Gülseli KENARLI - Özkan ARSLAN/İSTANBUL, (DHA) CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV)'in Olağan Genel Kuruluna katıldı. Toplantıya Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, eski Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Arzu Akalın, TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan da katıldı. Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan oğlu Bilal Erdoğan ile yan yana oturdu. “SİZ DAHA ÇOK ÇALIŞTINIZ, ONLAR DAHA ÇOK RAHATSIZ OLDU" Erdoğan, “Şahsıma, aileme yönelik saldırıların bir kısmına bu vakfımız ve yaptığı hizmetler alet edilmeye çalışıldı. Özellikle paralel ihanet çetesi TÜRGEV'e yönelik her türlü iftiranın, her türlü yalanın, her türlü saldırının kaynağı haline dönüştü. İşte bu saldırıların dorukta olduğu günlerde 2014 yılındaki bir Ramazan iftarında, TÜRGEV yöneticisi arkadaşlara şöyle demiştim; 'daha çok çalışın, daha çok üretin, daha çok hizmet verin ve sizden rahatsız olanları daha da rahatsız edin' demiştim. Onlar ne kadar rahatsız olursa bilin ki gençliğimiz o kadar doğru istikamettedir. Evet siz daha çok çalıştınız, onlar daha çok rahatsız oldu. Öyle rahatsız oldular ki bir kısmı bu ülkeyi bırakıp, başka yerlere kaçtı, bir kısmı da adalet önünde yaptıkları ihanetlerin hesabını şu anda veriyor. Niyet hayrolunca, akıbette hayrolur, menzil doğru olunca yolda doğru oluyor" dedi. Erdoğan, “20 yıldır olduğu gibi desteğim, teşvikim ve duam sizlerle beraber olmaya devam edecektir. Yine merhum üstadımızın bir vasiyeti vardı. Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyacağınız güne kadar mücadelenizi sürdüreceğinize inanıyorum" şeklinde konuştu. “KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ BAŞKA ÇARESİ YOK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 13 yılda ve özellikle son 3 yılda yaşadığı olayların önemli derler çıkardığını belirterek, “Kendi meselelerimizi kendimiz çözmek mecburiyetindeyiz. Bu ister öğrenci yurdu gibi spesifik bir mesele olsun, isterse savunma sanayi gibi kompleks bir konu olsun, hiç fark etmiyor. Hepsinde de, iş dönüp dolaşıp aynı yere çıkıyor. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çaresi yok. İdealimizdeki gençliği mi yetiştirmek istiyoruz, aileden başlayarak, anne-baba eğitiminden başlayarak okul öncesinden üniversitesine, lisans üstü eğitimlerine kadar tüm aşamalarda kendi müesseselerimizi kurup geliştirmemiz gerekiyor" diye konuştu. “İBADETİNDE İNANIYORUM Kİ TAVİZ VERMEYEN BİR GENÇLİK OLACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçmişte hangi işi, hangi sorunun çözümünü başka birilerine havale ettiysek, orada sıkıntı yaşadık ve zara gördük. Özellikle temel konularda, asgari müştereklerin çok daha geniş bir anlayış ve ideal birliği gerektirdiğini yaşayarak gördük, öğrendik. Aynı şekilde sadece altyapıyı kurmanın yetmediğini gördük. Buralarda yeni nesillere aşılanacak bilincin ve verilecek eğitimin içeriği konusunda da çok ciddi çalışma yapılması, emek verilmesi şart. Onun için ben sevgili gençlere, içeriğine girmeyeceğim, başlığını söyleyeceğim. Bir itikadi noktada çok sağlam olacağız. Bizim itikadımızı, bizim imanımızı evvel Allah kimse teraziye çıkaramayacak kadar sağlam kılacağız. Ahlakta örnek bir gençlik inşallah, inanıyorum ki TÜRGEV'in yetiştirdiği, yurtlarında kalan gençler olacak. Örnek abide bu olacak. İbadetinde inanıyorum ki taviz vermeyen bir gençlik olacak. Dört, muamelatta inanıyorum ki sağlam bir gençlik olacak. Gençler, inanın bunu başardığınız anda, başardığımız anda sizden de çok farklı bir nesil tevarüs edecektir" dedi. “OKUL MÜFREDATININ İÇERİĞİNE YOĞUNLAŞMA DÖNEMİ İLAN ETTİK" Erdoğan, “Bunun için yeni dönemi, Milli Eğitim Bakanım ile de konuştum, şimdiki Milli Eğitim Bakanım ile de yine onu