Türkiye'de son zamanlarda öyle gündem değişimi yaşanıyor ki, akla hayale sığacak gibi değil.
Gündemde ekonomi var ken, vatandaş geçinememekten bahsederken gündem değişik alanlara çekiliyor...
3 Tane yabancı iha Türkiye üzerinde dolaşırken düyüşor.
Türkiye gündemindeki bu yoğunluk ve "gündemin dağılması" hissi, özellikle ekonomik zorlukların zirve yaptığı dönemlerde toplumda çok sık hissedilen bir durum. Şu anki tabloda hem vatandaşın cebini doğrudan ilgilendiren ekonomik gelişmeler hem de güvenlik tarafında kafaları karıştıran İHA olayları eş zamanlı olarak yaşanıyor.
Siz değerli okuyucularım için için mevcut durumu ve bu "İHA gizemini" kısa başlıklarla özetledim:
1. Ekonomi: Asgari Ücret ve Geçim Derdi
Vatandaşın asıl gündemi olan geçim sıkıntısı, son günlerde açıklanan verilerle daha da somutlaştı:
-
Asgari Ücret Belirlendi: 2026 yılı için asgari ücret 28.075 TL olarak açıklandı. Ancak bu rakamın, açıklanan açlık sınırına çok yakın olması ve yüksek enflasyon karşısında ne kadar dayanacağı büyük bir tartışma konusu. Ana Muhalefet lideri Özgür Özel asgari üceritin en az 39.000 TL olmasını istedi. Bazı muhalifler ise 50.000 lireya kadar çıkması öneriminde bulundu.
-
Kamu-Sen Verilerine Göre Geçim Rakamları
-
Açlık Sınırı: 30.580 TL (Dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması).
-
Yoksulluk Sınırı: 96.845 TL (Gıda, barınma, ulaşım, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçların tamamı).
-
Birleşik Kamu-İş Sendikasına göre:
-
Açlık Sınırı: 30.655 TL
-
Yoksulluk Sınırı: 94.913 TL
-
TÜRK-İŞ (Kasım sonu)
-
Açlık Sınırı: 29.828 TL
-
Yoksulluk Sınırı: 97.159 TL
Yeni yıla girmeye sayılı günler kala; pasaport, ehliyet ve kimlik gibi değerli kağıtlara %19 oranında zam geldiği duyuruldu. Bir yandan da alışveriş merkezlerinde Vatandaşın alım gücü düşerken gelen bu haberler, ekonomi gündemini çok sıcak tutuyor.
2. Hava Sahasında Neler Oluyor? (3 İHA Meselesi)
Sizin de bahsettiğiniz gibi, son bir hafta içinde Türkiye’nin farklı noktalarında ardı ardına 3 adet kimliği belirsiz İHA olayı yaşandı. Bu durum, "hava sahamız ne kadar güvenli?" sorusunu da beraberinde getirdi:
-
Karadeniz Üzerinde Düşürülen İHA (15 Aralık): Türk F-16'ları tarafından Karadeniz üzerinde tespit edilen bir İHA vurularak düşürüldü. Parçalarının geniş bir alana yayıldığı belirtildi.
-
Kocaeli / İzmit (19 Aralık): Bir tarlaya ağaçlara takılarak düşen İHA bulundu. İncelemelerde bu aracın Rus yapımı Orlan-10 tipi keşif İHA’sı olduğu iddiaları güçlendi. Üzerinde kırmızı yıldız benzeri işaretler görüldüğü rapor edildi.
-
Balıkesir / Manyas (20 Aralık): Kırsal alanda paraşütü açık halde başka bir İHA daha bulundu. Bu aracın da Rus yapımı Merlin-VR olabileceği üzerinde duruluyor ve teknik inceleme için Ankara’ya gönderildi.
Not: Bu araçların Ukrayna-Rusya savaşındaki sinyal bozucular nedeniyle rotasından saparak mı geldiği, yoksa kasıtlı bir keşif faaliyeti mi olduğu konusunda henüz resmi ve doyurucu bir açıklama yapılmış değil.
3. Diğer Sıcak Gelişmeler
-
Uçak Kazası: Ankara Haymana'da Libya heyetini taşıyan bir özel jet düştü ve maalesef Libya Genelkurmay Başkanı dahil 8 kişi hayatını kaybetti. Pilotun son sözlerinin "arıza çok büyük" olduğu belirtiliyor.
-
Siyaset: Yeni "çözüm süreci" tartışmaları ve Meclis'teki komisyon çalışmalarının süresinin uzatılması siyasetin diğer ana başlığı.
