Adıyaman Gölbaşı’nda uyuşturucuya geçit yok Adıyaman Gölbaşı’nda uyuşturucuya geçit yok

Kira yenileme dönemlerindeki anlaşmazlıklar sebebiyle açılan davalarda da fahiş bedeller gözleniyor. Avukat Seda Yılmaz, fahiş kira taleplerinin fiyat istikrarına zarar verebileceğini belirterek, bu durumun gayrimenkul kiralarında yeni bir enflasyonist dalgaya yol açabileceği uyarısında bulundu.

Fahiş kira artışlarının önüne geçmek için getirilen yüzde 25 sınırı temmuzda kalktı. Kira yenileme dönemlerinde artışların yine eskisi gibi TÜFE’deki 12 aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla yapılması gerekiyor. Ancak yenilemelerde bu oranın oldukça üzerinde talepler dikkati çekiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kira artışlarının yüzde 120’ye yaklaştığını söyledi. Benzer fahiş talepler, uyarlama ve kira tespit davalarında da görülmeye başladı.

Avukat Seda Yılmaz, kiraya veren ve kiracı arasındaki kira bedeli anlaşmazlığının, arabuluculuk aşamasında çözülememesi halinde sorunun mahkemeye taşındığını hatırlattı. Açılan davalardaki fahiş kira taleplerinin, fiyat istikrarı politikasına zarar verecek noktaya ulaştığını belirten Yılmaz, “Bu durum gayrimenkul kiralarında yeni bir enflasyonist dalgaya yol açabilir. Kira tespit davalarında rayiç belirlendikten sonraki hakkaniyet indirimi, sürece göre değerlendirilip kiracının zararına olmayacak şekilde yorumlanmalıdır. Hakkaniyete uygun olmayan artışlar, enflasyonla mücadeledeki kazanımlara zarar verebilir.” dedi.

Yıl tamamlanmadan kira bedelinde artış yapılamaz!

İlgili kira yılı tamamlanmadan kira bedelinde ilave bir artış yapılmasının mümkün olmayacağı uyarısını da yapan Yılmaz, “Yeni kira yılı 1 Temmuz 2024 tarihinde veya bu tarihten önce başlamış olan konut kira sözleşmelerinde, bu noktaya özellikle dikkat edilmeli. Zaten yüzde 25’lik üst sınıra uyularak bir artış yapılmışsa ilave bir artırım yapılamaz. Bu durumda kiraya verenlerin artış için bir sonraki kira döneminin başlangıcını beklemeleri gerekir. diye konuştu.

Kira tespit ve kira uyarlama davaları arttı

Avukat Seda Yılmaz, ödenen kira bedelinin düşük kaldığını düşünen kiraya verenlerin, mevzuatın aradığı şartlara uygun şekilde mahkemeye başvurabileceklerini belirterek, “Kira tespit veya kira uyarlama davalarının arttığını gözlüyoruz. Ancak uyarlama davasında, olağanüstü ve öngörülemeyen durumların, sözleşmenin dengesini önemli ölçüde bozmuş olması gerekmektedir.” bilgilerini paylaştı.

Kiracı kadar ev sahibi de mağdur 

Yargıtay'a göre Türkiye'deki ekonomik dalgalanmaların, olağan dışı ve öngörülemez gelişmeler sayılamayacağını ifade eden Yılmaz, bu gerekçeyle sözleşme uyarlaması talep edilmesinin, genellikle kabul görmediğini aktardı. Yılmaz, uyuşmazlıkların kiracılar kadar ev sahiplerini de mağdur edebildiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: 

Kiracıların uzun yıllar düşük bedelle oturduğu ve rayiç bedellerinin oldukça aşağısında kalan kira bedelleriyle karşılaşmak da mümkün. Ev sahiplerinin de mağdur olmaması için tarafların hakkaniyetli bir anlaşma ortamında buluşması önem arz ediyor.

Editör: MURAT AYDIN