Siyeset seçim derdinde vatandaş geçim derdinde... Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yerel yönetimlerini yeniden belirleyecek.

Siyeset seçim derdinde vatandaş geçim derdinde... Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yerel yönetimlerini yeniden belirleyecek.

Nasıl bir değişim olacak seçim günü göreceğiz.

Bu seçim bize 1 Nisan şakası gibi olmasın...

Bugün iktidar elindeki tüm imkanları kullanarak 2019 yılında kaybettiği İstanbul ile Ankara'yı geri alabilmek için elinden geleni yapıyor.

Türk siyasetinde geçmişten beri kullanılan bir söz vardır;

- İstanbul'a kazanan Türkiye'yi kazanır...

Doğru bir söz... İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. 2019'da CHP İstanbul ve Ankara'yı kazandı ama, 2022'de Türkiye'yi kazanamadı... Kıl payı kaybetti...

Ama 2019'da İstanbul'u kazanamamış olsaydı, bugün CHP'nin hiç bir iddiası kalmamış olurdu yerel seçimlerde.

Ama bu gün Ekrem İmamoğlu ile CHP seçime iddialı giriyor.

Her ne kadar 6 masa dağılmış olsa da İmamoğlu İstanbul'da yine alacak gibi görülüyor.

İktidar elindeki medya gücü ile birlikte devletin TRT'sini de özel kanal gibi kullanıyor.

TRT'de Ekrkem İmamoğlu veya muhalif hiç bir adayın programlarına AKP adayları ile eşit ölçüdü yer verilmediği ortada. Bırakalım eşitliği, hiç verilmiyor desek o kadar...

Bugün Türkiye'nin yönetildiği sestem öyle bir sistem ki; Gücü eline alan Devleti eline almış oluyor. Hemde tüm kurum ve kuruluşları ile...

Herşey TEKEL de...

Bugün ülkeyi Yöneten ve Yönetimde bulunan AK Parti Cenahı ile seçmeni bir empati yapsın...

– Yarın iktidarın el değiştirmesi durumunda bugünkü yetki ile başka bir yapı Türkiye'nin başına gelse, acaba nasıl bir davranış sergileriz. Türkiye Ne olur? diye kendilerine bir sorsalar...

Bugün her şey iyi gelebilir, ama biz Türkiye Cumhuriyeti Vatandayları olarak Ülkemizin Birbiliği, Biraberliği ve Bağımsızlığı için yarını da düşünmez durumundayız.

Bu gün meydanlara baktığımızda İstanbul'da Ekram İmamoğlu ile yarışan, Murat Kurum değil Tayyip Erdoğan gibi görülüyor.

Sokaklarda Murat kurum ile birlikte Recep Tayyip Erdoğan portreleri asılı.

Oysa Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhurkiyeti'nin Cumhurbaşkanı...

Cumhurbaşkanı Türkiye de T.C kimliği taşıyan her vatandaşın Cumhurbaşkanı dır...

Hadi Genel seçimlerde rakibi var, seçime giriyor... Orada propoganda yapıp imkanlarını kullanabilir...

Ama Yerel seçimler de alınan bu tavrı bir vatandaş olarak doğru bulmuyorum.

Aynı zamanda; tüm vatandaşlarla ilgili ayrıştırıcı ifadeler, ülkemiz açısından sıkıntılı bir durum.

Bu ülkede yaşayan vatandaş herkesi, ülkesine ayidiyet duygusunu geliştirmek yerine ötelemek doğru değildir...

Tabi burada bir konuyada daha dikkat çekeceğim...

Terör örgütü uzantısı olarak algılanıp, sürekli terör örgütünün siyasi ayağı olarak öne sürülen DEM Parti...

DEM Parti'nin başındakiler; sizlere de bir sözüm var;

Hadi; "PKK Terör örgütüdür. Bizim PKK ile törer örgütü ile bir bağlantımız yok." deyin bakalım.

Bunu söyleyip, TBMM'de ve sokaklarda hakkınızda söylenen Terör Uzantısını atmalısınız...

