Şimdilerin kuşağı Türk Filmleri için hep aşağılayıcı cümleler kurarlar.

Türk Filmlerini izleyen ve seyredenleri “sen hala Türk filmi mi izliyorsun?” diye kendilerince izleyenleri çağın gerisinde kalmakla suçlarlar.

Toplumun entelektüellerinin yabancı film izlediği algısı topluma yerleştirilir. Yabacı filmler; görselliğin, gücün ve teknolojinin göstergesi olmuştur.

Neden sanat yapılır?

Duygu, düşünce, inançları ifade etmek; toplumsal meseleleri gündeme taşımak; bilgi, düşünce, kanat, duyarlılık oluşturmak için sanat yapılır.

Sanatın birçok dalı vardır. Onlardan biride filmlerdir. Filmler; ayağı yere basan, gerçekçi, duygularımıza hitap eden, bizim bakış açılarımızı değiştirirler.

Türk Filmleri, bizi bize anlatan en iyi sanat dallarından birisidir. Hani varoşlardan, gazinolardan, ötekileştirilmiş insanlardan dem vurulan filmler var ya onlardan söz ediyorum. İşte o filmlerdir toplumumuzun gerçeğimizdir.

Yapım yılları altmışlar, yetmişler olsa da hala iki bin on beşler gerçeğini anlatır. Filmlerin konusu sıcaktır. Anlatılanlar hala kanayan toplumsal yaralarımızdır. Onca yıl hiç değişmemiştir meselelerimiz. Her şey hep aynıdır.

Nazım Hikmet’in şiirleri hala biz kadar gerçektir ya; Türk Filmleri de öyle…