Aydınses gazetesinde çeşitli konularda özellikle siyasi konularda yazılar yazmaya devam ediyorum. Yazılarımın içeriğine müdahele etmeyen ve benim yazılarıma özgürlük tanıyan Murat Aydın'a teşekkür ediyorum.
Biliyorum ki yazılarımın birçoğunun içeriğine katılmıyor.Bu güne kadar bu konuda bir gün olsun şu yazın olmamış veya şu yazıyı değiştir demedi.Murat Aydın benim gözümde demokrat ve hoşgörülü bir basın mensubudur.

Farklı konularda farklı fikirlerimiz olmasına rağmen dostluğumuz gelişerek devam ediyor. Benim siyasal çizgimide yazılarımıda hoşgörüyle karşılamaya devam ediyor.

Yazdığım yazılardan dolayı çeşitli kesimlerden olumlu veya olumsuz tepkiler aldım, almaya da devam ediyorum.

Benim görevim insanları mutlu etmek değil. Bu yazılardan dolayı bazen kendi arkadaşlarımında kızdığını ve alındığını görüyorum. Bazen mensup olduğum siyasi partinin içinde yanlış gibi gördüğüm kişileri veya kurumları da eleştirdim ve yazdım.

Genel anlamda yazdığım yazılardan şahsi mesajlar çıkaran dostlarım oldu. ''Partilerin içinde siyasi konumunu kullanan ilçe başkanları ve siyaset üzerinden zengin olan meclis üyeleri ve milletvekilleri olmamalı'' dediğimde en yakınımda bulunan ilçe başkanlığı ve meclis üyeliği yapmış dostlar alındı.

''Milletvekilleriyle işbirliği yapıp ortaklık yapan meclis üyeleri partilerde ve mensup olduğum partilerde olmamalı'' şeklindeki genel anlam içeren mesajlardan alınganlık gösteren meclis üyesi ve ilçe başkanlığı yapmış arkadaşlarım oldu.

Oysa bir insanı suçlamak veya siyaset yoluyla zengin oldu diyebilmek için insanın belgesi olmalı.Bunu en iyi bilenlerden birisi de benim diye düşünüyorum. Ülkemizde siyaset yoluyla zengin olan,milletvekili maaşıyla milyon dolarlık servetler edinen insanları kamuoyu basın iyi biliyor. Aslında bu arkadaşlarımda iyi biliyor.

Minareyi çalan kılıfını da hazırlamayı ihmal etmiyor. Benim kastım bu tür insanların siyaset kurumu içinden temizlenmesi. Bu şekilde yazdığım genel yazılardan hiç kimsenin alınganlık göstermesine gerek olmadığına inanıyorum.

Bununla birlikte ben şahısların namus bekçiliğine soyunmuş bir kimsede değilim. Sadece toplumsal sorumluluğum içinde özgürce fikirlerimi yazmaya çalışan buna gayret gösteren bir vatandaşım. Yanlış gördüğüm topluma zarar veren her davranışı hukuk kuralları içinde kalarak yazmaya çalışıyorum.

 Hiç bir meclis üyesi veya ilçe başkanı bu tür genellemelerin özeli ve öznesi de değildir ve alınganlık gösterip beni hedef alan düşüncelerin içinde olmaları da doğru değildir. Belediye meclis üyelerininde,ilçe başkanlarınında ''siyaset erbaplarına'' karşı aynı tavrı koyacaklarına da inanıyorum.

Herkesin görevi soygun düzenine ve soygun düzeninden nemalanan siyasetçilere karşı durmak ve partilerin içinden atmak ve temizlemek olmalıdır. Böyle düşünmek istemiyorlarsa giderler soygun düzeninin bir parçası olurlar. Bunun önünde de hiç bir engel bulunmuyor.

Bu ülkede hırsızlık yapan ilçe başkanı,meclis üyesi ve milletvekili var mıdır,yok mudur? Bu sorunun cevabı benim açımdan vardır. Benim görevimde; vardır dediğimde var olanı ispatlamak değildir. Bunu genel anlamda yazmak ve toplumun mesaj almasını sağlamak benim görevim olduğuna inanıyorum.

Hırsız meclis üyesi veya ilçe başkanı veya milletvekili dediğimde bu hırsızların kim olduğunu aktif siyaset yapan herkes bilir. Benim görevim hırsızları tespit edip deşifre etmek de değildir.

Soygun düzeninde,soygun yapanlar alınganlık gösterebilir, onlarda benim umurumda değil. Bu yazılarımdan ilçe başkanlığı yapmış ve şu anda da meclis üyeliği görevleri devam eden insanların benimi kastediyorsun diyerek alınganlık göstermelerine gerek yoktur.

Benim yazılarımın bu anlamda ki muhatapları da bir kişi değildir. AKP'de de CHP' de de diğer siyasi partilerde de bu tür adamlar olduğunu genel anlamda kabul etmeleri ve mücadele etmeleri onların ve herkesin görevi olmalıdır.

Yazdığım yazılardan dolayı çok sert eleştiriler de aldım.Ben gazeteci değilim ama gazeteci arkadaşlardan öğrendiğim bir konuya da değinmek istiyorum. ''Yazdığın yazılar birilerini kızdırıyor veya rahatsız ediyorsa yazdığın yazı amacına ulaşmıştır'' derler.

Bu anlamda bende yazdıklarımla biraz ortalığı karıştırmış görünüyorum. Genel anlamda ülkemin nasıl olması gerektiğini ve siyasetin hangi insan modeliyle doğruyu bulacağını yazdım ve yazmaya devam edeceğim. Bu benim özgür düşüncem. Bunuda hiç kimse engelleyemez. Hukuk ve ölüm hariç.

Bu yazılarda kişisel haklar ve özgürlükler anlamında kırdığım üzdüğüm insanlar var ise onlardan da özür dilemeyi erdem olarak kabul ederim ve özür dilerim. Buda yetmez diyorlarsa,eksikleri hataları da olsa ülkemizin hukuk devleti olduğunu ve hakların ve haksızlıkların hukuk yoluyla aranma yollarının açık olduğunu belirtmek isterim. Saygılarımı sunuyorum.  [email protected]