Engelli Annesi olmak……



Türkiye’de engelli çocukların ailelerinin beklentileri ile gerçek durum arasındaki, farklılıklar artıkça yaşadıkları güçlükler artmakta ve gerçek ile baş etmeleri zorlaşmaktadır.
Anneleri, çocuklarının sağlıklı, mutlu ve başarılı olması mutlu eder.

Engelli anneyi ise, çocuğunun öğrendiği her yeni şey.. 
Çünkü, çocuğunun öğrendiği her yenilik, hayatını nasıl kolaylaştıracağını düşündürüp, annenin mutlu olma sebebi olur.

Türkiye’de engelli bir çocuğa sahip olmak demek, anne, baba, kardeş, arkadaşlar, annanne, babaanne, dede, amca, hala, dayı ,kuzen ve tüm yakınlarınız ile engelli çocuğa sahip olmanız demektir... 
Bu durum da, engelli çocuk sahibi olmak, tedavisi ,eğitimi ile ilgili herkesin mutlaka bir fikrinin olması demektir. Yeni doktor adresleri, yeni yöntemler, terapiler, yatırlar ve hatta hocalar bile size adres olarak gelir. Eğer dikkatli dinlemezseniz de, ciddiyetsizlik ile suçlanır ve mutlaka fırçada yersiniz. 

Siz kendi dünyanızda kendiniz ile kaldığınızda, 
Benden sonra ne olur? 
Kim onun her şeyi ile ilgilenir ? 
Mutlu olur mu?
Sever mi? 
Sevilir mi?
Endişelerinizi yaşarken, kimse sizin neye ihtiyacınız olduğunu sormaz. Çocuğunuzu parka götürürken neden ağladığınızı… 
Yaşıtları ile yan yana gelmeme nedeninizi sormaz. 

Siz kendi içinizde yaşadığınız mutluluk ve üzüntü ile yoldaş olursunuz. 
Devlet de ailelerden veya çevreden farklı davranmaz. 

Oysa , 
Devlet Rehabilitasyon ve yaşam merkezleri kurabilir.

Engelli çocukların anneleri için , çocukları terapi veya eğitim alırken, el sanatları kursları, resim kursları, pasta kursları ve psikolojik destek almaları için imkanlar sağlanabilir. Sadece verdikleri maaş ve bez parası bu güzel annelerin yaşadıkları sorunları ve sıkıntıları çözmüyor.

Engelli çocuğa sahip anneler ,hayata diğer insanlar ile aynı pencereden bakmazlar. Engelli anneler , çocuklarının rahat yaşaması ve iyi tedavi alması ile hayattan beklentilerini sınırlamışlardır. Çocuklarının hiçbir zaman sağlıklı çocuklar gibi olmayacağını bildikleri halde , ne suçlarlar,nede sorgularlar, nede şikayet ederler. Çocuklarının gözlerinin içine bakarken anne çocuk arasında yaşanan aşkı görürsünüz. Konuşamayan veya anlatamayan çocuklarının ne dediklerini anlarlar, onlarla kurdukları göz teması ile anlaşırlar ve sevgilerini anlatırlar. Hiçbir tedaviyi kaçırmazlar, hiçbir yeniliği kaçırmazlar, uzman doktor gibi yaşadıkları engelin tüm nedenlerini ve sıkıntılarını size latince anlatırlar. Bu anneler sabahtan akşama kadar hiç ara vermeden evde çocukları ile zaman geçirirler. Şikayet de etmezler….

Onların çocuklarını emanet edip bir saat yürüme, kahve içme zamanları olmaz. Mutlaka çocukları ile giderler, eğer şartlar elverişli olursa, yağmur yağmazsa, hava sıcak olmazsa, araçları varsa … 
Bence gerçek anneler onlardır……..