beklenmeyen bir afetti. Bu kadar yüksek şiddette ve bu kadar çok binayı yerle yeksan eden bir afet... Ki yıkılan on bin civarı binadan bahsediliyor. Afetin korkunçluğu, büyüklüğü zaten şiddetinden de ortaya çıkıyor. Biz Yetim Vakfı olarak bir ihtisas kurumuyuz ve öncelikli çalışmalarımız çocuklar üzerine. Fakat ülkemizin içinde bulunduğu bu afet durumunda, deprem bölgesindeki kardeşlerimize umut ve yaşama sevinci olmak için harekete geçtik. Bölgedeki birçok insan şu anda yakınlarını, akrabalarını kaybetmiş durumda. Keza birçok çocuk ana babasını kaybetti. Deprem bölgesindeki kardeşlerimiz doğal olarak Yetim Vakfı’nın çalışma alanına girmiş oluyor.”

GİDİLMEYEN YERLERE ULAŞTIK 

Murat Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “STK’ların, devletin, vatandaşların teyakkuz halinde olduğu, işbirliği içerisinde bulunduğu yaraları sarma operasyonuna bizler de katılmış durumdayız. Biz özellikle en az ulaşılabilen ve ihtiyaç durumu en acil olan bölgeleri tespit etmeye ve oralardaki kardeşlerimizin yaralarını sarmaya çalışıyoruz.” 

“ACİL İHTİYAÇLAR ÖNCELİĞİMİZ”

Yılmaz, bölgedeki önceliklerinin acil yardım kapsamındaki temel ihtiyaçlar olduğuna dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı: “Bu kardeşlerimizin öncelikli olarak soğuktan korunmak için ısıtıcı, battaniye, kışlık kıyafet ve bot gibi malzemelere ihtiyacı oluyor. Yanı sıra hayatlarını idame ettirebilmeleri için çabuk bozulmayan gıdalara ve suya ihtiyaçları oluyor. Özellikle suya erişimin sınırlı olduğu, insanların temizlik ihtiyaçlarını gidermekte sorun yaşadığı noktalara hijyen kiti, hijyenik ped ve çocuk bezleri; elektrik sıkıntısı yaşanan bölgelere de fener, mum gibi malzemeleri ulaştırmaya çalışıyoruz. En acil olarak tespit ettiğimiz ihtiyaçlar bunlar.” 

PSİKOSOSYAL DESTEK ŞART!

Yetim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yılmaz, vakıf olarak üstlendikleri misyon gereği asıl vazifelerinin acil durumlardan sonra başlayacağını belirterek “Bölgede milyonlarca insan bu depremden etkilendi. Ki bunun Suriye tarafı, sınırın öte tarafı da var. Yetim Vakfı olarak asıl görevimiz bundan sonra başlayacak. Bu ilk bir haftalık dönemi atlattıktan sonra psikososyal çalışmalarımızla sahada olacağız” diye konuştu. 

KURUMLARLA İŞBİRLİĞİ 

Başkan Murat Yılmaz, yaşanan felaketin büyüklüğü karşısında yurtiçi ve yurtdışı kurum ve kuruluşlarla işbirlikleri yaptıklarını ifade ederek şu değerlendirmede bulundu: “Bu anlamda yurtiçinde ve yurtdışında bulunan ve çalışmalarımıza ciddi bir şekilde destek veren kurumlar var. Mesela bunlardan bir tanesi, merkezi Lübnan’da olan, Kanada’da ve Rusya’da şubeleri bulunan TAKAFUL for Child Welfare adlı bir kurum. Yurtiçinde de AFAD, İHH İnsani Yardım Vakfı gibi birçok kurumla işbirliği içerisindeyiz. Kurumların yanı sıra burada Yetim Vakfı bağışçılarından ve gönüllülerinden de bahsetmek gerekiyor. Depremin ilk saatlerinden itibaren gerek vakfımızı arayarak gerek vakfımıza gelerek gerekse web sitemiz üzerinden bizlerle iletişime geçerek deprem bölgesindeki kardeşlerimiz için neler yapabileceklerini soruyorlar. Bizler de onları gerekli şekilde yönlendiriyoruz.”

AYNİ BAĞIŞ NOKTALARI

Yılmaz, Anadolu insanın hamiyetperver yardımlarını hem ayni hem nakdi bağışlar halinde ulaştırarak yardım faaliyetlerine destek olduklarını ifade ederek sözlerine şunları ekledi: “Yetim Vakfı’nın gerek İstanbul’da gerek Ankara’da bulunan temsilcilikleri üzerinden kullanılmamış kışlık kıyafet, battaniye, bot, hijyen kiti, çocuk bezi, hazır gıda gibi ayni bağışlar yapılabilir. Fırınlar çalışmadığı için ambalajlı ekmek ve simit gibi çabuk bozulmayacak, özellikle ambalajlı gıda ürünleri ve barınmaya yönelik çadır gibi bağışları alıyoruz. Ayni bağışları Yetim Vakfı’nın Fatih’te bulunan merkez binasında kabul ettiğimiz gibi Başakşehir depomuza, Ümraniye ve Sincan temsilciliklerimize ulaştırmak da mümkün.” 

