Amerika Birleşik Devletleri, 2001 11 Eylül saldırılarından sonra Boston Maratonu'nda düzenlenen bombalı saldırı ile sarsıldı.

Tabi bu saldırıda 11 Eylül kadar can kaybı olmadı. Ancak Boston saldırısı da sonuçta bir terör saldırısı...

11 Eylül saldırıları çok tartışıldı. Saldırıları ABD'nin kendisinin düzenlediği, can kayıpları verilerek dünya kamuoyunda mağdur pozisyonunda görünmek istediği iddiaları bilinen bir konu.

Ama en önemli gerçek, 11 Eylül sonrasında Amerika'nın Irak ve Afganistan'a girmesiydi.

Bahanesi İslami terördü...

ABD ve müttefikleri Irak'ı işgal etti.

Saddam Hüseyin devrildi, Irak'ta 1 milyonun üzerinde müslüman öldü...

Irak'ın işgalinin ardından geriye kalan bir Kürt devleti oldu...

Bu Kürt devletinin, İsrail ve ABD'nin ortak politikası olduğu biliniyor.

Bugün ABD ve müttefikleri, Suriye üzerine çalışmalarını hızlandırdı. ABD Dışişleri Bakanı Kerry son zamanlarda Türkiye'ye pek sık gelmeye başladı...

Bu gelişlerin ardında Suriye operasyonunun son rütuşları var sanıyorum...

Nasılsa Türk kamuoyu Akillerle uğraşıyor... Akillerle meşgul oluyor...

Bir anda Suriye unutturuldu iç kamuoyuna...

Bugün, Türkiye'de 'Barış süreci(!)' adı altında yürütülen süreçte 'Akil' diye sokağa salınan 63 kişi, gittikleri her yerde tepki görüyor.

Başbakan Erdoğan, bu insanları herkesin alkışlamasını istiyor. 

Bir zamanlar, PKK için söylenen "Bir avuç çapulcu" sözü, şimdi Akillere tepki gösteren 'Türkler' için kullanılmaya başlandı...

Bunu kullanan da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...

O günlerde PKK'ya da "Bir avuç eşkiya" diyenler Kenan Evren ve Turgut Özal'dı...

Bugün Başbakan Erdoğan, o 'Bir avuç eşkiya' ile masaya oturdu.

Daha vahim olay, Başbakan Erdoğan sayesinde teröristbaşı Apo itibar kazandı.

Dünyanın saygın yayın kuruluşlarından Time dergisinin "Dünyanın en etkili 100 ismi' arasına girmeyi başardı...

Başbakan Erdoğan acaba zaman zaman, vicdan muhasebesi yapıp 'Ben ne yapıyorum, bu ülkeyi nereye götürüyorum, Bu ülkenin gerçek sahiplerine çapulcu diyorum' diye kendini yargılayıp düşünüyor mu?

Düşündüğünü hissediyorum...

Ama bir dönüş yolu olmadığını da biliyorum...

Çünkü, çıktığı yolda öyle bir noktaya geldi ki, artık geri dönüşü yok...

İleri gidişi de zor...

Artık ileri de gitse, geri de gitse iki ucu batak...

Türkiye öyle bir duruma geldi ki, öyle ayrıştırıldı ki, etnik yapılar iyice ön plana çıkartıldı...
 
Oysa Türkiye'de, dıştan kışkırtıcı ve karıştırıcılar ile onların kullandığı PKK dışında Türk-Kürt arasında hiç bir sorun yoktu...

Ama Türkiye'yi bölüp parçalama hesabı içinde olan güçler emellerine ulaşma yolunda hızla ilerliyor...

ABD'deki terör girişimlerinin ardından Ortadoğu'da yapılacak ilk iş, Suriye'ye müdahale etmek olacaktır. Suriye'den de geriye Irak'ta olduğu gibi bir Kürt bölgesi kalacak. Diğer muhalifler falan hikaye... PKK'lı Bahoz Erdal da Suriye Devlet Başkanı yapılırsa kimse şaşırmasın...

Bunlar yapılırken, Türkiye'de kansız barış gibi ortaya konulan girişime ek olarak belki de tüm Kürt bölgesini (Barzani dahil) 'dışişlerinde Türkiye'ye bağlıyoruz' diye sözde sınır genişletme ile Türk kamuoyunun desteğini almaya çalışacaklar. Böylelikle Başkanlık sisteminin önünü açacaklar.

Sonra ne olacak... Aradan 10 yıl bile geçmez, 'Bağımsız Kürdistan' diyecekler...

İşte Türkiye'nin gelecekteki vahim hali...

Uyan millet, baldıran zehrini içme!..