Yağlıdere ilçesi ABD'ye göç eden vatandaşları ile ön plana çıkıyor. Yıllar önce Yağlıdere'den ABD'ye başlayan göç günümüzde ikinci nesille de devam ediyor. Göç edip azimle çalışarak çoğu iş yeri sahibi olan gurbetçiler, sık sık memleketlerini ziyaret edip özlem gideriyor.

İlçeden ABD'ye giden İzzet Aydın'ın oğlu Sebahattin Sam Aydın, bu yıl Yağlıdere Belediyesince tahsis edilen yere "Göç ve Vefa" adı verilen anıt yaptırdı.

yaglidere abd anıt4

Anıtta, babası İzzet Aydın ve onun ABD'ye göç etmesini sağlayan Lefter Çemberci'nin hikayesi yer alıyor.

Göç hikayesini anlatan 71 yaşındaki Sebahattin Aydın, terzilik yapan babası İzzet Aydın'ın 1960'lı yıllarda Rum asıllı Lefter Çemberci ile tanışmasıyla ABD hikayesinin başladığını söyledi.

yaglidere abd anıt3

yaglidere abd anıt1

Lefter Çemberci'nin Yağlıdere doğumlu olduğunu aktaran Aydın, "10 yaşlarında buradan ayrılıp Rusya, Yunanistan ve ABD'ye gitmiş, oradan da 1960'lı yıllarda Yağlıdere'ye ziyarete gelmiş, o anda da babamla tanışmışlar. Babam 1966'da da Lefter'in yanına ABD'ye giderek orada kaldı. Lefter ona çok yardımcı oldu" dedi.

Aydın, babasının 1969'da ilçeye dönüp "Saatçi Hasan" lakabıyla tanınan kişiyi ABD'ye götürdüğünü belirterek, göçün yıllar içinde bu şekilde devam ettiğini kaydetti.

Kendisinin de 1971'de ABD'ye gittiğini ifade eden Aydın, 52 yıldır bu ülkede çeşitli sektörlerde iş yerlerinin olduğunu anlattı.

yaglidere abd anıt2

"Babam ve Lefter ile gurur duyuyorum"

Aydın, Yağlıdere'den ABD'ye göç eden ilk Türk'ün oğlu olmaktan gurur duyduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Babam ve Lefter ile gurur duyuyorum, Yağlıdere'ye geldikçe bunu görmek ve yaşamak istiyorum. Herkes babam ve Lefter'i takdir ediyor, ben de onun için burada geldim anıt yaptırayım diye düşündüm. Aynı zamanda, merkezi New Jersey'de bulunan Türk Amerikan Giresunlular Derneği kurucu başkanıyım, o günden beri bu aklımdaydı. ABD'ye göç ve bu kadar Yağlıdereli'nin orada olmasıyla ilgili bir eser olarak bu anıtın kalmasını istedim."

Göç hikayesini herkesin öğrenmek istediğine değinen Aydın, "Biz de elimizden geldiği kadar izah etmeye çalışıyoruz. Gazeteciler, üniversitelerden akademisyenler gelip bilgi alıyorlar. Diğer ülkelerdeki insanlar şaşırıyorlar, bazen de 'Yağlıdere küçük bir Amerika'ymış doğru mu?' şeklinde soruyorlar." ifadelerini kullandı.

Aydın, anıtın kendisi için anlamının büyük olduğunu vurgulayarak, "Babamı, Lefter'i hiç olmazsa burada yaşatıyorum, yabancılar, turistler veya ABD'ye buradan gidip tekrar geri gelenlerin çocukları bu hikayeyi görmüş oluyorlar. Bu benim için gurur meselesi." diye konuştu.

yaglidere abd anıt5

"Lefter ve İzzet ağabeye bir vefa gösterelim, bir anıtımız olsun dedik"

Yağlıdere Belediye Başkanı Yaşar İbaş ise ilçedeki nüfusun iki katı kadar Yağlıderelinin ABD'de de yaşadığını söyledi.

ABD'de giden ilk nesil Yağlıderelilerin çoğunun iş insanı olduğunu vurgulayan İbaş, ikinci neslin ise eğitim seviyesinin yüksek olduğunun altını çizdi.

İbaş, iş adamlarının hayırsever olduğuna işaret ederek, "6 Şubat tarihindeki depremlerde buradan gönderdiğimiz 40 tır yardım malzemesinin tamamına yakınını ABD'deki vatandaşların katkısıyla yaptık. Memlekete çok faydaları vardır, fırsat buldukça da buraya gelirler." diye konuştu.

