Sayın Erdoğan bizim düşmanımız değil, yürüyüşüne, siyasal duruşuna ve uygulamalarına inanmadığımız bir kişi.

Sayın Erdoğan’a karşı çıkmak.

Bazı arkadaşlarım R.T.Erdoğan’a ” Sayın Erdoğan” dediğim için eleştiriyor bu tavrın pasifizm olduğunu söylüyor.

Oysa durum hiçte öyle değil.

Ben sayın Erdoğan’ı 1990 yılından beri tanırım ve de takip ederim.

O yıldan bu yana ”Elhamdülillah ben şeriatçıyım”,

”Demokrasi benim için amaç değil araçtır” ,

”Benim görevim ülkemi pazarlamak”,

” Anayasa karalarını tanımadığı için,

AİHM mahkemesi kararlarını uygulamadığı için,

mahkemelerin siyasallaşmasına göz yumduğu için,

ülkede yapılan yolsuzlukların üstüne gitmediği için,

eğitim sistemini bozduğu ve çağın dışına doğru yönelttiği için,

tarımı ihmal ederek ülkeyi gıda güvenliği krizine soktuğu için,

emperyalist ülkelerin şirketlerine ülkenin madenlerini ve topraklarını açtığı için ,

Cumhuriyetin kurduğu bütün fabrikaları sattığı, kapattığı veya özelleştirdiği için,

halkın büyük bir kısmını(%85’i) sadakaya muhtaç edip kendi yandaşlarını koruyup kolladığı ve çok zengin ettiği için,

memleketin sınırlarını korumadan dış göçlerin istilasına açtığı için,

batı ülkeleri ve ABD karşısında ülke çıkarlarını korumak konusunda zafiyet gösterdiği için ve de siyasal İslamcı olduğu için tam 35 yıldır karşı çıktım ve de karşı çıktığımı da sürekli yazdım dile getirdim.

Benim bu tavrım Erdoğan’a sayın dememe engel değil.

Sayın Erdoğan bizim düşmanımız değil yürüyüşüne, siyasal duruşuna ve uygulamalarına inanmadığımız bir kişi.

İnanmadığımız böyle bir siyasetçiye bütün gayretimizle karşı çıkmak ne kaldıysa kalan demokratik yollardan ve sandıkla evine göndermek.

Ondan sonrası mı?

O da iktidara geleceklerin işi.

Suçları varsa bağımsız mahkemeler önünde hesabını verir suçu da yoksa bu güzel ülkede veya dünyanın herhangi bir ülkesinde ömrünün kalan kısmını tamamlar.

Lütfen ” Sayın ” meselesine böyle bakın.