Kürsü solcuları.



Hala başarısızlığın nedeni bulunabilmiş değil.

Şu anda ilçelerde CHP yöneticileri ve ilçe başkanlarına,meclis üyelerine baktığımızda, sınıfsal olarak hiç biri emekte ve solda olan insanlar değil.

CHP' nin herhangi bir salon toplantısına gittiğinizde kürsüye çıkıp nutuk atanlar sosyalist manifesto düzeyinde söylemler içinde olduklarını görürüz.

Kürsüden indikten sonra ise sosyal yaşamıyla,bindiği arabayla, oturduğu lüks konutuyla tam bir burjuvadır.

CHP de yöneticilik yapanların hiç biri bir fabrikaya gidip sol sendikal hareket içinde olmamıştır.

Hatta bazı belediye meclis üyeleri belediyede çalışan akrabalarını bile sağ ve İslamcı sendikalara üye olmalarına ön ayak olmuşlardır.

Sol, dünyanın bütün ülkelerinde ezilenlerin, yani emekçilerin,memurların,beyaz yakalıların ve hizmet sektöründe çalışanların,köylülerin sesi olmuştur.

Bizde ise sol özellikle CHP kimliği üzerinden hiç bir zaman sol olmamıştır,olamamıştır

Parti yaşlıdır ve hantaldır.

İstanbul il başkanı Oğuz Salıcı kaynaklı bilgiye göre partinin İstanbul da iki yüz bin üyesi var ve yaş ortalaması 44'dür.

Yani partinin kendisi gibi üyeleri de yaşlıdır.

Böyle bir partide İstanbul da hareket ve dinamizm yakalamanız mümkün değildir.

Aynı durum diğer iller içinde geçerlidir.

Partide gençlik kolları, kadın kolları yok denecek kadar zayıftır.

Gençlik kotasından meclise giren bir tane meclis üyesi yoktur.

Kadın kotası dolsun diye altı yedi kadın listenin en sonuna yazılır.

Ne oluyor; %33 kadın kotası yerine gelmiş oluyor.

Dostlar alış verişte görsün.

Türkiye genelinde bu hantal ve tembel yapı 198.000 sandıktan ancak 78.000 sandığın sonucunu genel merkeze gönderebilmiştir.

Ondan sonra sandıktan oy çalındı diye feryat figan etmeler,onu bunu suçlamalar.

Bu duruma bakarak,suçlu bulundu manasında ''MYK da beş kişi değişecekmiş'' falan filan.

Beş kişi değil tamamını değiştirseler, hatta genel başkan değişse bu sonuçlardan daha iyi bir sonucu CHP' nin alması mümkün değildir.

CHP' nin sıkıntısı kadrolarda değil,sıkıntı Türkiye'nin ağırlaşan sorunlarına çözüm üretememesi ve soldan yana tavır alamamasıdır.

Ayrıca sol düşünen kadroların patide olmayışı.

Bu gün Ak parti ezilenlerden, işçilerden, köylülerden, eğitimsiz kesimlerden, gecekondu dediğimiz kent mağdurlarından oy alıyorsa ve, bu on iki yıldır devam ediyorsa bunun sorumlusu CHP ve onun tembel hantal dar kadrocu yöneticilerdir.

Bir parti elli seçime girip bir tane birincilik alamıyorsa elli birinci seçimden umutla söz etmek hayalciliktir.

CHP' yi yönetenlerin tamamı orta gelir grubu ve üst gelir grubundan insanlardır ve solla ve emekle uzaktan yakından ilgileri yoktur.

Onlar çok güzel ''Kürsü solculuğu'' yaparlar ve sadece dillerinde solcudurlar,yüreklerinde ise kendi çıkarlarının heyecanını taşırlar.

Halk sadece partinin isminde vardır.

Halk partide yoktur.

Ezilenler,işçiler,köylüler mağdurlar partide yoktur.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de, 2015 seçimlerinde de elli seçimde hangi sonuncu almışsa, aynı sonucu alacaktır.

Hatta 2015 genel seçimlerinde 30 martta aldığı oydan daha az oy alacağını iddia ediyorum.

Çünkü partinin aldığı %26 oyun %45 i üç büyük ildedir.

Özellikle Ankara da emanet oylar vardır.

Bu emanet oylar genel seçimde CHP den uçup gidecektir.

CHP, kürsü solcularından ve kendi dar çıkarları için partiyi kullanan mezhepçilerden,ırkçılardan,çıkarcılardan kurtulmadığı sürece elli seçimde ne alındıysa aynı sonucu alacaktır.

Ezilenlerin, emekçilerin, köylülerin sesi olan halkın öz değerleriyle barışık kürsüde sol değil, halkta icraatta sol diyenlerin egemen olduğu bir parti gereklidir ve acil ihtiyaç haline gelmiştir.