31 Aralık 2012 yılbaşı akşamı İncirlik üssündeki ABD’li Hıristiyan Amerikan askerleri 10. Tanker Komutanlığındaki camiye giriyorlar.

Caminin ahşap minberini yıkıyorlar.

Ortalığı darmadağın ediyorlar.

Caminin tüm camlarını kırıyorlar.
Ve!

Camide bulunan Kur’an-ı Kerim’i yırtıp parçalıyorlar!

Kutsal kitabımızın yırtık sayfaları her tarafa yayılıyor.

Bu haber ülkemizde elinizi sallasanız çarpacak kadar çok olan yazılı ve görsel basının ancak birkaç tanesinde görülebiliyor. Çoğu haberi görmezden geliyor, ya da çok basit ve küçücük görünmez yerlerde veriyorlar.

Tabi ki eleştirmeye hakkımız yok; ne de olsa basınımız bağımsız ve özgür!

Sonradan öğrenebilinenlere göre güvenlik olaya el koyuyor, ama Ankara’dan Adana’ya olayın büyütülmemesi ve derhal kapatılması yönünde talimatlar gittiği yazılıp-çiziliyor. Emir demiri kestiğinden bu haber unutulup gidiyor!

Ancak yapılan saldırının unutulacak cinsten olmadığını bilen ve halkı uyarmak isteyenler de var ülkemizde. Bir şekilde haber basına sızdırılıyor.

Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yapıyor: “Kimliği belirlenemeyen şahıslar tarafından birlik mescidimizin bazı camlarının kırıldığı ve ufak çapta hasar meydana geldiği… tespit edilmiş… Kur’an-ı Kerim’in parçalandığı iddiaları asılsızdır!”

Yani Genelkurmay Başkanlığı da olayı doğruluyor. Ancak bazı bölümlerinin doğru olmadığını söylüyor. Öyle bile olsa, yarısı bile doğru olsa yenilir-yutulur cinsten bir şey değil!

Üstelik askeri bölge içinde kimliği belirsiz şahısların bir ibadethaneyi dağıtmasının inandırıcılığı ayrıca tartışılır! Bu açıklamalardan sonra olay tamamen unutturuldu!

Yani öyle olması isteniyordu, oldu!

Avrupa’da Hz. Peygamberimizin karikatürü çizildi diye kıyamet koparmışlardı; şimdi başta Başbakan olmak üzere tüm yandaşları sus-pus! E; Avrupa’dakilere uzaktan nara atmak kolay.

Ama gel de sen kendi ellerinle yurdunun bir parçasını teslim ettiğin ABD askerlerine horozlan bakalım kolaysa!

Adamlar askerlerinin başına çuval geçirdiklerinde bile gıkın çıkmamıştı, hatta o komutanı törenle karşılamışlardı.
Halk bunları unutmadı daha.

Bu güne kadar bu haberin nasıl sonuçlandığına dair herhangi bir açıklama yapılmadı.
Yani olay uyutuldu!

Yukarıda anlatılanların çeyreği bile doğru ise söylenecek tek şey kalıyor. Yazıklar olsun!

Yani dindarım demekle dindar,
Milliyetçiyim demekle milliyetçi olunmuyor demek ki!
Senin en kutsal değerlerine saldıranlara bile tepki gösteremiyor, susuyor,
Başını eğiyorsan;
Sen ne dindar olabilirsin,
Ne vatansever olabilirsin,
Ne özgür olabilirsin!
Olsan olsan;
Emir kulu ve dinci olursun!
Sadece yetkililere, yöneticilere değil;
Tüm bunları duyup ta sorgulayamayan, sineye çeken yandaşlara ise

İki kere yazıklar olsun!