Türkiye’de seçim yaklaştıkça, siyasette ısınmaya devam ediyor.

Bir taraftan Anayasa değişikliği tartışmaları sürerken, bir taraftan da erken seçim talepleri yoğunlaşıyor.

Tabi bu arada rejim tartışmaları ise Ana gündem maddesi...

Türkiye’de vatandaş aç, ekonomi bitmiş... Adalet tartışılır duruma gelmiş...

Askeri kadrolara personel alımında ‘İrtica’ ibaresi kaldırıldı ve Cemaatlerin devlet yapısına resmi yoldan girişleri yasal hale getirildi.

Türkiye’de vatandaşın yaşadığı gündem ile siyasetin yaşadığı gündem birbirinden çok farklı.

Siyasetin tepe noktasında bulunan AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı...

Diğer tarafta ise Cumhuriyetin en eski partisi Kurucu Lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün olduğu Cumhuriyet Halk Partisi var...

Ak Parti Türkiye’de 19 yıldır tek başına iktidar. Cumhuriyet tarihinde Türk halkının hiç bir lidere vermediği güven ifadesi...

Beğeniriz beğenmeyiz, Recep Tayyip Erdoğan, bu kadar yıldır, tek başına iktidarı ‘Yürütmüş’

Götürmüş, ve hala yapılan anketlerde birinci parti durumunda gözüküyor.

Bugünkü devlet yapısı düzeninde yani ‘Partili Başkanlık Sistemi’nde Cumhur İttifakı ve Millet ittifakı yarışıyor . Tayyip Erdoğan Liderliğindeki Cumhur ittifakının oyları yüzde 50’nin altına düşmüş durumda... Ama parti bazında baktığımızda; Yüzde 33’lerle AKP birinci, yüzde 21’lerle CHP ikinci sırada gözüküyor. Ana Muhalefet Partisi CHP’nin de oy kaybına ne dersiniz.

Demek ki vatandaşa ulaşamadığı noktalar, veremediği mesajlar var.

Meydanlarda son zamanların en öne çıkan ismi ise İYİ Parti Lideri Meral Akşener gözüküyor.

Peki AKP’den ayrılan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu kurduğu Gelecek Partisi ile Gelecek Vaat ediyor mu?

Yine AKP’nin kurucu kadrosunda yer alan ve uzun yıllar ekonominin başında bulunan Ali Babacan’a ne dersiniz?

AKP’den ayrılan bu iki lider, AKP’de olup bitenleri, neyin nasıl ‘Yürütüldüğünü’ gayet iyi biliyor olmalı.

Onun için bu iki liderin anlattıkları, açıkladıkları, açıklayacakları çok önemli.

Her şeyden önce Ahmet Davutoğlu aldığı yüzde 49 oyla başbakan olduktan sonra görevden alınıyor. O günlerde sessiz kalması da şimdi düşündürüyor.

Türkiye’de bu gün 109 siyasi parti var. Bu siyasi partilerin çoğunun adı bile bilinmiyor halk tarafından. Ama bu Partili başkanlık sisteminde, seçime katılma örgütlenmesini yapabilen her parti getirebileceği oy dahilinde ittifaklara girip Milletvekili çıkarabiliyor.

Yüzde %1 oyu olmayan bir siyasi parti bile önemli duruma geliyor. Çünkü, yüzde 50’nin altında oy aldığında bu kaç olursa olsun seçimi kazanmış sayılmıyorsun.

Pandemi döneminin oluşturduğu sıkıntılarla birlikte Türkiye gündeminde tutulan erken seçim, Anayasa değişikliği, Belirli alanlardaki reformlar...

İşte AKP’yi patlatan bunlar...

AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarına baktığınızda, bir muhalefet lideri gibi döktürüyor.

Adalet, Eğitim, Ekonomi reformu açıklamaları direkt muhalefet lideri gibi...

Siz; 20 yıldır görevdesiniz, hala bu reformları neden yapmadınız. Reform yapmak için seçim mi lazım... İktidarınız sırasında geçmiş seçimlerden sonra bunları neden yerine getirmediniz?

Bugün Adalet sistemi kimseyi tatmin etmiyor...

Eğitim zaten ne durumda ortada...

Anayasa ile halk oylamasına gitmeden oynamalar başladı...

Bir gecede, bir kişi tarafından kararlar alınıp Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giriyor...

Ve benzer uygulamalar...

Mevcut sistemle iktidarın yapamayacağı hiç bir şey yoktur....

TBMM bile yok hükmünde gibi görülüyor...

Eskiden Milletin Vekilleri vardı... Şimdi nerede bu vekiller, kimin vekilleri bu bile tartışma konusu oldu.

Çünkü Artık TBMM’den alınan doğru dürüst bir karar yok...

Baksanıza adı bile Türkiye’yi öne çıkaran ‘İstanbul Sözleşmesi’nden kimseye sorulmadan, bir gecede çıkıyoruz...

Tamam her fikir, ker konu, tüm insanlar tarafından benimsenmeyebilir. İstanbul Sözleşmesini eleştirenler olacaktır...

Ama buna imza atan aynı kişi bu sözleşmeden bir gecede çıkmamızı sağlıyor..

Bu kararı Meclis almışsa, bırakın Meclis’te tartışılsın, oradan çıkan karar ne olursa ona göre bir uygulama yapılsın...

Yapılanların hepsi, ekonomideki çöküşü unutturmak, milletin dikkatini başka alanlara çekmek içindir diye düşünüyorum... Yoksa Damat gündem, Merkez Bankası rezervindeki 128 Milyar dolar gündem... Ekmek bulamayan halk, Batan esnaf ve iş insanları gündem olmaktan düşmeyecek... Ama gerçek bunlar...

19 yıllık icraatlarıyla büyük tartışmalara neden olan iktidar, iktidarı bırakmamak için elinden ne geliyorsa ardına koymayacak. Yani seçim kanununda da önemli değişiklikler olabilir. Bir saban kalktığınızda gece yapılan resmi gazetede nelerin değiştiğini görebilirsiniz.

İşte bu gerçekleri unutturmak için halkın zihniyle oynayan İktidar, patladıkça patlıyor...

Muhalefeti de patlatıyor...

Bu patlamada kim füze gibi yukarı çıkacak, kim bomba gibi un ufak olup etrafa yayılacak...

İzleyip göreceğiz...