konuşacağım. Okul müfredatının içeriğine yoğunlaşma dönemi ilan ettik. Kültür alanında da maalesef arzu ettiğimiz mesafeyi henüz kat edemedik. Kendini maddi ve manevi ilimler konusunda iyi yetiştirmiş gençler elbette var. Yeterli mi, değil. Bu sayının artması lazım. Aynı zamanda maddi ve manevi eğitim konusunda çok eksikleri olan, rüzgarın önünde sürüklenen yapraklar gibi savrulan gençler olduğunuzu da görüyoruz biliyoruz. Özeleştiriyi de yapmaktan çekinmeyeceğiz. Bu gençlerin bir kısmını bölücü terör örgütü devşiriyor, zehirliyor, kullanıyor ve maalesef onları acı bir akıbete doğru sürüklüyor. Eğer bugün dağlara giden gençler varsa işte bu şuurdan nasibini almadığı için gidiyor. Onların gidişini durduracak bir birikime altyapıya şiddetle ihtiyaç var" diye konuştu. “DİNİMİZİ İSTİSMAR EDEN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN AĞINA DÜŞEN GENÇLERİMİZ VAR MI? VAR" Erdoğan, “Aynı şekilde DAEŞ gibi mukaddes dinimizi istismar eden terör örgütlerinin ağına düşen gençlerimiz var mı? Var. Ve bunlar bakıyorsunuz inancı olan gençler. İnancı var da şuuru yok. Yani o işin hazzına tam manasıyla ulaşamamış. Bakıyorsunuz bir de uyuşturucu, kumar, çeşitli dünyevi zevkler, hatta teknoloji bağımlılığı gibi sorunlar yaşayan gençlerimiz de var. Bu ülkenin bir tek evladının dahi zayi olmasına gönlümüz razı olmaz. Ulaşma imkanımız olup da ihmalimizden dolayı bu tür felaketlere sürüklenen gençlerimiz varsa işimizi iyi yapmıyoruz, doğru yapmıyoruz demektir" dedi. “MÜSLÜMAN AİLE BÖYLE BİR ANLAYIŞIN İÇERİSİNDE OLAMAZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vakıf hizmeti nefsi tatmin etme değil, nefsi terbiye etme yeridir. Vakıf hizmeti dünyaya değil ukbaya yapılan yatırımdır. TÜRGEV gibi çalışacak olan daha pek çok kuruma ihtiyacımız var. Çünkü önümüzde 79 milyonluk bir Türkiye'yle birlikte medeniyet ve tarih ortaklığı içinde olduğumuz milyarlarca insan var. Açık söylüyorum zürriyetimizi artıracağız, neslimizi çoğaltacağız. Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içerisinde olamaz. Rabbim ne diyorsa, sevgili peygamberimiz ne diyorsa biz o yolda gideceğiz. Bunun için de birinci derecede görev annelerindir. Neslin asıl sahibi annedir. Anne olduğu için cennet annelerin ayakları altındadır, babaların ayakları altında değil. Onun için annelerin ayaklarının altı öpülür. Orada cennetin kokucu var. Orada cennet var. Onun için ben siz anne adaylarından tek tek yetişmiş kaliteli anne adaylarından ayrıca bunu bekliyoruz. Burada geleceğe atacağımız adımlar, yapacağımız yatırımlar işte bununla güçlü olur" şeklinde konuştu. “KENDİMİZİ O DERECE BAHTİYAR ADDEDEBİLİRİZ" Erdoğan, “Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görecek, kim zerre kadar şer kötülük işlerse karşılığını görecek. İlk insan ilk peygamber Hz. Adem'in evlatları Habil ve Kabil'le başlayan hak batıl mücadelesi kıyamete kadar sürecek. Bu kutlu mücadeleye ne derece katkı verebilirsek, kendimizi o derece bahtiyar addedebiliriz" dedi. “FATİH, ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ KENDİNİ FETHE ADAMIŞTIR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün İstanbul'un fethinin 563'üncü yıldönümünü Yenikapı'da hamdolsun yüz binlerce vatandaşımızla birlikte coşkuyla kutladık. Bizans'ın 1000 yıllık tarihinde İstanbul'u fethetmek için pek çok teşebbüsler oldu. Ama bu teşebbüslerin hiçbiri başarıya ulaşamadı. Ta ki Fatih'e kadar. Peki Fatih'i, İstanbul'u fethetmek için o surların önüne gelen diğer kumandanlardan farklı kılan neydi. Biliyorsunuz, Fatih İstanbul'u fethettiğinde TÜRGEV yurtlarında kalan siz üniversite öğrencilerimizin yaşlarındaydı. Ama Fatih, çocukluğundan beri kendini fethe adamıştır. Burada fetih için yetiştirilen, fetih için yetişen ve bu yolda