Ortalıkta üzeri örtüldüğü için görünemeyen, ancak iğrenç kokusu her tarafı sarmış, burun deliklerini sızlatan bir pislik var. Aile boyu nüfuz ticareti, yolsuzluk, kara para aklama, rüşvet gırla gidiyor. Ama elbette tüm bunlar iftira! Bakın zamanlama ne kadar da manidar!... (Günün moda sözüdür!) 
Bunları “çeteler, örgütler, paralel devlet” yapıyor. Bunları iktidarın dünyaya parmak ısırttıran başarılarını engellemek isteyen “dış mihraklar” yapıyor. Bunları AKP’yi çekemeyen, ona “biat ve itaat etmeyen” muhalefet partileri; yani “CeHaPe ile MeHaPe” yapıyor! Diğer kankaya sözümüz yok!
Ne diyor büyük usta; hep beraber bir kulak verelim:
Yahu insanda biraz vicdan olur! Şunun şurasında seçimlere 2 ay bile kalmamış. Üstelik bu seçimler benim için hayat-memat meselesi!... Zaten bayır aşağı dönmüşüz; seçimleri kaybedersek yuvarlanır gideriz, bunun farkındayız. 
Çakma anketlerle falan oylarımızı olmadık yerlerde göstertiyoruz ama hiç kimsenin aklının almadığı anketler ortaya çıkıyor. Halkıma soruyorlar; “rüşvet ve yolsuzluk yaptılar mı?” diye; ne diyor halkım: “% 77 evet; bunlar rüşvetçi ve yolsuz!..” 
İşe bak yahu; demek ki halkımın  % 77’si bana inanmıyor! Önce ben de öyle sanmıştım, ama yine anketimizde bana oy vereceklerin oranı % 45 çıkıyor, iyi mi? Yani hem bizim rüşvet ve yolsuzluk yaptığımıza inanan bir % 32 var, bunlar bize oy vermiyor. Ama kalan % 45 hem inanıyor, hem de oy veriyor! İşte bizim “İleri Demokrasi” ile göklere çıkardığımız halkımız!... 
Bu oy veren kısım “soydularsa beni soydular, size ne?” diyerek ne kadar dürüst ve ahlaklı olduklarını da kanıtlamış oluyorlar. Gözlerim yaşardı doğrusu; demek ki emeklerim boşa gitmemiş!
Her neyse; işte oylamaların ne olacağını kara kara düşünürken, altımızdaki iktidar koltuğu sallanırken, sen şu eski kankaların yaptıklarına bak hele!...Böyle bir durumda insan olan düne kadar birlikte çalıştığı, elbirliği ile TSK’yı, tüm muhalifleri içeri tıktığımızın hatırına şimdi bunu bana yapar mıydı? Ah paralelciler, ah! Ne olurdu şu seçimler geçseydi? 
Öyle haber falan vermeden çoluğumu-çocuğumu, bakanımı-eşimi-dostumu tutuklamak var mı? İnsan önce bir haber verir; “Sayın usta; müsaitseniz sizin çocuklar ile ilgili bir yolsuzluk şikayeti var, gelip evini arayacağız, çocuğunuzu da alacağız” der!. Biz de gereken önlemi alırız; siz de gelir çocuğumuzu falan alırsınız üçün bi….., töbe töbe yani!... Bizi tanırsınız; bu zamana kadar hiç yargının işine karıştık mı?
Şimdi sizin yaptığınız iş mi? Azıcık daha dişinizi sıkıp şu Yerel Seçimleri, Cumhurbaşkanlığı Seçimini ve Genel Seçimleri bir sağ salim geçirseydik ya, ne olurdu sanki? Peşinizden muhalefet mi kovalıyor?
Ha; neredeyse “1,5 yıl önce bu yolsuzluk olayları güya yargıya duyurulmuş da, Cumhurbaşkanı’na, Başbakanlığa, ilgili bakanlarıma bildirilmiş de biz hiçbir işlem yapmadan dosyaları sumen altı etmişiz” falan diyen muhalifler de yok değil yani! Ama biz hiç öyle bir şey yaptık mı bu zamana kadar? Halkımıza bir kerecik bile yalan söyledik mi? Şimdi ne vardı bu kadar acele edecek? Madem 1,5 yıldır bekliyorduk, şu seçimler geçene kadar da idare ediverseydiniz ya! O zamana kadar biz seçimleri kazanırdık bir şekilde, zaten bu yapılanlara da  gerek  kalmazdı, yapabilecek babayiğit de kalmazdı!...
Yine de az zamanda çok işler yaptık çok şükür! Ayağımıza dolaşan HYSK’yı hallettik. Şimdi bakanımın emrinde, ne dersek yapıyor. Aleyhimize karar veren, vermeye niyetlenen, verebilecek olan tüm engelleri ortadan kaldırdık. Elimizdeki bizi suçlamak cahilliğinde bulunanların belgelerini de elden geçirdik. Yani dosyalar da ayarlandı. Artık tehlike kalmadı. Şimdi benim oğlum da içim rahat olarak mahkemeye bilgi vermeye gitti. Biz her zaman hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanmış insanlar olarak üzerimize düşen görevi severek yaparız. 12 yıllık dönemimiz bunların örnekleriyle doludur! 
Ama tüm bu demokrasi ve hukuk aşkımıza rağmen şu bize yapılanlara bakın! Sizde hiç utanma da yok, vicdan da. 
Yazıklar olsun size verdiğim emeklere! Bu zamana kadar ne istediyseniz vermedik mi? Zehir zıkkım olsun o zaman! 
Haşhaşiler, muhalifler, iktidarımı çekemeyenler! Gazabımdan korkun!
Biz gidersek sizler acınızdan ölürsünüz, 3 ay maaş bile ödeyemezsiniz! Ülke de batar, tüm Ortadoğu ve Balkanlar da! Haberiniz olsun!