Eski zamanlarda bir erkek çocuk şövalye olmak istiyorsa işe erkenden koyulması gerekirdi. Tabii eğer soylu bir ailedense buna izin vardı. 7 yaşında artık hayatını yanında geçireceği yeni Lord’un yanına taşınırdı. Şövalye eğitimi en alttan başlar. Önce sadece atların bakımıyla ilgilenmek gibi işlerle, gelenek ve kurallara alışmakla geçer.
Biraz daha büyüyen genç şövalye adayları artık turnuvaları kenardan izleyerek çeşitli şövalyevari işlere yardım etme hakkı kazanırlardı. Ama bu hakkı elde etmek sadece en iyi öğrencilere tanınmıştı. Belki de bu, günümüzdeki tenis maçlarında top topayıcılık yapan genç sporcularun durumuna benzetilebilir.
18 yaşını geçenler, eğer tüm silahları kullanmakta, zırhları kuşanmakta, ata binmekte ve diğer becerilerde ustalaştıklarını kanıtlarlarsa, efendileri olan Lord tarafından Şövalye ilan edilirlerdi. Şövalye olarak yaşamak çok havalı olabilirdi ama bu, şövalye olmaya çalışarak geçen yıllara göre çok daha ağır sorumluluklar anlamına geliyordu.
