Samsun’u sel aldı. 4 çocuk 9 kişi hayatını kaybetti. Kayıplar da var.

Binalar Türkiye’de kentsel dönüşümün mimarı olan TOKİ’ye ait. Canik deresi kenerında yapılan TOKİ konutlarını sel basıyor.

Doğanın insanları nerede nasıl vuracağı belli olmuyor. En güvenli dediğiniz nokta da bile gelip sizi bulabiliyor ölüm.

İnancımıza göre; vade dolmuşsa nerede olursanız olun, bir bahane sonunuz olacaktır.

Samsun’un yüreği yandı 4 Temmuz 2012 günü...

Sağanak yağmur, Canik tepelerinden dereye doğru süzülerek, sel oluşturdu. Dere boyunda o kadar eski binalar, sanayi tesisleri, sanayi siteleri var... Bir çoğu selden zarar gördü ama en vahimi TOKİ konutları...

Bizim devletimizin övüne övüne tüm kentsel dönüşümleri emanet ettiği TOKİ...

Bu haberi duyduğumda tüylerim diken diken oldu...

Nasıl olurda TOKİ konutlarını su basar ve bu kadar can alır.

Nasıl bir plan, nasıl bir proje yapılmış orada.

Başbakan Tayyip Erdoğan sık sık sel yaşanan Karadeniz bölgesiyle ilgili ağzını açtığında hep şunu söyler:

-Dere yataklarına ev yapmayın.

Peki TOKİ nasıl dere yatağına ev yaptı. TOKİ konutlarını nasıl su bastı.

O daha küçücük bebeler ve büyüklerini nasıl sel aldı.

Yürekler yandı Samsun’da... Sadece Samsun da değil Türkiye’de yürekler yandı.

TOKİ’nin bağlı olduğu Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın açıklamaları ise bu yangını daha da büyüttü.

Erdoğan Bayraktar, Bursa Valiliği'ndeki kentsel dönüşüm toplantısı öncesinde Samsun’daki sel haberini alıyor. Ve şu talihsiz açıklamayı yapıyor:

-"Şu anda valilik, büyükşehir ve Canik Belediyesi yerinde inceleme yapıyor. Bizim binalarda afet ve imar yönetmeliği konusunda proje yönünden hata yok. Üzüntümüz sonsuz. Cenab-ı Allah, oradaki kayıplara rahmet eylesin. Binaları inceledim, binalar TOKİ'ye ait. Binaların çekme mesafesinde yapılan dizaynda, ruhsatında, iskanında bir problem yok. Derenin ortasından konut geçmesi gibi bir durum söz konusu değil."

Şimdi Bayraktar’a soruyorum;

-Sayın Bakan siz bu kadar büyük projelere imza atıyorsunuz. Nerede kıymetli arazi var el koyup müteahitlere peşkeş çekip konut yaptırıyorsunuz. Adı Kentsel Dönüşüm Projesi...

Sayın Bayraktar, diyorsunuz ki binalarda imar yönetmeliği açısından bir sakınca yok. O zaman sizin imar yönetmeliğinizde sakınca var. İmar yönetmenliğinizi gözden geçiriniz.

Sayın Bayraktar, demirleri bağlayıp kumla çimantoyu kararak binayı diktiğinizde her şeyin sağlam olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Böyle olmadığını Samsun’da anlamışsınızdır sanırım... Ama nerdeee bu anlayış. Böyle bir anlayış inceleme, kabullenme olabilse yukaridaki açıklamayı utanmadan yaparmıydınız?

Mesele beton binaları dikmek değil, binaları dikeceğiniz alanın çevre planlamasını da yapmak.

Doğal afetlere karşı koruyucu tedbirleri de almak değil mi? O binaları dere yatağına yaptığınızda, o derenin taşacağını hiç mi düşünmedi mühendisleriniz, proje yapanlarınız?

Yok ama öyle çevreye para harcamak rantı azaltıyor, kazanç küçülüyor. Şimdi o dere yatağını kanala almak iş mi?

Bekliyorum birkaç gün geçmez açıklama yaparsınız.

-Canik deresi ıslah edilecek...

Şimdiye kadar neredeydi aklınız demez mi insanlar size...

Ama merak etmeyin bizim insanlarımız, bu afetin Allah’tan geldiğini düşünüp yüreğine taş basar. Siz rahat olun...

Siz rantınıza rant katmaya, şehirlere mümkün olduğunca beton yığmaya devam edin.

Şu sizin yaptığınız açıklama demokratik bir toplumda, batılı bir ülkede olsa millet sizi affetmezdi... Siz Türk milletine dua edin...