Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mayıs 2025’te düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu.

İslam dünyasının ekonomik potansiyelini artırma çağrısı yapan Erdoğan, “İslam alemi olarak aramızdaki ticaret, yatırım, finans ve iş birliği imkanlarını en üst düzeye çıkarmamız gerekiyor,” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nde düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam alemi olarak aramızdaki ticaret, yatırım, finans ve iş birliği imkanlarını en üst düzeye çıkarmamız gerekiyor." dedi. "Küresel ekonominin kaotik atmosferinde İslami finansın sunduğu etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlar, çok detaylı bir şekilde mercek altına alınacaktır." diye kaydetti.
Erdoğan, "Tüm teşviklerimize rağmen, ülkemizde katılım bankacılığının yüzde 8,1 oranında kalmasını açıkçası biz yeterli bulmuyoruz." açıklamasını yaptı.
Faize dayalı bir ekonomik sistemi meşru göremeyeceğini sık sık ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Rantiyenin sesi olan muhalefet bunda da hep karşımıza dikildi. Doğru olan politikalarda dahil bu ülkenin hayrına dokunacak milli bir duruş sergileyemediler. Oysa insanlığı faize mahkum bırakan küresel sisteme itiraz etmek yerilecek değil takdir edilecek vakur bir tavırdır. Tayyip Erdoğan olarak faizsiz ekonomiye olan özlemimi şahsen bundan sonra da gür bir seda ile dillendirmeye devam edeceğim."
Erdoğan'dan faiz çıkışı: Gür bir seda ile dillendireceğim dedi Mehmet Şimşek dinledi - Resim: 0
Erdoğan'ın faizsiz ekonomi özlemini dinleyenler arasında ekonomik kriz sonrasında Maliyenin başına geçince faizleri artıran Mehmet Şimşek de vardı. Erdoğan, faizle ilgili çıkışının devamında ekonomik programın kararlılıkla devam edeceğini de vurguladı.

“Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın” anlayışı
Ekonomi programını hedeflerine ulaşıncaya kadar uygulamaya kararlı olduklarının altını çizen Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Türk ekonomisi 19 çeyrektir kesintisiz büyüyerek gücünü bir kez daha ispat etti. Biz Cumhuriyet tarihinin en düşük enflasyon ve faiz oranlarını yakalamış bir hükümetiz. Böyle bir dönemde 3-5 ağacın taşınması bahanesi ile başlayan Gezi olayları olmasaydı ülkemiz şu anda çok farklı bir konumda olurdu. Gezi kalkışması ile başlayan 15 Temmuz ihaneti ile iyice şiddetlenen ülkemize yönelik saldırılar zinciri yakın zamana kadar devam etti.
İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını takip eden sokak terörü ve boykot çağrıları da bu saldırıların devamı niteliğinde. Ana muhalefet partisi genel başkanının millî markaları hedef gösteren, bununla da yetinmeyip Türkiye’yi yurt dışına şikâyet eden sorumsuz tavrı, aslında nasıl bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu göstermeye kafidir.
Ülkemizde bütün umudunu Türkiye’nin ekonomik olarak tökezlemesine, Türk ekonomisinin yara almasına bağlamış köhne bir zihniyet var. Maalesef bu zihniyetin aktörleri, ellerine geçirdikleri her fırsatı Türkiye’ye taş atmak ve milletimizi sırtından hançerlemek için kullanmaktadır. Dedikodular üzerinden siyaset yaptıklarını zannederek hem kendilerini komik duruma düşürüyorlar hem de kirli hatlarını ortaya çıkarıyorlar. Kendi seçmenleri bile bunların sorunları çözebileceğine inanmıyor.
Hırsları akıllarını esir alanlara şunu hatırlatmak istiyorum: “Tayyip Erdoğan kaybetsin de gerekiyorsa Türkiye batsın” anlayışıyla hareket ederek hiçbir yere varamazsınız. Hele hedef saptırarak yolsuzluklarınızın üzerine bant çekemezsiniz. Kendi çıkarlarını milletin menfaatlerinin önüne koyan muhterisler bugüne kadar başarılı olamadı. İnşallah bundan sonra da muvaffak olamayacaklar.
"Toplum Terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor"
Terörsüz Türkiye sürecine değinen Erdoğan, "Her şeye karşı çıkan mutlu azınlık dışında siyaset kurumu ve toplumun kahir ekseriyeti Terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor." diye konuştu.
KATILIM BANKACILIĞI VE İSLAMİ FİNANS VURGUSU
Erdoğan, Türkiye’de katılım bankacılığının yüzde 8,1’lik payını yeterli görmediklerini ifade ederek, “Tüm teşviklerimize rağmen bu oran açıkçası bizleri tatmin etmiyor,” dedi. Küresel ekonominin kaotik ortamında İslami finansın etik, adil ve sürdürülebilir yaklaşımlarının önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, bu yaklaşımların zirvede detaylı şekilde ele alınacağını belirtti

Deprem bölgesindeki çalışmalara değinen Erdoğan, son iki yılda bu amaçla 75 milyar dolarlık kaynak kullanıldığını ve 201 bin konutun anahtar tesliminin yapıldığını açıkladı. Bölgedeki yeniden inşa çalışmalarının devam edeceğini vurguladı.
EKONOMİ PROGRAMI VE TERÖRSÜZ TÜRKİYE KARARLILIĞI
Erdoğan, son iki yılda ekonomi programında kayda değer ilerleme sağlandığını ve hedeflere ulaşana kadar bu programın kararlılıkla uygulanacağını söyledi. “Ekonomik konjonktür ve sektörlerin ihtiyaçlarına göre yeni destek paketlerini hızla hayata geçireceğiz,” diyen Cumhurbaşkanı, “Her şeye karşı çıkan mutlu azınlık dışında, siyaset kurumu ve toplumun kahir ekseriyeti Terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor,” ifadesini kullandı.




