Sabrımızın ölçüldüğü aydır Ramazan...

Kölesi olduğumuz nefsimize, dur demeye vesiledir Ramazan...

Aç ve darda olanları anlamamız için bir imkandır Ramazan...

Şükretmeyi unutanlar için güzel bir imtihandır Ramazan...

Kalbimizdeki pasları gidermeye, gönlümüzü sevgiyle beslemeye aracıdır Ramazan...

Gözlerin ve ellerin haramdan kaçındığı, dillerin kötü söz söylemekten , karşısındakini incitmekten sakındığı, aslında her zaman olmamız gereken bizi, hatırlatandır Ramazan...

Bu mübarek ay 30 gün boyunca sahura kalkmak, iftar yapmak ve teravih namazı kılmak üçgeninde sıkışıp kalmamalı...

Sabretmeli ve şükretmeliyiz.

Sadece kendimizi değil başkalarını düşünmeyide öğrenmeliyiz...



Kendisine verilen nimetlere şükretmeyi unutup, bu da hayat mı yaşamak artık işkence diyen insanlar, elinizdekilerin kıymetini bilmek için oruç tutun.

Zahmetsiz herşeye sahip olmanın getirdiği stresinizi, nefsinizi terbiye ederek yenin.

Nefsinizin sizi esir almasına fırsat vermeyin, bencilliğinizi fırlatın bir kenara ve her durumda insanlarla empati kurun.

Konuşmaktan, derdin nedir diye sormaktan kaçınmayın. Konuşun, anlayın ve yardım elinizi uzatın darda olana...

Çabucak iftar olsun diye gününün yarısını uykuyla geçirenler, uyanın ve kalbinizi de uyandırın.



Kölesi olunmuş bir nefis elindekiyle yetinmez hep daha fazlasını ister ve sizin mutlu olmanıza asla imkan tanımaz. Siz mutlu olamadığınız sürece de kimseyi mutlu edemezsiniz.

Anlamına varılarak tutulan bir oruç ise beraberinde, yaşamayı, insanları ve kendimizi sevmeyi getirir.

Öyle geçirin ki bu Ramazan'ı sonunda sadece mideniz değil ruhunuz da bayram yapsın...

Hepinize İyi Ramazanlar...