Bir gün ofiste kardeşimi evlilik programı izlerken gördüm, ilk bakışta tuhafıma gitti, sonra bana “abi şu programlar ne kadar ilginç” dedi, sebebini sordum “izle mutlaka, insan psikolojisi üzerine çok şey var burada” dedi… 

Hakikaten de izlemeye başlayınca, hangi toplumda ne çeşit insanlarla yaşadığımı daha iyi idrak etmeye başladım, hatta flash tv de yayınlanan “Yalçın abi” programı tam bir öğreti gibi, hayata dair ne ararsan var orada, hem de sansürsüz! Kimin eli kimin cebinde ilişkileri, kocasını aldattığı halde “ne olur dön Tülay” çağrıları. Dışardan bakıldığında utanç sebebi olacak birçok konunun tv ekranlarında haykırılması… 

Survivor yarışması  da bu minvalde izlenmesi gereken bir program, bende baştan sona kadar takip ettim, çünkü neyin kazandırıp neyin kaybettirdiğine dair ufku genişliyor insanın… 

Nasıl mı? 

Gelelim final gecesine, o geceden bir gün önce oylama yapılsaydı yarışmayı yinede Derya kazanırdı, fakat bu kadar fark olmazdı, final gecesinde şans büyük bir oranda Nihat’ın eline geldi ama politik deyimle “süreci iyi okuyamadı” malum o gece orada eski yarışmacılarla yüzleşme vardı ve belli ki eski yarışmacıların tamamına yakını Nihat’a yüklenecekti, işte bu büyük bir fırsattı, Nihat Derya’yla didişmek yerine onu takdir etseydi ve eski yarışmacılara dönüp “siz ne konuşuyorsunuz, hangi yüzle karşıma çıktınız, ben sizi sinek gibi ezdim, siz benim mağdurlarımsınız, bu yarışmanın bir kazananı olacak, o da ya ben ya da Derya, bu yarışma bireysel bir yarışma” deyip kenara çekilse, herkes ona saldıracaktı, o mağduru oynayacaktı, halkta ona sahip çıkacaktı! Fakat o bunun yerine özür diledi, helallik istedi… 

Ramiz dayı deyimiyle… 

Yeğen mesele yarışmayı  uzun süre önde götürmek değil, mesele son düzlüğü iyi koşmaktır… 

Ben siyasetçi olsam bu programın tüm bölümlerini baştan sona kadar izlerdim, en azından şunları  öğrenirdim… 

Çamur atmakla bir yere varılmayacağını…

Sabrın ne kadar önemli olduğunu…

Bazen susmanın en güzel cevap olduğunu…

Halkımızın mağdurun yanında bir yere kadar durduğunu…

 İdeallerin uğrunda savaşman gerektiğini…

Ortaya sadece iddia değil, icraat da koymak gerektiğini… Vs. vs. vs. 

Ve bence en önemli ders “SON DÜZLÜĞÜ İYİ KOŞMANIN ÖNEMİ” çünkü genelde en son yaptığınla hatırlanırsın…