Evlendiği kötü kalpli ve büyücü kraldan kaçan Nur Kraliçe kılık değiştirerek ıssız dağlara kaçar, Nar adında avcı bir saf delikanlı ile karşılaşır. Kim olduğu anlaşılmasın diye kendisini gizler ve avcıyı kendisini görmemesi için kandırır.

Çok uzaklarda Ay’da yaşadığını, üzerindeki büyü nedeniyle kendisini gördüğü takdirde öleceğini, zamanı geldiğinde insan kılığına gireceğini ve avcıya ilk gördüğü anda âşık olduğunu ve zaman tanıyarak yardımcı olmasını ister.
 

Nar saf yüreği ile görmediği halde Nur’un güzel sesinden büyülenerek âşık olur. Söylediği her şeye inanmaya başlamıştır. 

Nur, Nar’la sohbeti sırasında yalnızlığı üzerine yazdığı şiirleri dinler, çok üzülerek ona arkadaşlık teklif eder. Amacı yıllarca diğer insanlardan uzakta dağlarda dolaşan kendisi gibi yalnız ve mutsuz olan bu saf insana yardım etmektir. Kendisi ile ilgili tüm gerçekleri saklayarak avcıyı iyice kandırır. Âşık olmuş gibi davranmak giderek ona oyun gibi gelmeye başlar. Her gün avcının olduğu dağa gelerek onun yanına uğrar. Nar’da her gün âşık olduğu Nur’a yazdığı şiirleri okumaya devam eder. Her sohbetlerinin sonunda Nar ne zaman kavuşacaklarını sorduğunda Nur büyüleyen sesi ile onu kandırarak az kaldığını söyleyerek onu uyutarak kaçar. 

10 yıl süreyle Nar oradan yolu geçen insanlardan bir şeyler öğrenmeye başlar. Bu öğrendikleri ile Nur’u sorgulamaya başladıkça onun kendisini kandırdığı anlamaya başlar;
Nur bir peri değildir. Uzaktaki bir dağda kötü kalpli kralla evli Nar’ın yakınında başka bir dağa kaçıp saklanan bir kraliçedir. Kral bulunduğu yerde saklayanlarla beraber ölüm fermanı yayınlamıştır. Nar’a âşık olmasına rağmen Nur, zarar gelmesinden korkarak Nar’a görünmeden onun yalnızlığını da gidermeye çalışmak için yıllarca gizli gizli görüşür. Ancak Nar’ın ısrarlı soruları karşısında gerçekleri açıklar. Saflığının kurbanı olduğunu, dalga geçildiğini düşünen Nar hiddetle Nur’a hakaretler ederek onu kovar. Nur yaptığının hatalı olması ve Nar’a olan aşkı ile daha da çok üzülmüştür. Orayı terk etmiş gibi yaparak yakınında bir yere saklanır. Günlerce Nar’ın acılı feryatlarını dinler. Ancak üzüntüsünden ve korkusundan ortaya çıkmaz. Nur çok hasta olur. Ama Nar’ da çok kötüdür. Her gün Nur’a duyduğu aşkla yazdığı şiirleri dağda her yere kazımaya başlar. Artık oradan geçenler de divane olan Nar’ın aşkını şiirlerinden okumaya ve anlamaya başlar. Yardım etmek istemelerine rağmen Nur’un kim olduğunu bilmediklerinden çaresiz kalırlar. Zira Nar soranlara gökyüzünde dolunayı göstermektedir. 

Nar’ın delirdiğini düşünerek artık oradan kimse geçmez. Artık Nar iyice yalnız kalmıştır. Tanrıya bağıra bağıra durmadan kanıyla yakarmaya başlar. Nar’ın yakınlarında olmasından her feryadını duyan Nur, üzgün olması ve korkmasından dolayı ortaya çıkamaz.

Nur’u bir kez olsun görmek adına, kendisini tanrıya kurban etmeye hazırlandığını gören Nur, son anda yine ona görünmeden geldiğini söyleyerek seslenir. Sadece az kaldığını biraz daha sabretmesini ister. Sabretmez ise bir şekilde kötü kalpli kralın büyü ile kendisine ulaşarak öldüreceğini söyler. Sesin büyüsüne kapılan Nar, Nur’u ömür boyu kaybedeceğine inanarak korku ile bir anda her şeyi unutur. Sesine bile razı olduğunu söyleyerek ondan bir daha kendisini terk etmemesi için söz ister. 

Nur ölünceye kadar onu terk etmeyeceğine söz vererek ölünceye kadar bu şekilde yaşamaya devam ederler. Nar’da Nur’a yazdığı şiirleri çok uzaklardan da olsa görünecek şekilde dağın yüzeyine kazımaya devam eder.