SEFERBER OLMAMIZ LAZIM

Bayram dönüşü trafik tedbiri... Ağır tonjlı araçlara 24 saat yasak! Bayram dönüşü trafik tedbiri... Ağır tonjlı araçlara 24 saat yasak!

 Murat Yılmaz, bölgede yürütülecek psikososyal desteğin önemine vurgu yaparak yerli ve yabancı herkesi seferberliğe destek vermeye çağırarak şöyle konuştu: “Bu süreçte bize ulaşan bağışçı ve gönüllülerimize hazır olmalarını söylüyoruz. Çünkü yardım bekleyen 10 tane farklı bölge var. Bu on bölgenin ne kadarına ulaşabiliriz, bilemiyoruz ama bizim amacımız on bölgenin onunda da psikososyal destek çalışması yapabilmek. Dolayısıyla bu anlamda ihtisas sahibi olan psikiyatr, psikolog, sosyal hizmet uzmanlığı gibi mesleklere sahip kardeşlerimizi, gönüllülerimizi, alanda çalışmak üzere davet ediyoruz.”

UZUN SOLUKLU BİR SÜREÇ 

Başkan Yılmaz bölgedeki yıkımın çok büyük olduğunu ifade ederek “Bunun dışında bağışçılarımızdan yardımlarının sürekli olmasını rica ediyoruz. Çünkü bu afet çok geniş bir coğrafyada kendini gösterdi. Dolayısıyla bu afetin açtığı yaralar ne iki günde ne de iki ayda sarılabilecek gibi duruyor. Yetim Vakfı olarak bağışçı ve gönüllülerimizle en az 4 ay bu bölgelerde çalışma yapmak üzere gücümüzü toplamamız ve nefesimizi ona göre ayarlamamız gerekiyor. Bu anlamda ayni ve nakdi bağışlarla destek vermek için seferber olmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. 

 DEPREMZEDELERE TERAPİ DESTEĞİ

 Murat Yılmaz, “Psikososyal destek ekibimiz ciddi çalışmalar içerisinde. Yardıma ihtiyacı olan kişileri derecelendirmek gerekiyor. Özellikle enkaz altında yakınları olan kardeşlerimizi, en acil müdahale edilmesi gereken kişiler olarak görüyoruz. Tabii izlenen yöntem çocuklar için farklı, ergenler için farklı, yetişkinler için farklı oluyor. Bunların her birini göz önünde bulundurmak gerekiyor” şeklinde konuştu. 

 “İHTİSAS ALANIMIZ ÇOCUK”

 Başkan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Biz tabii Yetim Vakfı olarak bir çocuk kurumuyuz. Dolayısıyla çocuklar ve ergenler üzerinde ihtisas sahibiyiz. Mesela deprem bölgelerinde kurulacak oyun çadırları, aslında terapi amaçlı bir çalışmadır. Çocukları içinde bulundukları bu travmadan ve sıkıntılı süreçten uzaklaştırmak ve bu ağır dönemin üstesinden gelebilmelerini sağlamak için uzman psikologlarla destek vermek gerekiyor. Biz de önümüzdeki günlerde bu süreci en iyi şekilde yönetmek istiyoruz. Yetişkinler için de aynı şekilde... Fakat önceliğimiz çocuklar ve kadınlar olacak ve psikososyal destek çalışmalarımızı, on ayrı bölgede, başarılı bir şekilde yürütmeye gayret edeceğiz.” 

BAŞVURU NASIL YAPILIR?

“Özellikle deneyimli psikolog, klinik psikolog ve sosyal hizmet uzmanı kardeşlerimiz vakfımızı arayarak veya web sitemizdeki gönüllü formunu doldurarak başvuru yapabilirler. İnşallah en hızlı şekilde kendilerine döneceğiz. Bölgeye hızlı bir şekilde ulaşabilmek adına bu anlamda çok fazla desteğe ihtiyacımız var” dedi.  

HER BAĞIŞ YERİNE ULAŞIYOR

“Yetim Vakfı’na ulaşan yardımlar bizzat görevlendirilen çalışanlar ve yetkili gönüllüler tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor. Bir battaniye bile şu süreçte çok kıymetli bir ayni bağış olabilir. Keza pirinç, mercimek, bulgur gibi kuru gıdalar... Her gün deprem bölgesine araçlarımız gidiyor. Dolayısıyla gün içinde yapılan bir ayni bağış, o günün akşamında bölgeye doğru yola çıkmış oluyor.”