Sayın Kılıçdaroğlu'yla başlayan dönemle birlikte, partinin daha demokratik ve üye hukukunun gözetildiği bir dönem olması yönünde umutların arttığını biliyorum.

Bundan sonraki süreç, kongreler ve kurultay süreci olduğu için bu süreçte ''ben olayımda ne olursa olsun'' anlayışından ziyade, ''biz olalım ve iktidar olalım'' yaklaşımının egemen olması gerekiyor.

Parti içinde üye hukuku ve kongrelerde alabildiğine özgür seçimlerin savunulması gerekiyor.

Kongreyle gelenin, kongreyle gidişi savunulmalı.

İlçe Başkanı bir seçim dönemini mutlaka yaşamalı ve bu seçim sonucuna göre hareket edilmeli.

Eğer ilçesinde, başarılı bir sonuç çıkmış ise ''göreve devam'' diyebilmeli ve onun devam kararını da kongre belirlemelidir.

Seçim sonucu başarısız ise ilçe başkanı kongreyi beklemeden istifa etmelidir.

Bu anlayış partiye yerleşmelidir.

Başarı ödüllendirilmeli, başarısızlık ise başarısızlığı yaşatan tarafından cezalandırılmalıdır. (Ceza en fazla istifadır.)

Parti görevi alan yönetim kurulu sokak ve mahalle örgütlenmelerini yapmalıdır.

Örneğin on altı mahallesi olan ilçemizde mutlaka mahalle birimleri kurulmalı ve her mahallede iki genç, iki esnaf, iki işçi, iki emekli, iki kadın şeklinde mahallenin temsilini sağlayacak partizan üyelerin elleri tutulmalıdır.

İlçe başkanı herhangi bir etkinliğe veya parti toplantısına gideceği zaman, mahalle birimleri anında istenilen yerde olmalıdır.

Mahalle birim başkanları, mahallesinde olan olumlu veya olumsuz her olayı ilçesine bildirmeli ve ilçe yönetimi olaydan anında haberdar edilmelidir.

Örneğin mahallede ölüm olmuş ise mutlaka aile ziyaret edilmeli ve taziyeler sunulmalıdır.

Mahallenin her türlü sorunu ilçeye geciktirilmeden bildirilmelidir.

Partilerin örgütlenmesi üyeye göre değil, partizan taraftara göre şekillenmelidir.

Yani bir ilçede çok üyelik değil, az üyelik çok taraftar yaklaşımı egemen olmalıdır.

Bazı ilçelerde bunu zaman zaman partiler yaşamıştır.

Partinin beş bin üyesi görünür ama seçimde beş bin oy bile alamaz.

Oysa üyenin görevi partiye oy verecek taraftar kazandırmak olmalıdır.

Partiye sempati duyan veya partiye oy veren her yurttaşı ''üye yapalım'' yaklaşımı da doğru değildir.

Ayrıca üye olan yurttaşın, mutlaka örgüt toplantısına gelmesi sağlanmalıdır.

Gençlerin ve kadınların her hafta parti tarafından bilgilendirilme ve partizan olma yolunda eğitim çalışması yapılmalıdır.

Yirmili yaşlardaki gençlerin konuşma ve kürsü alması sağlanarak, toplumla konuşma yoluyla iletişim kurması sağlanmalıdır.

Kürsü alan ve bir konuda söz söyleyen genç insan yaptığı bu konuşma sonrasında, özgüven kazandığı gibi, yirmi beşli ve otuzlu yaşlarında partiyi anlatabilecek yetişmiş politik kadrolar olacaktır.

Daha şimdiden, 2014 yerel seçimleri için yirmi beş yaşında gençlerin belediye meclis üyesi olmaları teşvik edilmeli, merkez yoklaması olursa mutlaka yazılmalı, ön seçim olursa da ön seçimden çıkması için desteklenmelidir.

Parti içinde her şey konuşulmalı ve parti içinde konuşulan konuların parti içinde kalması gerektiği kültürü yayılmalı ve yerleştirilmelidir.

Bu konu uzun uzun yazılabilecek ve anlatılabilecek bir konu.

Bütün bunları neden yazma ihtiyacı hissettim?


CHP ilçe başkanlığına atanan yeni ilçe başkanı Ümit Kaplanseren ve yönetim kurulu üyeleri, Kemal Bolat ve Altan Aygün beni ziyaret ettiler.

İlçe başkanı Ümit arkadaşımızın genç olduğu konusu açıldığında, Otuz üç yaşında ilçe başkanı ve otuz altı yaşında il başkanı olduğumu söyledim ve otuz yedi yaşında ilçe başkanlığı için genç bir yaş demenin doğru olmadığıyla ilgili görüşler paylaşmış olduk.

Yeni göreve atanan ilçe başkanı arkadaşımıza başarılar diliyorum.

Kendisinin sol gelenekten gelen birisi olduğunu bilerek, parti içi demokrasi ve üye hakkı ve hukuku konusunda duyarlı olacağı mesajını almış olmam da beni mutlu etti.

Bu geçiş ve kongre döneminde, İstanbul ilçelerinin hemen hemen tamamında atamalar yapılıyor ve Mart ayında başlayacak olan ilçe kongrelerine hazırlıklar da başlamış görünüyor.

Kongre takvimine göre, Ocak ve Şubat aylarında sandıklar mahallelere konulacak olup, delege seçimleri yapılacak gibi görünüyor.

CHP Gaziosmanpaşa ilçesinde, Ümit Kaplanseren'in son atama olması ve bundan sonraki süreçte, kongreyle gelenin kongreyle gitmesi en büyük dileğimiz.

[email protected]