Ülke “halkının” sadece belirli aralıklarla anımsanarak ve “özgür iradesi ile” oy kullandırıldığı bir sistemde, bir seçim dönemi daha, tüm dünya ülkelerini kıskandıracak kadar demokratik ve güvenilir bir ortamda sonuçlandı.

Ama yüzlerce yerde oy pusulaları yine çöplüklerden çıkıyor. Seçim torbaları mühürsüz, ortalık yerde içindekiler elden ele geziyor. Sanki oy pusulası torbası değil; tombala torbası!... Her yer oy hırsızlığı, her yer yolsuzluk kokuyor!...

Tüm bunlar ayrı yazı konuları, zamanı gelince yazarız. Şimdi gelelim bu güne.

Ülkemiz bir garip; daha doğrusu bizi yönetenlerin mantığı garip!

Tuttular; Devlet kuruluşlarını “hantal ve beceriksiz yöneticilerin elinde” diyerek babalarının malı gibi sattılar; yani “özelleştirdiler”. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını candaş ve yandaşlara “yok pahasına” devrettiler. Böylece her kuruluş çok daha hızlı ve çok daha verimli çalışacaktı. Hantallığı anında gidecek; çok kaliteli yöneticilerle “paraya para” demeyecekti!...

Neyse; ülkemizin en küçük yerleşim yerlerinde bile arada sırada şu anonsu duyardık: “ Trafo bakımı yapılacağından… Hat arızası nedeniyle… Şu ya da bu nedenlerle… Yarın şu saatler arası elektrikler kesilecektir”. Biz de elektrik kesileceğini bilir, önlemimizi alırdık.

Ancaaaaak; sevgili ülkemde öyle 3-5 günde bir değil, ama 3-5 yılda bir seçimler yapılır. Bu seçimler nedeniyle vatandaşlar anımsanır; onları ne kadar çok sevdikleri, oy kullanmanın bir “demokrasi görevi” olduğu demokrasinin D’sini bile bilmeyenlerce söylenir. Eh; biz de inanır, gider oylarımızı kullanırız.

Kullanırız da; oylarımızın istediğimiz adrese gidip gitmediğinden acaba ne kadar emin olabiliyoruz? Malum; ülkemizde “İleri Demokrasi” var!
Bu güne kadar bizi yönetenlerin ne bakanları, ne bakanlarının çocukları, ne usta oğlu falan hırsızlıkla-yolsuzlukla suçlanmamış; sütten çıkmış ak kaşıklardır! Yani oylarımızı hiç kimse çalmayacak, hırsızlık olmayacaktır; gönlümüzü ferah tutmamız gerekir!...

Gerekirdi de; şu “SKÇ” olmasaydı!...
Şimdi bu SKÇ ne diyeceksiniz, çok haklısınız. SKÇ=“Sabotajcı Kediler Çetesi”dir!... Bu çete, aynı hükümetimizin ortaya çıkardığı soygun ve hırsızlık çeteleri gibi hükümetimizi çekememiş, ona sabotaj yapmıştır!... Eğer zamanında fark edilmeseydi çok büyük olasılıkla büyük ustaya da suikast falan düzenleyeceklerdi.

Tam seçim gecesi; oylar kullanılmış, sayımlar yapılacak. Herkes merak içinde, tam sayıma başlayacaklar ki; elektrikler kesiliveriyor! O yörenin insanları olan sandık başkanı, sandık heyeti ve siyasi parti gözlemcileri birbirine “elektrik kesintisi için bir duyuru yapılmış mıydı?” diye bön bön bakıyorlar! “Evet; yapıldı” deseler o zaman YSK bu sandıkların olduğu yere ışık sağlayıcı bir şeyler, trafofalan koymuş olmak zorundadır. “Yok, yapılmadı” deseler, o zaman habersiz niye elektrik kesiliyordu?

İşin ilginç yanı, tüm ülkede bir iki yerde anormal koşullarda bu tür arızalar olabilir de, bu kesinti tam 40 ilde ve nedense AKP’nin seçmen olarak en zorlandığı, seçimin bıçak sırtında olduğu yerlerde oluyordu!...

Bu konunun en yetkilisi olan Enerji Bakanımız anında açıklama getirdi; “bu eylemi yapan kedidir, kedi. Trafolara kediler girdi!...” Bu kadar bilimsel bir açıklama karşısında adeta küçük dilimizi yuttuk!
Aslında peşinden İçişleri Bakanından da şu açıklama beklendi; ”seçimi sabote etmek için dış mihraklardan ülkemize giriş yapan “SKÇ” üyeleri kıskıvrak yakalandı.” Bu, Devlet sırrı sayıldığından açıklanmamıştı; ama paralel mi, yamuk mu olduğu tam anlaşılamayan bazı kişilerce basına sızdırılınca öğrenebildik.

Aklıma bir örnek geldi, söylemeden duramam. Hani bir hırsız mağazayı soyacaksa öncelikle elektriğini ve alarmını keser ki rahatça soyabilsin!

Yahu siz insanları aptal yerine mi koyuyorsunuz? Bu söylediklerinize vicdan sahibi kim inanacak? Onlarca yerde tam da oy sayımı sırasında habersiz elektrik mi kesilir? Hem de seçim yönünden en kritik yerlerde. Bu kedi masalına inanacak mısınız?

Bunca yıllık Veteriner Hekimim; kediler hakkında çok şey bilirim. Hani Mart ayının son günü de olsa kediler mutat görevleri gereği çatılara falan çıkarlar; bunu anlarım.
Ama kırk yerde birden aynı anda eyleme geçen, intihar komandosu eğitimi almış, toptan trafolara girip kısa devre yaptırarak elektrikleri kesecek bu kadar örgütlü bir kedi çetesi görmedim!...
Bu olsa olsa SKÇ olur!

Kedinin fareyle oynaması gibi seçim bölgeleriyle, seçim sistemiyle oynamaya alışan, hırsızlığı-arsızlığı görmeyenlerin elbette savunacak bir şeyi de olması gerekiyor; bu nedenle siz sakın seçimlerde oylarımız çalındı diye düşünmeyin. Tüm bu olayların nedeni;
Kedidir, Kedi!...

Hele siz fare oldukça!...