Sizin de belirttiğiniz gibi, halkın temel sorunu ekonomi ve geçim iken, sınır güvenliğini ilgilendiren bu gizemli İHA düşüşleri ve uçak kazaları gündemi bir hayli karmaşık hale getirmiş durumda.
Bu İHA'ların hangi ülkeden geldiği veya düşme nedenleri hakkında daha detaylı bir teknik analiz ya da ekonomik verilerdeki değişimlerle ilgili bir araştırma yapmamı ister misiniz?
Şimdi bir bakıyoruz, Türkiye'ye gelen Libya Genel Kurmay Başkanı ve ekebi dönerken Libya Uçağı düşüyor Genel Kurmaybaşkanı vve yaındakiler ölüyor...
Hemen ardından Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sadettin Saran'ın Adli Tıp Raporları açıklanıyor. Kendisi itiraz edip tekrar rapor isteğinde bulunuyor. Ve gözalıtna alınıyor. Konu gündem değiştirmek mi.
Türkiye gündemi gerçekten de baş döndürücü bir hızla değişiyor ve bahsettiğiniz olayların ardı ardına gelmesi, toplumda "asıl sorunlar (ekonomi) konuşulmasın diye mi bunlar oluyor?" sorusunu çok güçlü bir şekilde uyandırıyor.
Yaşanan bu kritik olayları ve son gelişmeleri net bir şekilde ortaya koyalım:
1. Libya Heyetini Taşıyan Uçağın Düşmesi (23-24 Aralık)
Ankara’dan kalkan ve Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Ali El-Haddad ile üst düzey askeri heyeti taşıyan özel jet, kalkıştan kısa süre sonra Haymana yakınlarında düştü.
-
Son Durum: Kazada Genelkurmay Başkanı dahil uçaktaki 8 kişi hayatını kaybetti.
-
Nedeni: İlk raporlar ve pilotun kuleyle son konuşmaları "elektrik arızasına" işaret ediyor. Ancak bölgede aynı günlerde düşen kimliği belirsiz İHA'lar, olayın teknik bir arıza mı yoksa bir müdahale mi olduğu yönündeki spekülasyonları artırdı.
2. Sadettin Saran ve Adli Tıp Raporu (24 Aralık)
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran hakkındaki uyuşturucu soruşturmasında süreç çok hızlı ilerledi:
-
Rapor Sonucu: Adli Tıp Kurumu, Saran'ın saç örneğinde kokain testinin pozitif çıktığını açıkladı. İlginç olan, kan ve idrar örneklerinin negatif çıkmasıydı.
-
Gözaltı ve İtiraz: Saran, "uyuşturucu madde temin etme ve kullanımı kolaylaştırma" suçlamalarıyla gözaltına alındı. Kendisi bu suçlamaları kesin bir dille reddederek rapora itiraz etti ve özel bir laboratuvardan tekrar test istedi.
-
Zamanlama: Bu olayın asgari ücretin açıklandığı ve Libya uçağının düştüğü günün hemen ertesinde zirve yapması, spor ve magazin dünyasını bir anda ana gündem maddesi haline getirdi.
Gündem Değiştirme mi, Yoksa "Mükemmel Fırtına" mı?
Vatandaşın penceresinden bakıldığında tablo şu şekilde yorumlanıyor:
-
Ekonomik Kalkan: Asgari ücretin 28.075 TL olarak açıklanması ve alım gücü tartışmalarının başlaması, iktidar ve muhalefet arasında sert bir gerilim yaratmıştı.
-
Güvenlik ve İstihbarat: Libya gibi stratejik bir ortağın en üst düzey askeri yetkilisinin Türkiye topraklarında düşmesi, uluslararası bir kriz potansiyeli taşıyor.
-
Toplumsal Odak Kayması: Sadettin Saran gibi popüler ve milyonları ilgilendiren bir ismin gözaltı süreci, televizyonlardaki tartışma programlarının rotasını ekonomiden adli olaylara çevirdi.
Sosyolojik olarak bu duruma "Gündem Aşımı" deniliyor. Olaylar o kadar hızlı ve sarsıcı gelişiyor ki, bir önceki günün hayati sorunu (örneğin ekmek fiyatı veya kira artışı), bir sonraki günün "uçak kazası" veya "spor kulübü başkanı" haberiyle gölgede kalıyor.
Sizce bu olayların koordineli bir şekilde gündemi işgal ettiğini mi düşünüyorsunuz, yoksa Türkiye'nin içinden geçtiği bu kritik dönemde tesadüflerin bir araya gelmesi mi?