Dersim tartışmaları yaşanırken, gündeme getirilen dört kişi. Bunlar; Dersimli Rıza, İskilipli Atıf, şair-yazar Necip Fazıl ve Osmanlı padişahı 1. Abdülmecid.

 

Gündeme getirlmelri gündem değiştirmek amacıyla mıydı, yoksa bilinçaltlarında rüyalarına giren aynı ruh, aynı düşünce, aynı algılara sahip olmaının getirdiği sevginin dışa vurumu mu?

 

Yaşantımızda kuşkusuz sevdiğimiz insanlar vardır. Onlar öldüklerinde rüyalarımıza zaman zaman gelirler. Onları anarız. İyi ve kötü yönleriyle değerlendirmeler yapar, dersler çıkarır, yeni kuşkalara olumlu yada olumsuz özellikleriyle yansıtırız. Ancak son gündem getirilenler ve yorum yapanlar, ilginç bir şekilde ya abartılı övüyorlar yada haksız yeriyorlar.

 

Peki doğrusu nedir? Bu gibi tiplerin doğrusu yanlışı sizin düşüncenize, inancınıza, toplum ve devlet anlayışınıza göre değişir.

 

Peki ama bazı insanlar neden belli insanlara odaklanıyor, onları insanüstü görüyor, onları anmaya açabalıyor, onların sözlerini yaşayışını kendine rehber ediniyor?

 

Bakın bu konuda bilimsel bir araştırmadan bahsedeyim.

Belki, Türkiye’de kişi odaklı düşünen yüce yaratıcı ve elçiler yerine kişilere saplanan kişilerin ruh halini daha iyi değerlendirirsiniz.

 

Rüyalara giren gizemli yüzün hikayesi

2006 yılında New York'ta tanınmış bir psikiyatr, kabul ettiği hastasının garip bir rüyasını dinledi. Bu rüyada hasta, bir adamın kendisine hayatıyla ilgili tavsiyeler verdiğini görmüştü. Üstelik bu yüzü rüyasında ilk kez görmüyordu. Aynı adam daha önce de sıklıkla rüyalarında ortaya çıkıyordu.

 

Kadın hasta, bu adamı hayatı boyunca hiç görmediğine ve kesinlikle tanımadığına yemin ediyordu. Haliyle neden sürekli rüyasında gördüğünü de bilmiyordu. Psikiyatristin isteği üzerine hastanın rüyasında gördüğü bu adamın bir robot resmi çizildi.

 

Ancak resmin kime ait olduğu elbette bir sır olarak kaldı. Birkaç gün sonra bir başka hasta, psikiyatristin masasında duran bu resmi gördü ve psikiyatriste şu soruyu sordu: Bu adamı tanıyor musunuz?.. Onu sürekli rüyamda görüyorum ama kim olduğunu bilmiyorum!

 

Doktor bu olay üzerine başka doktor arkadaşlarına da bu resmi gönderdi ve hastalarına bu resimdeki adamı rüyalarında görüp görmediklerini sormalarını istedi.

 

Birkaç ay için arkadaşlarından cevap geldi. Dört hasta daha, resimdeki adamı rüyalarında gördüklerine dair yemin ediyordu. Robot resimden "Bu adam!" diye ürkerek bahsediyorlardı!

 

Bu iddiaların ortaya atıldığı tarih olan 2006'dan günümüze kadar birbirini daha önce görmemiş tam 2000 farklı kişi bu adamı rüyasında gördüğünü iddia etti.

 

Üstelik bu insanlar aynı ülkede bile değildi. Los Angeles, Berlin, San Paulo, Tehran, Beijing, Rome, Barcelona, Stockholm, Paris, Yeni Delhi, Moskova gibi birçok ülke merkezinden insan bu adamı arıyordu! Üstelik bu adamı hayatı boyunca bir kere bile gören bir insana rastlanmamıştı. Ortalıkta bu adamla ilgili bir efsane dolandı. Bu ilgili sokaklara kadar taştı.

 

Birbirini tanımayan insanların rüyasına giren bu adamla ilgili ortaya bazı teoriler atıldı. Rüyalarında bu adamı gördüğünü iddia edenlerin en çok rağbet ettiği teoriler sıralandı:

 

Arkatip Teorisi: Jung'un psikoanalitik teorisine yaslanan bir görüşe göre bu adam kolektif bilincin yarattığı bir arketipti.

 

Toplumda birbirine benzer travmalar ve dramlar yaşayan insanların birbirine benzeyen rüyalar görmesi mümkün olabilirdi.

 

Dini Teori: Dindar kişilerin olaya getirdiği yaklaşımsa daha fakrlıydı. Onlara göre bu resim, kişinin büyük yaratıcı yerine kafasında konumlandırdığı imajdı.

 

Bu görüşe göre; tanrı kendisini insanlara bu şekilde gösteriyordu. Bu nedenle onun rüya görenlerin zihninde yer ettiğine inananlar vardı.

 

Bu son derece enteresan vakayla ilgili teoriler bunlarla sınırlı değildi.

 

Rüya sörfü teorisi: Bu konudaki en ilginç teori! En çok ilgi gören görüş de yine bu. Ama elbette bilimsel açıdan en az doğruluk payı taşıyan teori de yine rüya sörfü teorisi...

 

Teoriye göre bu adam, insanların rüyalarına görmeyi başaran, gerçek hayattan bir insan. Psikolojik özel yetenekleri sayesinde buna muktedir biri!

 

Bu teorilerin harcinde, bazıları da bunun gerçek hayattam bir sima olduğunu sadece birçok insana benzediğini söylüyor.

 

Bazılarıysa insanların rüyalarında benzer birini gördüğünü ama aslıdna bu adama pek benzemediğini, buna rağmen insanların bu resmi kafalarında canlandırdığını iddia ediyor.

 

Meselenin haddinden fazla büyüyüp kıtalara yayıldığını ve viral kampanyalarda bile kullanıldığını, ayrıca bu adamın resminin bir popüler kültür figürü haline geldiğini de söylemek mümkün.

 

Öyle ki meseleye vakıf olmayanlar bile adamın suratını ezberledi! Rüyalar giren bu adamla ilgili en müthiş teoriyi ise sona sakladık. Bazıları bu adamla ilgili bir komplo teorisi geliştirmiş bile.

 

İnternetteki forumlarda epey ağır basan bu fikre göre bu adam, büyük bir şirketin, insanları akıl hastasına dönüştürmek için planladığı bir oyunun parçası!

 

Kısacası adamın kim olduğu meçhul ama olayın bu denli büyümesine sebep olan kalabalık kitlenin acil psikolojik müdahaleye ihtiyacı olduğu kesin!

 

Günün Sözü: Kişi saplantısı olan insanın, kişilikli, üretken, yararlı insan olması zordur.