AKP’nin lideri Sayın Erdoğan’a göre şu anda ülkemizdeki en önemli sorun kız ve erkek öğrencilerin birlikte olmasıdır. Bu “birlikte olmak” birilerince “aynı yatakta yatmak” anlamında düşünülebilmektedir!

Hâlbuki 18 yaşında seçme hakkı verilen gençlerimize -tüm karşı çıkmalara rağmen- Sayın RTE’nin dayatmasıyla seçilme hakkı da verilmiştir! Yani yasalarımıza göre oy kullanarak seçen, seçilebilen, reşit sayılan, evlenebilen, iş kurabilen gençlerimize bir tek konuda yasak getiriliyor: Kızlı-erkekli, bir arada bulunmak!

Peki; 18 yaşını dolduran, yukarıda sayılan haklara sahip olan ve yetişkin sayılan gençlerimizin özel yaşam alanlarına karışma hakkını sizlere kim veriyor? Kimse Anayasa demesin; ahlak bekçilerimizin zinayı suç olmaktan çıkardığını da daha unutmadık!


Aslında bu konulardaki üzeri örtülen, gözden kaçırılmak istenen, henüz yeterince olgunlaşmadığı düşüncesiyle bekletilen, zamanı gelince yürürlüğe konacak konu belli; Karma Eğitime son!... Böylece erkek ve kız öğrenciler özlemle yanılan Osmanlı zamanındaki gibi birbirlerini görmedikleri ayrı ayrı okullarda okutulacak!

İsterseniz inanmayacaklar için azıcık geri dönüşler yapalım:

İlkokul çocuklarını –dikkat edin, ilkokul çocuklarını diyorum!- erkekli-kızlı aynı sıraya oturtmayan, eğer ille de oturacaklarsa aralarında 40 cm. aralık bıraktıran öğretmen ve idarecileri anımsadınız değil mi? Düşünün bir kez; ne büyük tehlike, 7-8 yaşlarında çocuklar birbirlerine değecek; aman Yarabbi, günah-ı kebair değil mi bu?

Peki, bunu geçelim. Ya çok katlı ilkokullarda aynı merdivenlerden çıkan erkek ve kız çocukları? Düşünebiliyor musunuz, önde çıkan kız çocuğunun arkasında erkek çocuğu onun bacaklarını dikizleyecek? Bu da günahın büyüğü değil mi? İdarecilerimiz hemen çözüm buluvermişti çok şükür, kız ve erkekler ayrı merdivenleri kullanacaklar, ya da kızlar pantolon giyecekti!

Üst okullarda tehlike daha da büyüyordu. Aynı salonu, aynı koridoru, aynı kantini, aynı bahçeyi ve aynı merdivenleri paylaşan kız ve erkek öğrencileri düşünün! Bunlar potansiyel günahkârlar! Her an bir tecavüz-saldırganlık beklenebilir! Allah’tan namus düşkünü idarecilerimiz engel oluyorlar da okullarımız kerhaneye dönmüyor!...

Hele öğrenci yurtlarımız!... Aman Allah’ım, bu ne rezalet? Kız ve erkek öğrenci blokları yan yana! Yemekhaneler, salonlar, bahçeler ortak kullanım alanı, merdivenler bile ortak! Üstelik bunların yaşları da büyük, bundan büyük rezillik olur mu? Namuslu idarecilerimiz her an bir tecavüz haberi duyma korkusundalar!... Yatakhanelerin yan yana binalarda olmasını yatakların ortak kullanıldığı gibi algılayan ahlak zabıtalarımız da eksik değil!...

Bu da yetmedi; öğrenciler kiralık evler de tutmuşlar! Hatta bazı oteller ölü sezonda odalarını öğrencilere kiraya vermişler! Yani yan yana iki otel odasının ya da iki apartman dairesinin birinde kızlar, birinde erkekler kalabiliyormuş! Rezalete bakın hele! Bunların topu namussuz, hayâsız, arsız. Allah’tan namuslu idarecilerimiz, muhbir komşularımız var da hemen Valilerimize ihbar ediveriyorlar! Bu ahlaksızlara da gece yarısı baskınları yapılıp yaptıkları burunlarından fitil fitil getirilecektir, bilmiş olun!

