Türkiye’de demokrasiyi geliştirmek için her alanda adım atan Ak Parti kendi içinde demokrasi sınavı veriyor. Ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip olan siyasi partilerin kendi içlerinde yürüttüğü demokrasi sınavı ülkenin geleceği ve söylemlerin geçerliliği açısından oldukça önemli.
Ak Parti kongre sürecinde. İlçe kongrelerinin çoğu yapıldı. Daha önce Gaziosmanpaşa kongresiyle ilgili köşemde yazdığım ‘Bayram Havası’nı Sultangazi’de göremedim.
Sultangazi’de bambaşka bir kongre vardı. Esasında demokrasi şölenine dönüşecek bir fırsat çıkmıştı Ak Parti’nin önüne...
Adayların olmadığı yerde demokrasi olur mu? Demokrasi eşit şartlardaki yarışlarda ortaya çıkar.
Yoksa adına demokrasi deyip, Cumhuriyetin ilk yıllarında olduğu gibi açık oy, kapalı tasnif yapar sandıktan istediğinizi çıkartıp bunun adına demokrasi dersiniz.
Oysa buna ‘demokrasi’ diyen kendisi bile inanmaz.
Türkiye’de kurum kuruluşlar ve insanlarımız ‘demokrasi’ sözcüğünü hep kendine yonttuğu için hala demokrasiyi tartışıyoruz.
Bugün ülkeyi yöneten ve yönetmeye talip hangi siyasi oluşumda demokrasi var diyebilirsiniz?
Ak Parti’de mi?
Cumhuriyet Halk Partisi’nde mi?
Milliyetçi Hareket Partisi’nde mi?
Saadet Partisi’nde mi?
Ve diğerleri... Hepsi aynı değil mi?
Çünkü biz koltuğu çok seviyoruz. Bir oturduk mu bir daha kalkmasını bilmiyoruz. Birileri karşımıza çıkınca da onu yok etmek için elimizdeki iktidar gücünü (Koltuk gücünü) son noktasına kadar kullanıyoruz.
Çünkü, siyasi partilerde tabanda oluşan delegeler tavanı seçiyor. Güç ise tavanda... Sistem öyle. Çünkü delegeler hala parmak işareti ile belirleniyor.
Neden üyeleriyle övünen Ak Parti mahallelerde sandık kurup delege seçimi yapmıyor?
Neden demokrasiyi dilinden düşürmeyen CHP hala tavana göre tabanı yönlendiriyor?
Neden Fatih Erbakan SP kongrelerinde konuşturulmuyor?
Çünkü, bunlar yapılırsa iktidardakinin gücü bir anda elinden gidebilir.
Sultangazi Ak Parti kongresini izledim. Herşey güzel, salon iyi dizayn edilmiş, bayağı para harcanmış. iktidar imkanlarını kullanamayan siyasi partilere göre oldukça lüks. (Sadece Sultangazi değil, diğer Ak Parti kongreleri de paradan kaçmamıştı. Bu da gösteriyor ki kaynak var.
Herşey vardı kongrede, ama demokrasi yoktu...
Yapılan baskılara rağmen medeni cesareti ile aday olan Mustafa Günaydın tribünleri taraftarlarıyla doldurmuş tezahürat hakimiyetini elde tutuyordu. Tabi tabanına da güven tamdı...
İlçe Başkanlığına yeniden aday olan Murat Atım ise soğuk kanlı... Ama ne görelim, İl Başkanı Aziz Babuşçu ve Genel Başkan Yardımcısı Ekram Erdem demokrasi şöleni denilebilecek kongrenin havasını bozdu. Bu iki parti büyüğü o salona geldikten sonra nasıl olurda bu kadar taraflı konuşabilir.
Efendim iki aday partiyi bölermiş... Peki şimdi ne oldu. Baskılarınıza rağmen Mustafa Günaydın 9 oyla kaybetti.
9 oyla kayıptan sonra parti kulislerinde ne konuşuluyor... Delegelerle oynandı, bazı delegelere vaadlerde bulunuldu.
Oysa orada “Hepsi partilimiz, seçilenle devam ederiz mesajı’ yeterdi Atım’ın seçilmesine... Ne o şaibe altında kalırdı, ne de parti.
Bunlar parti içi demokrasiler ise...
Ülke demokrasisine diyecek birşey yok!