ABD'nin, Yağlıderelilerin adeta ikinci vatanı olduğunu belirten İbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çoğunun doğduğu yerdir ama birinci neslin de doyduğu yerdir. Oradaki insanlara, Lefter ve İzzet ağabeye bir vefa gösterelim, bir anıtımız olsun dedik. Sağ olsun Sebahattin Aydın da maliyetin tamamını karşıladı. Bu bir başlangıç oldu, ABD'deki diğer arkadaşlarımız buna ekleme yapacaklardır, bu bir başlangıç."

Lefter'in Hikayesi...

Lefter 1960'lı yıllarda doğup büyüdüğü toprakları, kendisine bakıp büyüten köylüleri görmek için Türkiye'ye gelir. Leftar, yıllan önce bırakıp gittiği köyüne çıkar.  Zamanın da Gebekilise Köyü olan, ve Sonrasında adı Er Köy, Çağlayan Köyü ve Hisarcık Köyü olarak üç köy oluşan köylerine geldiğinrde Hisarcık Köyüne çıkar.  Köylüler Lefter'i öyle bir sevgi ile karışalrlar ki, Lefter şaşırır.

Lefter yıllar sonra geldiği köyyünde, hiç birşey değişmediğini, yol, su, elekrik, radyo, televizyon gibi haberleşme sistemlerinin de olmadığını görünce, Amerikayı anlatır.  Sizi Amerikaya götüreyim de dünyada neler olduğunu nasıl bir hayat olduğunu görün der.

O günün şartlarında okul da bulunmayan köyde okur yazar du bulunmuyor. Sardece erkekler arasında askerlik görevi sırasında okur yazarlık öğrenenler dışında kimse bulunmuyor. Toplantı da Nuri Karagöz devreye girer; "Ben seni Elmabelen Köyü'ne götüreyim, Orda okumuş insanlar var. Benim Kayınbirader Abdullah Çakır Devlet Memuru, senin dilinden o anlar" diyor.

Lefter, Karagöz'ün teklifini kabul eder.

Birlikte Elmebelen Köyüne giderler. Tapu dairesinde çalıyan ve lakabı  Tapucu  olan Abdullan Çakır ile tanıştırır.

Lefter, köyünde anlattığı Amerika'ya Abdullan Çakır'a anlatır. Abdullah Çakır'ın teşekkür edip kendisine ilgisinrden dolayı teşekkür eder Lefter'e...

Kendisi devlet Memuru olduğu için işini bırakmak istemeyen Abdullah Çakır, Teyzi oğlu terzi İzzet Aydın'ın o günlerde işi iyi olmadığını ifade ederek; " İzzet bu işi yapar. Seninle İzzet'i gönderelim. O bu işin üstesinden gelir. İl dışında da zaman zaman gidip geldiği için ne yapacağını gayet iyi bilir" der.

Bunun üzerine Lefter  İzzet Aydınla tanışmayı onaylar ve Abdullah Çakır Lefter'i kuzeni İzzet Ayrdın'ın  Yağlıdere'de bulunan Terzihanesine götürür.

Lefter ve Abdullah Çakır, Amerika konusunu İzzet Aydın'a anlatırler.

İzzet Aydın konuyu dinleyerek, gidebileceğini ifade eder. Ancak anlık karar veremez.

Leftar Abdullah Çakır ve İzzet Aydın'ın bakış açısından aldığı eletrikle, derki, "Amerika'ye gelmek istediğinizde, sizi karşılayacağım. Hiç tereddüt etmeyin. Orada dünyadaki gelişmeleri göreceksiniz. Ve orda görüp yaşadıklarınızla, ülkenizi de geliştireceksiniz".

Ve Lefter, İzzet Ayydın ve Abdullan Çakır'ı yanına alarak İstanbul'a kadar getirip, Amerika'ye gelmeye karar verdiklerinde nasıl bir yol izleyecekler, nasıl ulaşyım sağlayacaklar, nereden telefon ederek kendisine ulaşabilecekler, bunlar tek tek anlatıp Amerika'ya döner.

Leftirun gidişinden söylenenlere göre yaklaşık 6 ay gibi bir süre sonra İzzet Aydın ABD'ye gitmeye karar verir. Lefter'in yazdıklarıyla yol izler ve Amerika'ye geçer. ABD'de Leftar tarafından karşılanır.

Lefter,  Aydın'ı üç ay yanında misafir eder ve İngilizce öğretir,  iş bulur çalışmasını sağlar.

Üç ay sonra kendi  başına bırakır. Bu arada, İzzet Aydın Amerika'ya alışınca, Yağlıdere'den arkadaşları ve ailesini Amerika'ya gelmelerini sağlar. Böylece, bir çınar kökü Gibi ABD'ye yerleşen Yağlıdereliler, Çinar ağacı büyüyüp gidir. Bu gün Yağlıdere nüfusunun üç katı nüfus ABD'de olduğu söyleniyor. Son iki yıl içinde yine yaklaşık 4 bin kişinin ABD'yi gittiği biliniyor.

Editör: MURAT AYDIN