"Seçim meydanlarında yalan, dolan, iftira var. Seçim meydanlarında hakaret ve iddia var, siyaset var, her şey var. Kutsal kitabın ne işi olur seçim meydanlarında. Eline Kuran'ı alıp gelmişsin. Eline Kuran alman için abdestli olman lazım. Eminim ki abdestlidir. Ona bir soru soracağım o zaman; Elini Kuran'ın üzerine koyup şu yemini edebilir misin? 'O ses kaydı bana ait değil. Bilo ile yaptığım konuşma montaj. O sesler bana ait değil. Ben paraları sıfırla demedim' diye Kuran'ın üzerine yemin edebilir mi? Ederse çarpılır. Niye çarpılacağını anlatayım; Bizim genel başkanımız sayın Kılıçdaroğlu, ona seçim meydanlarında bir laf söyledi. 'Hırsızdan Cumhurbaşkanı olmaz' dedi. O da gitti bana hakaret etti diye genel başkanımıza dava açtı. Bizim avukatlarımız mahkemede bu tapeleri delil olarak sunuyoruz dediler. Hepiniz o paraları sıfırla dediği telefon kayıtlarını dinlediniz. İşte onları delil olarak sundular. Mahkemede bu kayıtları gerçek mi sahte mi? diye bilirkişiye gönderdi. Bilirkişiye gönderilince Tayyip Erdoğan'ın avukatları davayı geri çekti. Bu ne demektir. Her şey çok açık ve net değil mi."
23 NİSAN BAŞBAKANI DAVUTOĞLU
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu eleştiren Muharrem İnce, "Komik adam bu Ahmet Davutoğlu. Geçen gün Urfa'ya gitmiş, 'Sevgili Urfalılar size Süleyman Şah'tan selam getirdim' diyor. Sanki Antartika'ya gitmiş. Süleyman Şah 253 metre ötede. 15 arabayla birlikte gitmiş, Süleyman Şah'a dua edip gelmiş. 253 metrelik mesafeden selam getirdim diyor. Komik adam değil mi bu? Şimdi 23 Nisan'da çocuklar oturur ya başbakanın koltuğuna falan, bununkine de oturmuş. Gazeteciler soruyor çocuğa, 'Muhalefetin vaatlerini nasıl buluyorsunuz?' Davutoğlu'da şöyle yapmış, 'Bol keseden atıyorlar de' diyor çocuğa. Niye öyle yapıyor sizce? Çünkü kaçak sarayda ki ağabeyi ona sürekli böyle yapıyor, 'Ahmet şunu söyle bakayım. Davutoğlu şunu söyle'. Alışmış o. Aslına bakarsanız 23 Nisan başbakanı o çocuk değil, 23 Nisan başbakanı Davutoğlu'nun kendisi" diye konuştu.