Ankara Valiliği'nin yasağına rağmen yürüyüşe devam ederek, poils barikatını yıkıp geçen Özgür Özel ve on binlerce vatandaş, Anıtkabir'e ulaştı.
CHP’nin 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Birinci Meclis’ten Anıtkabir’e yapmayı planladığı yürüyüş Ankara Valiliği tarafından ‘uygun görülmediği’ gerekçesiyle yasaklanmıştı.
Yaşanan olay sonrası CHP Ankara İl Başkanlığı vatandaşlara "Değerli üyelerimiz ve halkımız; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı kutlamamızı hiç kimse engelleyemez. 1.Meclis önünde hazırlıklarımızı yaparken araçlarımız buradan kaldırılmaya çalışılıyor. Herkesi ivedi bir şekilde 1. Meclisin önüne davet ediyoruz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!" çağrısında bulunmuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla I. Meclis önünde düzenlenen halk buluşmasında vatandaşlara hitap etti. CHP lideri Özel, daha sonra vatandaşlarla birlikte I. Meclis önünden Ankara Valiliği'nin yasağına rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e yürüdü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yürüyüş sırasında yaptığı açıklamada, "Erdoğan, geçmişte kazandıklarıyla övünüyordu, şimdi her gün yeni bir yenilgi alıyor. Bu da 23 Nisan 2025 yenilgisidir. Millete kafa tutmanın, millete yasak koymanın hatası içinde ve millet bir kez daha Erdoğan’ı yendi. Eninde sonun bir kez daha sandıkta yenecek. Erdoğan dönemi; zam ve zulüm dönemi bitecek. Millet rahat edecek" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Birinci Meclisin önünde toplanan yurttaşlara hitabının ardından, vatandaşlarla birlikte Anıtkabir'e yürüdü. Özel ve yanındakiler, Özel'in Yozgat mitinginde traktör kullandığı bir görsel ve "Köylü milletin efendisidir" yazan bir afişi taşıyarak yürüyüşlerini sürdürdü. Özel'e yürüyüş sırasında öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş ve kızları da eşlik etti. Özel, yürüyüş sırasında yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
"İnşallah hep birlikte omuz omuza yasağın yasak olduğu bir ülke yaratacağız"
"Toplanamazsınız dediler, toplandı Ankaralılar. Yürüyemezsiniz dediler yürüyoruz hep birlikte. Kurduğumuz Meclis’ten kurucumuza yürümemizi engelleyebileceklerini sanmaları tamamen tükenmişlik durumu... Aslında bunun çok daha altında kalabalıklarla yürünüyordu. Ama bu yürüyemezsiniz, toplanamazsınız denilince Ankaralılar böyle yasaklara karşı sert tepki veriyorlar. 19 Mart’ın mesajını alamamış bunlar hala daha. Vatandaş diyor ki, ‘Patron benim, ben karar veririm, beni kimin yöneteceğine ben karar veririm, Atatürk’e yürüyeceksem nereden, ne zaman yürüyeceğime ben karar veririm’ diyor. Bir tek adamın her şeye karar vermesinden illallah demiş millet. Neyi yasaklarsa onu yapıyorlar. İnşallah hep birlikte omuz omuza yasağın yasak olduğu bir ülke yaratacağız. Sadece yasaklar yasak olacak. Onun dışındaher şey serbest olacak. Bütün gençlerin yüzü gülecek. Bugün gençler neden bu kadar mutlu, tek adamın yasağını delip geçtiği için...
"Erdoğan dönemi; zam ve zulüm dönemi bitecek. Millet rahat edecek"
Herhalde cumhuriyet tarihinin en anlamsız ve en uygulanamaz yasağı vardı. Cumhuriyeti kuran partiye, Meclis’i kuran partiye kurduğu Birinci Meclis önünde toplanma yasağı getirdi. Bize diyor ki; ‘Keçiören’e git Kalaba Meydanında toplan’. Birinci Meclis, bizim kurduğumuz Meclis, elbette toplandık. Sonra önümüze bariyerler koymuşlar, ‘Yürüyemezsin’. Nereye, Anıtkabir’e. Ben kurucumun Anıtkabirine yürüyemeyeceksem nereye yürüyeceğim? Dedik ki, ‘Polislere dikkat edin ama barikatı yıkın geçin. Yıktılar, geçtiler. Sel oldu akıyor şimdi Ankara, Anıtkabir’e. Erdoğan, geçmişte kazandıklarıyla övünüyordu, şimdi her gün yeni bir yenilgi alıyor. Bu da 23 Nisan 2025 yenilgisidir. Millete kafa tutmanın, millete yasak koymanın hatası içinde ve millet bir kez daha Erdoğan’ı yendi. Eninde sonun bir kez daha sandıkta yenecek. Erdoğan dönemi; zam ve zulüm dönemi bitecek. Millet rahat edecek.
"Bu kadar insan bir aradaysa artık bunun önünde kimse duramaz"
Bu millet kendine yapılan her zulme sabredebiliyor da özgürlüğüne, seçme hakkına el uzatılınca, dil uzatılınca hele hele bu ülkenin en büyük ortak değeri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e duyulan sevgi… Onun kurduğu Meclisin önünde toplanamazsın, onun Anıtkabir’ine gidemezsin deyince bizim de şaşırdığımız şekilde Ankara’dan sel oldu meydanlara aktı. Şimdi 45 dakikadır yürüyoruz, başı Anıtkabir’de sonu başladığımız yerde daha insanlar katıldıkça katılıyorlar. Sürece dair de çok önemli mesajdır. Yani şunu diyor insanlar, ‘bir değişim vakti geldi, yasakçılar gitsin özgürlükler gelsin; yoksulluk gitsin zenginlik gelsin’ diyor. Bir kolumda Abdullah amca var, geçen hafta bir cümle söyledi, Türkiye’nin gündemine oturdu, dünyanın gündemine oturdu. Bir tarafımda Sinan Ateş’in kızları var. Onlar da büyük bir hukuksuzluk ve adaletsizlikten sonra omuz omuza verdik ve hep birlikte yürüyoruz. Eğer buradaki bu kadar insan bir aradaysa artık bunun önünde kimse duramaz, engel olamaz."
