BAKAN ÇAVUŞOĞLU'NDAN AKADEMİSYENLERE TEPKİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 8’inci Büyükelçiler Konferansı’nın son ayağında Gaziantep Üniversitesi Kongre Merkezi’nde konferans verdi. Konferansta konuşan Bakan Çavuşoğlu, bin 128 aydının imzaladığı barış bildirisine tepki gösterdi. Bildiriyi imzalayanları aydın olarak kabul etmeyen Çavuşoğlu, şöyle dedi: "Eğer aydınlarımız şöyle bir deklarasyon yayınlasalardı; Terörle mücadele edilerek, insan haklarına riayet edilerek, oradaki sivil insanlar etkilenmeden ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulmalı, hukuk kuralları çerçevesinde yapılmalı ve inşallah Türkiye’ye barış gelir, huzur gelir terör biter deselerdi ben de imzalardım, ama maalesef aydın geçinen bu arkadaşlarımızın imzaladığı bu belge bir utanç belgesidir, ihanet belgesidir. Şimdi hem aydın diyeceksiniz hem de telefon açıp, ‘kusura bakmayın biz bunu okumadan imzaladık’ diyeceksiniz. Okumadan nasıl aydın oluyorsun? Bilgi sahibi olmadığın bir şeye nasıl imza atıyorsun? Aydın olmak toplumdan farklı olmak anlamına gelmez. Bir kere o metnin içindeki söylediğiniz her şey yalan. Güvenlik güçlerimizin oradaki sivil halka ne kadar duyarlı davrandığını, ne kadar dünyaya insanlık dersi vererek görev yaptığını herkes biliyor, görüyor. Tüm dünya bunu takdir ediyor. Tüm dünyanın meşru gördüğü bu terörle mücadelede siz sanki güvenlik güçlerimizin teröristlerle değil Kürt vatandaşlarımızla mücadele ettiğini, onlara yönelik operasyonlar yaptığını söylüyorsunuz. Şimdi bu yalan değil mi? Farklı olmak için yalan söylemeye gerek yok. Ben böyle insanları aydın olarak görmüyorum."
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme sürecine değinen Bakan Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği ülkemizin siyasi bir strateji tercihidir. Avrupa Birliği’ne girmek uzun bir süreç, bıktık. 60 yılı aşan bir süreç. Zorlukları oldu, çifte standartları oldu, yanlış söylemler oldu. Son 14 senesi bile zorlu bir süreç oldu, inişli çıkışlı bir süreçten geçildi. Biz artık böyle bir süreç istemiyoruz ve Avrupa Birliği’nin bize konjektürel olarak bakmasını da istemiyoruz, çünkü Avrupa Birliği’ne böyle bakmıyoruz. Göç konusunda Türkiye’ye ihtiyaçları var. Göçmenler için Türkiye’ye yardım edelim, ama bunlar yeterli yaklaşımlar değil. Kısa vadeli yaklaşımlarla bu işler olmaz. Avrupa Birliği’nin bize dün de ihtiyacı vardı, bugün de var, yarın da olacak. Bizim de Avrupa Birliği’ne ihtiyacımız var" dedi.
BATAKLIĞIN KURUTULMASI GEREK
Ortadoğu’nun ateş çemberi altında olduğunu kaydeden Bakan Çavuşoğlu, Suriye devletinin Esad rejiminden kurtulması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "Irak yönetilemeyen bir ülke durumunda. Suriye’nin topraklarının yüzde 30’unu bir terör örgütü işgal ediyor. Bugün Bağdat’taki yönetim tüm Irak halkının güvenini kazanamamıştır. Maliki’nin dışladığı Kürtler, Sunniler diğer halklar hala dışlanmış durumdadır. Irak önemli bir komşumuz. Irak’ın toprak bütünlüğüne, sınır bütünlüğüne saygı duyuyoruz. Herkesten fazla saygı duyuyoruz. Herkesten fazla hassasız. Suriye’de de yapılması gereken iki şey var: DAEŞ’ten ve diğer terör örgütlerinden temizlenmesi lazım. Bu konuda kararlı bir strateji yok. 65 tane ülke DAEŞ ile mücadelede başarılı değil, umudu YPG ve başka örgütlere bağlamışlar. Suya düşen yılana sarılır. Bu durum tam bir acizliktir. Bu anlayıştan kurtulmamız gerekir. Biz DAEŞ ile mücadele eden ülkelere gerekli desteği veriyoruz. Irak’ta peşmerge ve diğerlerine eğitim veren ülkelere de destek veriyoruz, ama sonuç ortada nasıl mücadele edeceğiz. Nasıl temizleyeceğiz? En köklü çözüm bataklığı kurutmak. Bataklık da rejimdir. Esad rejimi. Bu bataklığı kurutmak için de siyasi çözüm gerekli."