Sayın Başbakan ODTÜ ile ilgili neredeyse her gün, her kanalda konuşuyor. Her kelimesinde şiddet ve nefret var. Belli ki çok kızmış. Polisi savunuyor, orantısız güç kullanmayı görmüyor. Yandaş basın da sadece belli kareleri gösteriyor ve ateşe körükle gidiyor; aman Başbakan kızmasın!

İstenen ne? Üniversite öğrencileri yeni eğitim sistemimizle yetiştirilmek istenen dindar ve kindar nesiller gibi olmalı. Sadece kendilerine söylenenleri yapmalı, sorgulamamalı, itaat etmeli. Hocaları kalkın deyince kalkmalı, oturun deyince oturmalı. Hele Başbakan gelmişse işaret edilince hep birlikte alkışlamalı.

Ne deniyor? “Göktürk-2’yi fırlatıyoruz, gururlanmamız lazım.” Elbette gururlanıyoruz. Gururlanıyoruz da şekilden şekle sokulan TÜBİTAK nedeniyle 80-100 kadar öğretim görevlisi istifa etti. Hiç nedenini sorguladınız mı? Tam tersine; “zaten gitmeleri gerekenlerdi” diye içten içe el ovuşturuldu. Ama o uyduyu yapanların büyük çoğunluğu bu istifa edenlerdendi. Törene çağırdınız mı bunları? Hayır; emeğinin geçmediği bu işten acaba kimler gurur duydu?

Diyor ki; “Siz ne biçim öğretim görevlisisiniz, sizin yetiştirdiğiniz öğrenciler bunlarsa bu ülke batmış.” Doğru; üniversite ile anaokulu arasında işte bu kadar fark var! Üniversitede hocalar öğrencileri tek ayak üzerinde bekleterek cezalandıramıyorlar. Üniversitenin özgürlük demek olduğunu anlayamayanların böyle düşünmeleri de normal sayılır. Buralarda sadece ders değil, yaşamın ve dünya gerçeklerinin ta kendisi öğretilir. Çünkü üniversite 4+4+4 ucubesinin peşine yeni bir +4 eklenerek oluşturulacak “lise sonrası okul” demek değildir.

Ne isteniyormuş? “Utanmadan sıkılmadan söyledikleri şey polisin, güvenliğin olmadığı bir üniversite istiyoruz diyorlar.” Üniversiteler özerkti, şimdi iktidara bağımlı lise üstü okullara çevrilmek isteniyor. Hadi zorla iç güvenliği Güvenlik Şirketlerine verdiniz, neyse. Ama üniversitelerde polisin işi olamaz! Cop gölgesinde özgür eğitim yapılamaz. Olursa da ancak faşist rejimlerde olur. Bu nedenle hiçbir üniversitede polis olmamalıdır. Hele bir devlet adamı basındaki rakamlara göre 2500 ile 3600 arasında bir polis ordusu ile bir üniversiteye niye gider? Burası T:C. değil de başka bir ülke mi? Bu kadar polis kimi kimden koruyacaktır? Ya da asıl amaç öğrenciye gözdağı vermek, kışkırtmak mıdır?

Neymiş? “Derslere girmeyeceklermiş. Girmezsen girme. Böyle bir öğretim görevlisi olsa ne olur, olmasa ne olur. Bize böyle hoca lazım değil.” Bir öğretim görevlisi okuluna ve öğrencilerine yapılan yanlışı en demokratik olarak derse girmeyerek basın açıklaması yaparak gösterebilir. Başka ne yapsın yani? Silahlı eylem mi yapsın?

Ama amaç çok farklı görünüyor. Ankara’nın göbeğinde bir üniversiteye Sayın Başbakan neden 3600 polisle girer? Bu kadar polis neden orantısız güç kullanır? Polisin görevi eylemcilerin de can güvenliğini sağlamak mı, yoksa Başbakan hakkında slogan atanları toplamak mıdır?

Başbakanın bulunduğu salonda tek bir öğrenci yoktur! Yani orada bir olay da çıkmamıştır. Koskoca yerleşke neden baskı altına alınmıştır?

Hani ileri demokrasi örneği olarak sizin dışınızda kimse uygun görmediği halde 18 yaşındakilere “seçme” hakkının yanında “seçilme hakkı” da veriyordunuz? İyi ya; burası üniversite, buradakilerin hepsi +18! Şimdi özgürce istemedikleri bir konuyu protesto etmelerine neden izin vermiyorsunuz? Onlara da, onları yetiştiren hocalarına da ağır konuşuyorsunuz?

Rektör atamalarında zaten bu günlerin mesajları verilmişti. 2 oy alan bile rektör olunca neyi tartışacaksınız? İşler el birliği ile kotarılıp büyük çoğunluğu lise üstü okula çevrilen üniversitelerin atanmışları nasıl da daha “sözün tükürüğü yere düşmeden” kınama mesajları yayınlayıverdiler? Kendileri kul, değerleri pul olanlar da var ülkemizde.

Ama halen bu ülkede koltuk, makam, etiket beklentisi, tutkusu olmayan üniversiteler, onların öğretmenleri ve öğrencileri var! Bunlar pek de kolay bitirilemiyor! Gaza, copa, tazyikli suya dayanıklılar. Silivri’ler yetmese de, artık müjde olarak yeni hapishaneler yapılacağı söylense de fark etmiyor. Bu insanlar çıkacak, sözlerini söyleyecek, herkes de dinleyecektir.

Eğer demokrasi nedir diye soruyorsanız; işte budur!