Ülkemizde karışık günler yaşanırken ben şuan güncel görünen konuların yanı sıra esas önemli sorunlarımızdan birini köşemde sizlere paylaşmak istiyorum...
 
“Turkey Türkçesi” diyorum çünkü dilimiz tamamen başka dillerin etkisi altında kalarak değişime uğruyor.

 

İnsanın yaşamında ve kişilik gelişiminde ana dilinin çok önemli bir yeri vardır. Dilini yeterince iyi anlamış ve dilini yeterince iyi kullanabilen kişiler genellikle etrafındaki kişilerle daha sağlıklı ilişki kurarlar, diğer insanlara göre hayatta daha başarılı olurlar.

Kendi dilini iyi bilip düzgün kullanmanın önemli bir yararı da yabancı bir dili öğrenmeyi kolaylaştırmasıdır. Şöyle etrafınızdaki yabancı dili olan insanlara bakın çoğu ana dilini çok iyi kullanabilmektedir.

Gerçekten, etkili ve akıcı bir yabancı dil öğretiminin altyapısını, iyi bir ana dili eğitimi oluşturur.

Türk edebiyatının tanınmış şairlerimizden Yahya Kemal’in “Türkçe ağzımda annemin sütüdür” diyerek yücelttiği, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ise “Türkçem benim ses bayrağım” diyerek hem yücelttiği hem de kutsallaştırdığı dilimize biz bugün ya beğenmiyoruz ya da yeterince ilgi göstermiyoruz, karar sizin. İnsanlarımızda bugün Türkçe sevgisi, ana dili duygusu, dil bilinci ve duyarlığı yeterince var mı?

Türkçeyi düzgün kullanma konusunda yeterince bilinçli olmadığımız kadar, Türkçeyi sevip yüceltme konusunda da yeterince isteklide değiliz.

 

Dil öğrenimi beynimizin kontrolünü sağlar


Dil öğrenimi çok önemlidir. Dil beynimizin kontrol eder, düşünceyi değiştirip geliştirir, biçimlendirir. Toplumsal yapının iç dokusunu ana dili oluşturur. Fakat Türkçemiz gün geçtikçe büyüyüp gelişmektense sürekli zayıflıyor. Gün gelir belki ben yaşamıyor olurum o gün ülkemizde Türkçe değil de herhangi bir yabancı dil konuşulup yazılırsa kemiklerimiz sızlamayacak mı?


 Türkiye’de eğitim ve dil bilinci bakımından görülen eksikler, Türkçenin ve Türkiye’nin geleceği için ciddi bir tehlikedir.

 

Artık bu konularda biraz daha bilinçli olalım lütfen …

 

Gündemi boş konularla magazin gibi geçmektense;

Güzel Türkiye’mde yaşanan eğitim gibi önemli sorunların sürekli göz önünde tutularak iyice düşünülüp bir sonuca bağlanması gerekiyor.


Eğer ülkemizde bile dilimize sahip çıkmıyorsak ve Türkçe kelimelerimiz varken yabancı ülkelerin dillerinden kelimeler seçerek kullanıyorsak bize yazıklar olsun diyorum. Dünyanın en köklü dillerinden birsine sahibiz fakat değerini bilmiyoruz ve Türkçeyi Türkçe gibi değil Turkish gibi kullanıyoruz yada Turkche, Trkce, Turkisce, Törkiş vs. şeklinde …

Her gün evden çıkarken saçımızı başımızı düzeltmektense bence ilk önce dilimizi düzeltip düzgün kullanmayı öğrenelim ve dilimize sahip çıkalım…

Yoksa sonumuz…

 

Bu yazıyı yazdığım dakikalarda bir taraftan yazarken bir yandan da arkadaşım Didem ile konuşuyordum. Bana bu konuyla ilgili başından geçen bir olayı ve bu olaydan aldığı dersi anlattı, bende büyük bir heyecanla dinledim ve şuan sizlerle paylaşmak istiyorum.

Didem İstanbul’da bir hava yolu şirketinde çalışmaktadır. Dün Paris’ten gelen bir yolcunun işlemlerini yaparken yolcu dönüp Didem’e “hanımefendi çok güzel Türkçe konuşuyorsunuz” demiş. Didem ise şaşkın bakışlarla “Teşekkür ederim, Çok iyi değil ama idare eder” şeklinde cevap vermiş…


Didem adamla biraz konuşunca adamın aslında Türk olduğunu ve işinden dolayı uzun süredir Paris’te yaşadığını öğreniyor. Adam İngilizcenin yanında birkaç tane dili de çok iyi konuşuyormuş. Fakat Türkçeyi yani ana dilini uzun süre konuşmadığı için unutmuş…

 

Didem, bunu duyunca dilimizin değerini bilip dilimize sahip çıkmamız gerektiğini düşünmeye başlamış…

Bizler kendi topraklarımızda yaşarken bile dilimize,Türkçemize sahip çıkamıyorsak başka topraklarda yaşayan dil kardeşlerimiz Türkçemize nasıl sahip çıksınlar değil mi !?

 
Siz değerli okurlarıma soruyorum;

Haksız mıyız ?


Ülkem Türkçeyi nereye sakladıysan çıkar

 

Dilimize sahip çıkalım ve başka dillerin esiri olmasına izin vermeyelim. Mustafa Kemal Atatürk, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Nazım Hikmet gibi Türkçemizi şereflendiren ve sayan kişilerden olalım…


Türkiye Türkçemi nereye gizlediysen gizlediğin yerden çıkar ve geri ver, ben “Turkey Türkçesi” değil “Türkiye Türkçesini” istiyorum…

 

Çok geç olmadan Türkçemi geri ver…

 

Bu konuda önderimiz Mustafa Kemal Atatürk der ki;

Türk demek, dil demektir. Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır.

 

" Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir. "

 

" Amacımız, Türk Dili'nin öz zenginliğini ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir. "

 

 

Hasan GÜÇLÜ

STDM Aktivisti