Özcan ÇİRİŞ- Halil ÜLKER / AHLAT(Bitlis), (DHA) - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mart 2015'teki Ukrayna seyahatinde yaptığı görüşmeler sonrası verdiği talimatla Türkiye'ye getirilmesi kararı alınan 677 Ahıskalı Türk ailesinden 72'si Bitlis'in Ahlat İlçesi'ne geldi. Ukrayna’nın doğusunda hükümet güçleri ile Rus ayrılıkçılar arasında yaşanan çatışmalardan en çok etkilenen gruplardan biri olan Ahıska Türkleri'nden 677 ailenin, Dışişleri Bakanlığı ve Göç İdaresi, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı koordinasyonunda Türkiye'ye getirilmesi kararı alındı. Bu kapsamda 72 Ahıska Türkü ailesi 5 otobüsle Bitlis'in Ahlat İlçesi'ne geldi. Aileler Bitlis Valisi Ahmet Çınar, Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, Göç İdaresi Genel Müdür Yardımcısı Salih Bıçak, Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Başkanı Ziyaeddin Kassanov, bazı kurum amirleri ve vatandaşlar tarafından karşılandı. AHLAT BİZİM İÇİN ÇOK ÖZEL Ahlat'ın Tunus Mahallesi'nde tahsis edilen TOKİ konutları önüne gelen aileler için tören düzenlendi. Törende konuşan Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban, Ahıskalı Türklerin kendi topraklarına kavuştuğunu söyledi. Daha sonra konuşan Dünya Ahıska Türkleri Birliği Genel Başkanı Ziyaeddin Kassanov Ahlat'ın kendileri için çok özel bir bölge olduğunu belirterek, ailelere seslendi. Kassanov, "Burada köklü olacaksınız. Burası sizin son vatanınız olacak. Ahlat çok tarihi bir yerdir. Ahlat Türklerin ilk başkentidir. Allah Türkiye’mizi korusun. Devletimiz çok güçlü bir devlet" dedi. BU MEMLEKETİN ASIL SAHİPLERİSİNİZ Bitlis Valisi Ahmet Çınar da, Ahıska Türkleri'nin Bitlis'e gelişinin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi. Vali Çınar şöyle konuştu "Bundan sonra inşallah hep birlikte kendi evimizi ve yurdumuzu şenlendireceğiz. Cenabı Allah'a şükürler olsun. Sizleri vatanınıza, bizleri de kardeşlerimizi kavuşturdu. Biz hepimiz kardeşiz. Dolayısıyla siz hepiniz bu memleketin asıl sahiplerisiniz. O zor şartlarda siz isminizi, dilinizi, geleneklerinizi, dininizi korudunuz. Çok büyük mücadele verdiniz. İnsanın görebileceği en büyük savaşı siz zaferle kazandınız. Ama bugün buradasınız. İnşallah çocuklarınız ezanların, camilerin, kardeşlerin ortasında, kendi dilinde örf ve adetinde yetişecek. Bundan sonra hep birlikte olacağız. Allah bir daha ne size, ne de bir insan evladına böyle zulümleri yaşatmasın."