bilgi, donanım, tecrübe sahibi olan birer Fatih'ten bahsediyoruz" şeklinde konuştu. “OKULUMDA MÜCADELE VERDİM. GENÇLİK KOLLARINDA MÜCADELE VERDİM" Erdoğan, “Demek istediğim şudur gençler: Şayet gelecek için hedefleriniz varsa bugünden gereken bilgi, donanım ve pratiğe sahip olmak için çalışmanız ve kendinizi yetiştirmeniz gerekiyor. Hiçbir başarı kendiliğinden elde edilmez. Hiçbir zafer yoktur ki; gerisinde çok büyük bir alınteri, emek, azim, mücadele bulunmuyor olsun. Elbette her mücadele zaferle sonuçlanmaz. Fakat emin olun her zaferin arkasında böyle bir hazırlık vardır. Ömrünün 40 yılını siyasi mücadeleyle geçirmiş, bir kardeşiniz, bir büyüğünüz olarak bunun örneğini kendi hayatımda defalarca yaşadım. Okulumda mücadele verdim. Gençlik kollarında mücadele verdim. İlçemde, şehrimde, ülkemde mücadele verdim. Dünyada; Davos'ta BM'de 'Dünya 5'ten büyüktür diyerek' bunun mücadelesini verdim. Kimi zaman üzüldüm, kimi zaman sevindim ama asla mücadeleden vazgeçmedim" dedi. “OKUYUN, ARAŞTIRIN, TEFEKKÜR EDİN, PRATİK YAPIN" Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye'de cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarını, hizmetlerini gerçekleştirmiş bir siyasetçi, sizin hizmetkarınız olarak karşınızda isem, bugün dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların dimdik yanında duran bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak karşınızda isem bunu önce yardımını rahmetini bize esirgemeyen yüce Yaradan'a sonra da milletimle omuz omuza verdiğim bu mücadeleye borçluyum. Sizlere de aynısını tavsiye ediyorum. Kendinizi hayalinizdeki, hedefinizdeki fetihler için hazırlayın. Okuyun, araştırın, tefekkür edin, pratik yapın. Sadece okumak yetmiyor. Düşüneceksiniz, uygulayacaksınız. Onlar da yetmiyor. Sonuncusu... Neticelendireceksiniz. Velhalsıl kendinizi güçlü yetiştirin. O zaman Allah'ın izni ve inayetiyle önünüzde aşılamayacak hiçbir engel kalmadığını görürsünüz. TÜRGEV ve benzeri kurumlarımız size bu konuda yardımcı olmak, yol göstermek, imkan sağlamak için vardır. Sizler milletimizin umudu, geleceğisiniz" şeklinde konuştu. “2053'ÜN MİMARI OLACAK NESİLLERİ SİZLER YETİŞTİRECEKSİNİZ" Erdoğan, “Hani hep diyoruz ya, 2053 vizyonu... Bunu biz göremeyeceğiz. 2071 vizyonu diyoruz ya, göremeyeceğiz... Ama sizlerin birçoğu inşallah 2053'ü göreceksiniz. 2053'ün mimarı olacak nesilleri sizler yetiştireceksiniz. 2071'in neslini sizler yetiştireceksiniz. 1453 tarihi nasıl bizim için, milletimiz, medeniyetimiz için, dünya için bir dönüm noktası olmuşsa; 2053 tarihini de sizlerin bir dönüm noktasına dönüştürmesini rabbimden temenni ediyorum. Sizlerin fetih ruhuyla çalışacağına, attığınız her adımda Fatih'in izinden gideceğinize inanıyorum. Her birinizin Mehmet Akif'in özlemi olan Asım'ın neslinden biri olarak özel hayatınızda, siyasi ve sosyal çalışmalarınızda başarılı olacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlerden hayatınız boyunca zalimin hasmı, mazlumun seveni olmanızı istiyorum. Bunun için size ne derlerse desinler önemli değil. Yeter ki; hakkın ve hakikatin yolundan ayrılmayın" dedi “AH... NELER ÇEKTİK DEĞİL Mİ?" Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ah... Neler çektik değil mi? Okullarımızın kapısından kızlarımızı çevirdiler mi? Üniversite kapılarından çevirdiler mi? İkna odalarına soktular mı? Onu yapanlar nerde? Ama bakın, devran değişti. Hak yerini buldu. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bütün mesele inanmak. İman öyle bir şeydir ki; tekeden bile süt çıkartır. İman budur. Rabbim yar ve yardımcınız olsun" diye konuştu. 'EVLATLARINIZ' YAZILI PANKART Bu arada salona, “Sayın Cumhurbaşkanımız, her daim ardınızdayız. Size layık olma yolunda kararlıyız. Evlatlarınız" yazılı bir pankart asıldı.