Düşünüyorum da nereden başlasam diye yazıma...
    Anlatılması gereken o kadar çok şey var ki konuyu toplamakta bile zorlanıyorum neredeyse…

      Bence bırakalım dağınık kalsın...

      İrdeledikçe kızıyorum…

      Neden uğraşıyorum ki; şimdi eleştireceğim hükümeti, açıklama yapacağım, insanlar da ya  evet doğru söylüyor söylemleri doğacak yada kardeşim sana ne iyisi mi var diyerek,  eleştirecekler.

      Bencede haklılar bana ne dimi…

      Muhalefet vazifesini yapamıyorsa, mecliste partiler çözüm üretecek yere dövüş ediyorlarsa, meclis kapısını açmayan mebuslar havadan mebus maaşı alıyorsa bana ne oluyor da ben eleştireceğim amaan  onlar çözsün demem daha doğru olacak. Kalem onlarda hüküm de onlarda!

      Zaten kaybettiğimiz nokta da bu değil mi?

      Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın…

    Peki şimdi ne oldu?O yılan yaşasın, bu yılan yaşasın derken  etrafımız yılancı bayırı oldu

      Hasta gibiyiz evvela bir şey yedireceklerse bize, kamu oyunda insanların kulaklarında zihinlerinde yer edecek bir sansasyon gündem yaratıyorlar kamu oyu dikkati çekiliyor.

      Milletimizi alıştırıyorlar, yatkınlaşıyoruz tepkimiz ölçülüyor.  Milletimiz bu aşamayı geçince artık iş  yetkili makamlarda  dile getirilip daha sonrada uygulamaya başlanıyor bir bakmışız Millet olarak zokayı yutmuşuz.

      19 Mayıs törenleri kalktı, Gençliğe hitabe kalkıyor, Andımızı ben duyamıyorum ,Milli güvenlik dersleri kalktı.

      Ordu Terör örgütü, Genel Kurmay başkanı ise Terörist başı ilan edildi, devleti devlet yapan kurumlar ayaklar altına alındı.
       Şeffaf Devlet dedikçe Pasifize edilmiş Devlet modeline dönüştü…

      Özelleştirmeyi konuşmayacağım bile…

      Atamızı çok içki içerdi diye eleştirenler var, alkol yüzünden yadırgayanlar ve saldıranlar var. Atamız alkollüyken idare ettiği Cephede müdafaa ettiği bu vatanı şimdi ki siyasiler ayıkken savunup, müdafaa edemiyor ve Atamızı yeterince anlatamıyorlar …

      Hani bizim değerlerimiz hani bizim tabularımız vardı. Onursal duygularımız Milli değerlerimiz vardı. Saat 09:05 te sirenleri duyduğumuzda gözlerimizden süzülen yaşlar, Atamızın baş ucunda siren sesinden ağlayan Türk Askerimiz…

      Kanser sardı dört yanımızı verilenleri yer yutar siler süpürür olduk, Biz Millet olarak ne düşmanmışız  da benim haberim yokmuş!! Atamızın ilke ve inkılaplarına üzülüyorum…

      Bu nasıl muhalefet nasılda, Kahraman Mehmetçiğin Atamızın  cephede kazandığı zaferlerin üzerine  bu derece ağır darbeler vurulurken hata üstüne hata yapar da kalkıp sürekli özür diler…

      Muhalefet içinde uzlaşamamışken Milletin kendisini iktidar  yapmasını  bekler durumda hala şaşarım! Bizim Milletimiz kör mü ?
Toplanmanız lazım beyler….

      Şaka gibi Başbakan dediğinde kendi söylemlerimin öncüsü oldu sanki, iki koyun verin kaybederler dedi. Haklıda Edirneden Karsa memleketi kaybetmişler iki koyunu da kaybederler sanırım…

      Şimdi yeni trend çıktı Atamızı anlatamadık, işleyemedik, Demokrasiyi Cumhuriyeti ...
Yeni akım Biz Osmanlıyız kökümüz güçlü nidaları başladı bende gurur duyuyorum Şanlı Osmanlı ile Tarihimizle dört kıtaya hükmetmiş Devlet-i Aliyye ile hatta o kadar gurur duyuyorum ki Osmanlı İmparatorluğu diye bağıranlardan daha çok gurur duyuyorum çünkü Osmanlı İmparatorluk değildi İmperial yani sömüren olmadı Osmanlı Devlet-i Aliyyeydi.

      Devir kendini tüketti . Kurtuluş savaşı ile yeni devir başladı, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.  Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Milli mücadele sınırları çizildi ve Türkiye Cumhuriyeti Osmanlının borçlarını 1938 yılına kadar ödeyip borcunu bitirdi.

      Bu vatanı kurtaran Mehmetçik gökten mi indi onlarda o dönem Osmanlı devleti tebası bu vatanın askeriydi. Onlar bu ayrımı görse en az benim kadar üzülürlerdi buna çok eminim….