Meral Akşener’de örnek tavır



Türk siyasetinin en sıkıntılı alışkanlıklarımdan biridir, koltuk sevdası.

Siyasi tarihimize baktığımızda bir kişi parti başkanlığına geldiğinde bir daha bu koltuğu bırakmamıştır. Kendiliğinde bıraktığı hiç görülmemiştir. Koltukta ölüme gitmiştir. Bu gerçeği gören Başkan Tayyip Erdoğan, Ak Parti’yi kurarken, 3 dönem şartı getirmiştir. Bir kişi partinin tam kademelerinde en fazla üç dönem başkanlık yapabilecekti. Tabi bu şartta kaldırıldı. Yani uygulanmaz duruma getirildi.

Şimdi Meral Akşener, yeni kurulan partisinde daha bir dönem dahi geçmeden aldığı oyları gerekçe göstererek görevi bırakacağını açıkladı.

Meral Akşener’i seversiniz sevmez siniz... Aldığı karar Türk siyasetine örnek olacak bir karar. Hele ki bulunduğu koltukta başarısız olması durumunda bile yapışıp kalan liderler gibi. Bunlara lider demek te ne kadar doğru tartışılır...

Bugün Başkan Tayyip Erdoğan’ı da seversiniz sevmez siniz. Ama Erdoğan’a saygı duymak gibi bir durum da göstermelisiniz. Çünkü Erdoğan, liderliği döneminde, girdiği tüm seçimleri kazanmış bir kişidir. Hatta seçimi kazanmasına rağmen oy kaybını bile eleştirebilen, bu nedenle partisinde önemli değişiklikler yapabilen bir lider kişiliğine sahiptir.

Ama diğer taraftan bir bakalım... “Türkiye’de muhalefet eksikliği var” diyoruz hep. Bunu iktidar mensupları bile söylüyor.
CHP’nin başında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’nin başında bulunan Devlet Bahçeli, BBP’nin başında bulunan Mustafa Destici, SP’nin başındaki Temel Karamollaoğlu...
Bunlar da siyasi parti başkanı ve yıllardır partileri yerinde sayıyor. Destici AKP kadrosundan milletvekili. Oy artırdığı falan yok.
Bunlardan hiç biri “Ben başarısız oldum, istifa ediyorum” diyemedi. İçlerinde tek bunu söyleyebilen Meral Akşener.
Avrupa’da ve g
Glişmiş ülkelerde, başarısız olan liderler hemen istifa eder. Seçime gider, tekrar aday gösterilir seçilir, bu başka bir şey...
Aday gösterilip seçilmeleri, tabandan aldıkları desteği gösterir. Bizimkiler bırakın istifayı, normal kurultaylarında bile koltuğu bırakmamak için karşı aday çıkmasını bi tarafa koyun, delege sistemiyle bile en güzel şekilde oynuyor.

İşte Türk siyaseti için en iyi örnek...

İYİ Parti’nin Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde yapılan üç günlük çalıştayının son günü Genel Başkan Meral Akşener, "Seçimlerdeki sonucun sorumluluğu bana aittir. Bu durumda istifa etmem gerekir" diyerek kürsüden indi.

Partililer Akşener’in bu tutumu karşısında şoke oldu. Çünkü Türk siyaseti böyle bir şeye alışık değil.

Dışarıya yansımaları da sağa sola çekilip duruldu.
Akşener doğrusunu yaptı.

Çok eski bir yazımda, hatta 2010 referandumu döneminde, Türkiye’de ilk değişmesi gereken yasal düzenlemenin ‘Siyasi Partiler Yasası’ üzerinde yapılması gerektiğine dikkat çekmiştim.

Hala söylüyorum, Siyasi Partiler yasası değişmeli ve başkanlık seçimi için delege sistemi kaldırılıp üye sistemine geçilmeli.

İşte o zaman siyasi partiler doğruyu bulacaktır.