Sırf kapalı alanlar olsa neyse; bu gençler azgın birader! Parklarda, bahçelerde, gezi alanlarında el-ele, yan yana, omuz omuza oturmazlar mı; insanın deli olası geliyor. Çok şükür ahlak zabıtalarımız, şey, pardon, görevli zabıta ve güvenlikçilerimiz el koyuyorlar bu durumlara. Hatta günde binlerce kişinin taşındığı metrolarda bile artık “herkesi ahlaklı olmaya çağıran anonslar” bile yapabiliyoruz çok şükür!... Ne de olsa “İleri demokrasi” var!

Aklıma geliverenin şimdilik bu kadarı yetsin, yoksa roman olup uzayacak.

8-9 yaşlarında bir çocuğa baktığında “insan ve çocuk sevgisi” yerine, onları bir “cinsel obje” olarak görenlere insan değil, ancak ırz düşmanı-sapık denir! O sabileri “etinden yararlanılacak karşı cins” olarak görenlere insan demek ağırıma gidiyor.

18 yaşını doldurmuş, oy kullanabilecek, hatta sayenizde seçilebilecek olan, hukuken bu reşit gençlerin özel yaşamlarına karışma hakkını size kim veriyor? Bunların anası-babası yok mu? Kim kimin namusunu koruyor? Siz sanıyor musunuz ki bir anne-baba çocuğunu okula gönderdiğinde gerisine karışmıyor? Kendinizi bir sorgulayın bakalım; siz öyle mi yapıyorsunuz?

Size göre neredeyse yurtta kalan, üniversitede okuyan, parkta bahçede gezen tüm öğrenciler fuhuş peşinde, öyle mi? Her sözünüzden, her davranışınızdan bu anlaşılıyor. Siz kimsiniz be? Siz ülkenin namus bekçileri misiniz? Kendinize gelin, yüz binlerce öğrenciyi potansiyel ahlaksız, ailelerini de buna göz yuman insanlar durumuna düşürdüğünüzün farkında mısınız?

Hiç kimsenin sizin ahlak bekçiliğinize gereksinimi yok, bunu böyle bilin.

Ama bu kılıf altında gerçek amacınızın da ne olduğu sırıtıyor.

1-Karma eğitime son vermek,

2-Yakında kokusu çıkar, aynen “Helal Gıda” hikâyesinde olduğu gibi “Helal Talebe Evleri” kurmak. Beklenen bu!

Sayın RTE bir konuştu; basılmadık otel, işletme kalmadı! Sanki hepsi bu konuşma yapılmadan 3-5 gün evvel açılmış gibi. Yahu siz yıllardır iktidarda değil misiniz? Bu otellerin, işletmelerin ruhsatları yıllardır yok ise o zaman suç işleyen sizin belediyeleriniz ya da idarecileriniz değil mi? Kimi kandırıyorsunuz?

Üstelik bu güne kadar TV’lerde söylediklerinizin hiç birini kanıtlayamadığınız, yalancı ve iftiracı olduğunuz da tescil edildi. İnanmayan Dolmabahçe Cami olayı ve Vapur iskelesinde bacısının 70-80 kişi tarafından dövülüp üzerine işendiği sözlerine bakabilir!

Son bir şey; her şeye haram-günah diye bakanların, toplumun ahlak bekçilerinin dikkatine:

Bir ilimizin bir ilçesindeki lüks bir site ya da semt ne diye anılıyor biliyor musunuz? Hadi bilmeyenler için söyleyeyim: Şu andaki görüntüde bir çok dini bütün(!) kodamanın 2.,3. hatta 4. gayri resmi eşleri için “seks yuvası” olarak kullanılıyor! Merak edenler basında bile bulabilir!


İşin garibi, bu türlü yerlerde garsoniyerler tutanlar, sekreterleriyle, şununla- bununla alt alta, üst üste olanlar şimdi kalkmışlar vatandaşın ahlak bekçiliğine soyunuyorlar!... Kimsenin sizin korumasına gereksinimi yoktur. Aileler çocuklarını sizden çok daha iyi korur.

Üstelik gençlerimizin ise size hiç, ama hiç gereksinimi yoktur. Onlar her türlü kötülükten kendilerini de, çevrelerini de koruyacak kadar bilinçlidirler.

Ahlak bekçiliğini siz kendinize saklayın.