Sultanahmette bomba patladı pardon canlı bomba patladı insanlar öldü.

Sayının hiç bir önemi yok çünkü o kadar çok ölüyoruzki  ölümlerin sayısını tutamaz olduk.

Bu ülkenin bu hale gelmesinin nedenlerine girmenin de faydası yok çünkü yıllarca ülkenin aklı başında insanları ''Ortadoğu bir bataklıktır buraya bulaşırsanız o bataklığın çamuru ülkenin her yanına yayılır.'' diye feryat figan etmişlerdi.

Maalesef bu ikazlar dikkate alınmadı,ortadoğu petrolü iştahları kabarttı.

Yüz yıldır emperyalist ülkelerin egemenlik alanı ve enerji havzalarında birazcık olsun ''Ben de varım'' dediğinizde bu işlerin başınıza gelebileceğini kestirmek için ufkun olmalı tecrüben olmalı ve geçmişten ders almayı bilmelisin.

İsmet İnönü ne demiş;'' Büyük devletlerle siyaset yapmak ayıyla yatağa girmek gibidir.''

Ayıyla yatağa girdiğimize göre  başına bunların gelebileceğini de kestirmen gerekir.

Bir yurttaş olarak Türkiye Orta doğu bataklığında Osmanlı hayalleri kurduğu sürece bu canlı bombalar bu ülkenin her yanında patlamaya devam edecektir.

Çünkü süper güçler ,buna Rusya da dahil oldu senin yüzüne gülüyor ama arkandan her türlü pisliği yapmaya devam ediyorlar.

Sen Musul Kerkük ve Arap coğrafyasına sulandığın sürece bu bombalar patlamaya devam  edecektir.

Bu gün Sultanahmet  yarın Antalya, o bir gün Ankara  her yerde olacaktır.

Ülkenin bu hale gelmesine sebep olanlar bunları göremediler.

Şu anda etrafımızdaki bütün ülkelerle ticaretimiz sıfırlandı,ülkenin ihracatı her gün aşağı doğru gidiyor.

Rus uçağı düşürülerek Rusya'nın turisti ve ticareti bitirildi,şimdi de Almanlara saldırılarak batıdan gelen turizm öldürülecek.

Yakın günlerde Almanya ve batı ülkeleri ''Türkiye güvenli değil oralar gitmeyin'' diye açıklama yaparlarsa hiç şaşırmam.

Bütün bunlardan şunu anlıyoruzki, Türkiye'nin bir tane dostu kalmamıştır ve dost olarak görünenler ise sadece çıkarları için dost görünmektedirler.

Ayrıca bu güzelim dinin dindarım diyen mensupları emperyalist acımasız katilleri tarafından canlı bomba olarak masum insanların üzerine birer ikişer gönderilmeleri de İslam adına içler acısı bir durum olarak önümüzde duruyor.

Diyanet işlerinin  v e din adamlarının  bu sapkınlığın din içinden temizlenmesine kafa yorması gerekirken abuk sabuk fetvalar yayınlamaları da bizim din anlayışımızın da ortadoğudaki emperyalistlerin oyuncağı olan dindarlık alanına doğru kayıyor mu sorularını sormamıza neden oluyor.

Bu ülkenin doğu ve güneydoğusunda yaşanan olaylara da bu cepheden bakmakta fayda var.

HDP 'nin haziran seçimlerindeki söylemleri gerçekten hepimizin yüreğine su serpmişti.

Kürtlerin siyasal örgütlenmesi Türkiyeleşme yolunda çok ciddi adımlar atıyor derken son günlerde güneydoğıu illerinde yaşanan çatışmalarda HDP silahlı terör  örgütünün yanında yer alarak kazanmış olduğu bütün sempatiyi kaybetmiş görünüyor.

Bunun yanında güneydoğu illerinde ilçelerinde yaşananları ulusal basından tam net açık bir şekilde gördüğümüz kanaatinde değilim.

Devlet kindar olamaz devlet baba, ana gibi şefkatli olmalıdır.

Bu gün nasılki ABD,Alman, İngiliz bir tane askerinin ölmemesi için güçlü teknolojilere baş vuruyorsa sende o yola gireceksin ve askerlerin ölümlerinin önüne geçeceksin.

Bu gün bir kişi öğretmen veya yurttaş kim olursa olsun bir televizyon kanalında ''İnsanlar ölmesin çocuklar ölüyor çocuklar ölmesin'' dediğinde ve onun bu şekilde konuşmasına izin veren Beyazıt Öztürk  vatan haini ilan ediliyorsa Nazım Hikmet'in ölümünden bir yıl önce  yazdığı vatan haini şiirinin şartları aynen devam ediyor demek abartı olmasa gerek.

Dünyanın en masum en ilkeli ve ahlaklı talebi budur.

Yani ''Savaşlar olmasın, çocuklar ölmesin, insanlar yerinden yurdudan koparılmasın '' demektir.

Evet teröre ve teröriste lanet olsun ama savaşlara ve savaş bütçelerini yapanlara da lanet olsun demek evrensel insan haklarının en temel değeri değil midir?

Ben güneydoğuda beş yüz teröristin öldürülmesiyle bu işlerin  biteceğine inananlardan değilim.

Bu güne kadar yani kırk yılda on bin terörist öldürüldüğü halde bitmediyse beş yüz terörist öldürünce nasıl bitecek anlamış değilim.

 Bu sadece ülkenin genelinde kinin ve nefretin  yayılmasına neden olacaktır ve güneydoğudaki ayrılıkçı Kürt hareketinin daha hızlı ayrışma yoluna girmesine sebep olacaktır.

Bunun yani bölünmenin  o kadar çok müşterisi  varki dostum dediğiniz ABD,Almanya İngiltere şimdide Rusya açık açık Güneydoğuda Kürdistanın  kurulmasına destek olduklarını ben buradan görüyorsam ülkeyi yönetenler mutlaka görüyor olmalı.

O halde buna tavır koymak gerekmez mi?

Adım adım ülkenin güneydoğusu koparılıyor bunu yapanlarda en yakın dostlarımız dediğiniz ülkeler.

 

Bundan dolayı ülKe adım adım iç savaşa doğru sürükleniyor ve güneydoğu adım adım bölünmeye doğru  sürükleniyor.

Kendi içimizde buna bütünlük içinde tavır koyacak siyasal bütünlükler oluşturulmalı yada HDP ye tekrar masaya oturarak demokratik cumhuriyet içinde bölünmeden parçalanmadan beraber yaşama şartları oluşturulmalıdır.