DEM'in başındakiler törörle demleniyorlar diylelim. Ve devletin her kademesindekiler üsten aşağı bunu söylüyor. Hatta, ittifak lı seçimler başladığından beri her siyesi bunları kullandı...

Geçmişte yaşanan bir açılım süreci vardı; O zamanlar AKP ile yatıp kalkıyorlardı... Şimdi CHP ne kadar uzak olsada AKP tarafı DEM'i CHP'nin içinde gibi propoganda ile CHP'ye oy verebilecek DEM karşıtı oyları almaya çalışıyor.

Devletin idari yapısındakilerin görevi, Demlemek(!) değil, gereğini yapmaktır. Bu kişilerin törör örgütü ile bir diyalağo var ise gereğinin yapılması gerekir. Bu kişiler terör ile irtibatlı ise nasıl milletvekili olmalarına göz yumuldu. Devletin istihbarat birimleri terör örgütünün desteği ile aday yapıldığı, onlardan destek alındığı iddia edilen bu kişilerin milletvekili olarak aday olmaları durumunda, adaylıklarını neden geçersiz kılan bir soruşturmaya yer vermedi.

Devletin kurumları sözle, suçlama ile iş yapmaz, gereğini yapar. Ve adalet yerini bulur.

Gelelim tekrar seçim atmosferine... AKP'nin rakibi CHP değil İmamoğlu...

Hep söylediğim bir fikir...

Bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisinin nasıl parti kurup, nasıl bu kadar yükseldiğini herkesten daha iyi bilip analizini yapıyordur.

Bugün Ekram İmamoğlu' da onun yolundan geçiyor.

O da siyasette ilçe teşkilatında başlayıp İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı ile büyüdü. İmamoğlu da onun yolunda ilerliyıor.

Yıllardır bu ülkede siyaset muhabirliği yapan bir gazeteci olarak bazen aklıma şu geliyor ve şüphe ile bakıyorum; Acaba Ekram İmamoğlu'nun arkasında Recep Tayyip Erdoğan mı var.

Kendisinden sonra makamı Ekram İmamoğlu'na bırakmak için mi bu kadar uğraşıyor. Onun karşısına geçip siyaset yapabiliyor.

Yoksa bir Cumhurbaşkanı olarak, bu kadar öne çıkmadan; tüm halka eşit bir davranış sergileyip, "Kim kazanırsa kazansın, İstanbul kazansın Türkiye kazansın" demeli...

Ama İmamoğlu'nun karşısında Erdoğan olmasa, geçmişte seçimler ihtal edilip, 13 bin fark 800 bine çıkmasaydı İmamoğlu siyasi olarak  bu kadar büyüyebilirmiydi.

Bu gün kendisi İBB Başkanı ama, CHP'nin de kontrolu İmamoğlu'nun elinde olduğu görülüyor, biliniyor...

Bu seçimi de kazanırsa, Erdoğan'ın ardından T.C Cumhurbaşkanı İmamoğlu'dur... Bu böyle biline...

Türkiye de mağdurlar kazanır.

Geçmişte Recep Tayyip Erdoğan'ın da yıldızı yaşadığı mağduriyetlerle uçtu.

İmamoğlu da aynı tünelden geçiyor...

Peki bu seçimi İstanbul'da İmamoğlu alırsa, kaybeden Murat Kurum mu olacak, Recep Tayyip Erdoğan mı?

Hukuki olarak Kurum baybetmiş olacak ama, manevi olarak tabi ki Erdoğan kaybedecek...

Peki seçim atmosferinde Türkiye genelinde AKP'nin oyu yüzde 50'nin altına düşer ise ne olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan güven kaybetmiş olacak.

Çünkü Cumhurbaşkanı Yüzde 50'yi geçen bir oy oranı ile seçiliyor.

Şimdi Türkiye genelinde sokaklarda, seçim atmosferine giren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhur İttifakı yüzde 50'nin altında bir oy oranı ile kalırsa Cumhurbaşkanlığı da tartışma konusu olur...

Onun için diyorum ki, bu sistemden Türkiye bir an önce vaz geçim, yeni bir siyasi atmosfer belirlemeli...

Her şey Türkiye için...

Birlik beraberlik için de Nice Yüzyıllarımız olsun...