Geçenlerde benim Bekir’imin konuşmasına izin verdim, “Bizim başkanlık anayasa önergemiz ABD başkanlık sisteminden daha güçlüdür. Bakın, Obama esir alınmış durumda Meclis tarafından. Ona zavallı deniyor… Atatürk de, İnönü de fiilen başkandı!” dedi. “O zaman bizim Başkanlık sistemi getirmemize niye karşı çıkıyorsunuz” demek istedi yani!

Yerden göğe kadar haklı! Obama gerçekten zavallı! Adam hiç kimseye “benim meclisim, benim bakanım, benim senatom” bile diyemiyor. Kafasına estiği bir kararı “bu böyle olacak” diye dayatamıyor. Zavallı değil de ne yani!

Bizim muhalifler de arada laf sokuşturuyorlar. “Çünkü o kral değil, seçimle işbaşına gelmiş, ama onu da denetleyen bir senato var. Kafasına göre karar alamıyor, bazı kararları yasalara uygun değil diye senato’dan geçmiyor. Buna rağmen başkan ne kimseyi görevinden alıyor, ne de hapislere tıkıyor” diyorlar. Hoş, ben bilmiyorum sanki! Ama ben başkan olacam da bir dediğim iki olacak; rüyamda görsem hayra yormam! Bakanlarıma talimat verdim. Çıkaracağımız başkanlık yasası ABD’deki gibi kıytırık bir şey olmasın, kimse başkanın ayağına dolanmasın diye! Başkanın sözü üstüne söz olur mu? Yok, Senato beni bile denetleyecekmiş de; geç onları sen, bu bize uymaz!

Tamam, benim halkıma bu güne kadar “İleri Demokrasi” dediydim. Şimdi bu Başkanlık işini anlatmak zor oluyor tabi. Ama o gün öyle dediysek bu gün aynı şeyde inat etmenin faydası var mı? Yani biz değiştik, gömleğimizi falan çıkardık, yıkadık, astık kuruyor. Zaten başkan olacaksak demokrasiye ne zararımız olur? Ben böyle bir şey yapar mıyım? Hiç yalanımı duydunuz mu?

Şu kahrolası muhalefet yine tepiniyor. “Bu başkanlık işi bizim anayasa çalışmalarımızda yoktu, zaten anayasanın neredeyse değişmemiş yeri kalmadı, boyuna paket paket yasa çıkarıyor. O zaman ille de yeni anayasa diye diretip içine Başkanlık sistemini niye sokuyorsun?” diyorlar. Şu laflara bakın benim aziz Türkiye’lilerim, sırf iftira!

Şimdi muhalefet böyle istiyor diye ben başkan olamayacak mıyım? Ben size ne dedim; bu terör bitecek! Sözüm söz, bitecek. Biz boşuna mı Sayın İmralı ile el ele verdik? Anlaşma kolay mı benim Türkiye’lilerim, anlaşabilmek için inat olmayacaksın. İki sen veriyorsan bir de karşındaki verecek ki anlaşasın! Tabi anlaşma da yazılı olacak ki geçerli olsun. Bunun için biz de yeni bir anayasa yazdırıyoruz bizimkilere. İçine bir onlardan, bir bizden bir şeyler koyarız artık. Yeter ki şu terör bitsin! Buna itirazı olan var mı?

“Bütünşehir Yasası zaten bir başlangıçtı” diyor muhalifler, "devamında tek yetkili kral gelecek” demişler! Yazıklar olsun, insan bu kadar çekememezlik yapar mı, çalış senin de olsun; ne var bunda?

Tutturuyorlar “Güçler Ayrılığı” diye. Bizde ayrılık-gayrılık olmaz arkadaş, biz herkesi Türkiyeli yapıyoruz! O güçlerin yetkililerini atayacak ben olduktan sonra zaten sakıncası da yok. Meclisi fesih etme yetkimi elbette kullanacağım, öyle bana laga-luga yapacaklar da ben de seyredeceğim, olacak iş mi? Burası ABD değil beyler, ben de o zavallı Obama değilim; bu böyle biline! Hem Meclis çalışsın, elini tutan mı var? Benim istediğim kanunları çıkarırlar, olur-biter! Ha, baktım istemediğim bir kanun çıkarmışlar, hiç yaş yere yatar mıyım, ona da bir madde uydurdum tabi, o zaman ben de “kanun hükmünde kararname” çıkarırım ve kimse veto edemez. Ben kendimi Obama’nın durumuna düşürmem!


Bizim muhalefet uzanamadığı ete mundar dediğinden yeni anayasa ve başkanlık sistemine karşı çıkıyor. Adamlarda üç kuruşluk izan olsa, ABD başkanı gibi zavallı duruma düşmeyen bir sistem getirip tüm dünyada ceddimin yüzünü kara çıkarmadığım için beni kutlarlardı. Ama nerede bunlarda o demokratik anlayış!

Mecliste bu muhteşem eserime destek vermeyeceklermiş! Peh; canları isterse versinler. Benim vekillerimin parmağı sağolsun, “kaldırın” diyince şak diye kalkar! 3-5 eksiğimiz var; eh, artık bunca zamandır terörü çözmek için omuz omuza verdiğimiz sevgili yandaşlarımızın partisi ne güne duruyor? Zaten bir sürü konuda anlaştık; bir sizden-bir bizden dedik. Onların desteği ile referanduma götürüp halkıma bu son şaheserimi dayarım. Halkım beni anlar, bunu geçen referandumdan görmeyen kördür. “Evet deyin” derim, iş tamam! Kimse neye evet dediğini düşünecek değil ya, ben ne dersem o! Boşuna mı başkan olacaz yani. Ben asla zavallı Obama gibi olmam arkadaş, ceddimin kemikleri sızlar sonra. Bu işi bitti bilin!

Ha; en önemli konuyu unuttuk. Biz ne diyorduk; İnönü de, hani bazıları da faşist başkandır! Muhalefet “Atatürk ve İnönü bu ülkeyi padişahlıktan alıp demokrasiye getirdi. İsteselerdi hem çok partili döneme geçmezler, hem de ömür boyu tek lider olarak kalırlardı. Aradaki demokratik anlayış farkı bu” diyor. Ben anlamam, onlar başkan olduysa ben de başkan olacam!

Bu güne kadar demokrasi tramvayıyla geldik çok şükür, bundan sonra da… Neyse, İmralı’dan sonraki başkanlık durağı, geldik sayılır!