"BU SEÇİMLERE VİCDANIMIZI SORGULAYARAK GİTMEK ZORUNDAYIZ"
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: Bu seçimlere düşünerek gideceğiz ve vicdanımızı sorgulayarak gitmek zorundayız. İstanbul'da yaşıyorsunuz, 80 ilden buraya gelen vatandaşımız var. İstanbul aslında Anadolu. İstanbul'da ortaçağ koşullarında yaşayan var, beyaz yakalı koşullarında yaşayan da var, İsviçre koşullarında kişi başına gelir aylık 35-40 bin dolar olanlar da var. İstanbul böyle bir kent. Ranta karşı değiliz. Nerede bir kent varsa rant vardır, insan yaşıyorsa rant vardır. Bir yere büyük bir cadde yaparsınız, iki tarafındaki evleri, dükkanları değerli hale getirirsiniz. Sorun şu, rantı kimin için harcayacaksınız? Kentsel dönüşüm yapıyorsunuz, yapın güzel. Karşı çıkan var mı? Hayır. Ama orada oturan vatandaşları alıyorsunuz şehrin varoşlarına sürüyorsunuz, 5-6 milyon dolarlık, 1 milyon dolarlık villalar yapıyorsunuz, oraya başka insanları oturtuyorsunuz. Neden? Oranın boğaz manzarası var.
BİZİ BİR KAVGA ORTAMINA ÇEKMEK İSTİYORLAR
Kılıçdaroğlu, "Bir kavga, bir tahrik sürecinden geçtiğimizi ben gayet iyi biliyorum. Bizi tahrik etmek istiyorlar, bizi bir kavga ortamına çekmek istiyorlar. Özellikle partili arkadaşlarıma söylüyorum. Herkesin bundan kaçınması lazım. Tahriklere asla kapılmayacağız. Türkiye'nin derdi başkadır. Şimdi 200 ton patates ithal ediyoruz. Niye patates ithal ediyoruz. Bu memlekette patates ekecek yer mi kalmadı? Efendim beka sorunu diyorlar. Beka sorunu ne zaman çıkar biliyor musunuz? Bir ülke üretimden koparılırsa beka sorunu ortaya çıkar. 115 milyon dolarlık pamuk getiriliyor, pamuk, mercimek, Yozgat'ın kokulu mercimeği, dünya çapında bir marka. Yok ettiler. Nohuttan tut, samana kadar, canlı hayvandan tut, ete kadar her şey ithal. Çiftçi ekemiyor. Niye ekemiyor çiftçi, neden ekmiyor? Ekerse zarar edecek, batmış zaten" diye konuştu.