Gaziosmanpaşa Giresunlular Derneği'nin Haydi Dostlar Giresun'a sloganıyla düzenlediği anlamlı organizasyonuyla Giresun'u görme fırsatını yakaladım.

Doğasının güzelliği tartışılmaz bu ilimizde Karadeniz'in değişken iklimine de birebir şahit oldum.

Gezimizin ilk durağı Şahin Kayalıklarıydı.Keşap Karabulduk'taki bu kayalıktan daha önce Giresun sitelerinden haberdar olmuştum.

Okuduğum bir haberde Keşap Kaymakamlığının bu kayalıkla ilgili yaptığı açıklama hayli ilgimi çekmişti.Açıklamada, ilçeye bağlı Geçit Köyü’ndeki Şahin Kayası’nda yer alan, Türkiye haritasına çok benzeyen görüntüsünün nadiren rastlanılan bir durum olduğunu söylüyorlardı.

Kaymakamlık aynı açıklamada doğal Türkiye haritasının bulunduğu Şahin Kayası’nda düzenleme çalışmalarının yanı sıra, kaya üzerine Türk bayrağının da dikilmesi yönünde planlarının olduğunu ifade ediyorlardı.

Bizde bu doğa harikası yeri göreceğimiz için büyük bir heyecanla bu kayalıklara gittik. Kayalıkları yakından görmek, Türkiye Haritası şeklinde oluşan görüntüyle fotoğraf çektirmek hepimize büyük haz ve gurur verdi.

Kayalıklardan dönüşte hiç beklemediğimiz bir hava muhalefetiyle karşılaştık. Aniden başlayan sağanak yağış derenin taşmasına toprağın kaymasına neden oldu. Bütün bunlar çok değil 5 dakika gibi kısa bir sürede oldu. O anda aklınızdan neler geçmiyor ki; bir saniyede hayatınızın akışının nasıl değişebileceğini anlıyorsunuz.Hayatta iyilik ve kötülüğün içiçe olduğunu ama asıl önemli olanın umudunuzu yitirmemek olduğunu anlıyorsunuz. Korkunun ecele faydası yok biliyorsunuz ama elde değil yinede korkuyorsunuz. Dua etmekten ve sevdiklerinize sımsıkı sarılmaktan başka yapabileceğiniz bir şey yok.

Ve şükürler olsun ki dönüş yolumuz kapandığı halde hiçbirimize bir şey olmadan atlatıyoruz bu afeti. Konaklamak için otele dönmemiz mümkün olmadığından yakındaki Karabulduk Beldesi'nde misafir edilerek geçiriyoruz geceyi.

Misafir edilmek az kalır baştacı ediliyoruz. Köy halkının o sıcacık ilgisini ve misafirperverliğini görünce şehrin kalabalığında unuttuğunuz değerleriniz geliyor aklınıza. İşten eve, evden işe bir yaşam ve birbirinden tamamen uzak insanlar yığını şehir. Güvensizliğin had safhaya ulaştığı çoğu zaman kapı komşumuzun bile ismini bilmekten aciz olduğumuz sözde büyük şehir.

Köy halkı 50 kişiye birden yemek verip tertemiz çarşaflarda hepimize yataklar hazırladı. Ve bunları yaparken yüzlerindeki mutluluk ifadesi, iyilik yapmaktan duydukları haz görülmeye değerdi.hepsine buradan ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Unuttuğumuz değerleri hatırlattıkları ve insanlığın hala ölmemiş olduğunu bizlere gösterdikleri için.

Gezimizin bundan sonrası tam planlanan şekilde geçti.Havanında desteğini alarak Giresun'un muhteşem güzelliklerini doyasıya gezip görmek fırsatını bulduk.

Artık dönme zamanımız gelmişti. Büyük şehir tüm meşakatiyle bizleri bekliyordu. Gaziosmanpaşa'nın başarılı Belediye Başkanı Erhan Erol'un bu gezi için tahsis ettiği otobüsümüz ise hala Karabulduk yolunda kurtarılmayı bekliyordu. Yoğun baskılarımız sonucunda otobüsümüz kurtarılmaya geldiğinde Keşap Kaymakamı'da oradaydı. Ve kendisinden hiç beklenilmeyecek o soruyu sordu?

"Ne işi var burada bu otobüsün? Burası turistik bir yer değil ki!!"

Kaymakamlığın yapmış olduğu açıklamayı okuyarak giden ben herkesten daha fazla hayal kırıklığı yaşadım. Kayalıklarda düzenleme yapmayı ve üzerine birde Türk Bayrağı dikmeyi planlayan kaymakam gittiğimiz yerin görülmeye değer bir yer olmadığını belirtiyordu resmen. 

Giresun'da doğal güzelliklerin ve Giresun'un güzel insanlarının yanında ne yazık ki  turistik yer ve turist önemini kavrayamamış idarecileri de gördüm...