Erkekler genetik bir dezavantaj ile doğar. Bir kadının vücudundaki tüm hücreler oldukça büyük iki X kromozomuna sahipken erkekler bunun yarı büyüklüğünde bir X, bir de Y kromozomuna sahiptir.
Kadınlarda bulunan fazla X kromozomu hasarlara karşı erkeklere göre daha çabuk yenilenmesini sağlıyor. Ayrıca erkeklerin taşıdığı Y kromozomunun, mutasyona uğrama ihtimali 3 ila 6 kez daha fazla.
Hassasiyetten dolayı erkek çocukların doğum esnasında ölme riski daha fazladır. Zayıf bağışıklık sistemi, gelişmemiş akciğerler ve yetersiz kan dolaşım sistemi gibi nedenlerden dolayı erkek bebeklerin ölüm riski kızlara göre 2 kat daha fazla.
Zayıf bağışıklık sistemi, gelişmemiş akciğerler ve yetersiz kan dolaşım sistemi gibi nedenlerden dolayı erkek bebeklerin ölüm riski kızlara göre 2 kat daha fazla.
Erkeklerde gelişim bozuklukları daha fazladır.
İngiliz Tıp Dergisi’ne göre körlük, hiperaktivite, okuma bozuklukları, sağırlık, otizm, kekemelik gibi sağlık sorunlarının erkeklerde görülme sıklığı 3-4 kat daha fazla.
Erkekler biyolojik olarak riskli hareketlere daha yatkındır. Beynin karar verme gücünü yöneten kısmı erkeklerde özellikle ergenlik çağında kızlara göre daha yavaş gelişir.
Bu nedenle de erkeklerin bir kazalarda ölme oranı kızlara göre daha fazla.
Erkekler sorunlarını içine atarlar. ‘Erkek adam ağlamaz.’ kültürü birçok ülkede yaygın. Bu yüzden erkekler duygularını dışa vurmaktan kaçınıp, birçok sorununu içine atıyor.
Erkekler daha tehlikeli işlerde çalışıyor.
Asker, polis, itfaiye eri, inşaat işçisi gibi ölüm riski fazla olan alanlarda çalışanların çoğu erkeklerden oluşuyor.
Kalp hastalığı daha çok erkekleri vuruyor.
Östrojen kadınları orta yaşlara kadar kalp hastalığına karşı korurken, erkekler 35 yaş civarında semptomlara yakalanıyor.