Ülkemizdeki demokratikleşmenin en büyük adımlarından birisidir, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi. Tarihimiz boyunca her alanda etkili olan Türk Kadınına hak ettiği imkanları, Cumhuriyet döneminde Gazi Mustafa Kemal Paşa ve mesai arkadaşları sağladı. Üstelik, birçok gelişmiş ülkeden daha önce kanunlaştırarak, zifiriden alıp aydınlığa taşıdılar. Ulu önderin öncülüğünde, önce belediye seçimlerine katılma, sonra muhtar olabilme ve 5 Aralık 1934 tarihinde de anayasa ve seçim kanununda yapılan yasa değişikliği ile seçme seçilme hakkı kazandı kadınlarımız…

O lider ki “Ey kahraman Türk Kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyerek kadınımızı daima yüceltiyor, her konuda yükselmelerini sağlamak için karanlıklara meydan okuyordu.

O lider ki hiçbir zaman "Kadınla erkeği eşit konuma getirmek fıtrata aykırıdır" demedi.

Günümüz iktidarının kadına yönelik sözlerini hatırlamaya devam edelim:
"İşsizlik oranı niye artıyor biliyor musunuz? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz döneminde işgücüne katılım oranı daha artıyor" ifadelerini kullanan bir Maliye Bakanımız da oldu,
kadınların "İş istiyoruz sayın bakanım" sözlerine karşılık olarak, "Evdeki işler yetmiyor mu?" yanıtını veren Orman ve Su İşleri Bakanımız da…
Kadınlar için tek kariyer anneliktir diyen Sağlık Bakanı da gördük "Türk hanımları evinin süsüdür” diyen Milli Savunma Bakanı da…
Hatta bir başbakan yardımcısı, kahkaha atan kadının iffetsiz olduğunu söyledi. 

Atatürk, “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!” diyerek gelişmiş bir toplum için kadın ve erkeğin birlikte ilerlemesi gerektiğini vurguluyordu. Düşünün bir kere, bundan tam bir asır önce Türk kadınına özgürlüğünü sunan ve onu yücelten lider…Dünya üzerindeki herşeyin kadının eseri olduğunu söylüyordu.

Bugün bazı kadınlarımız maalesef Atatürk düşmanlığı yapmakta, kendilerini karanlığa sürükleyen, kadını değersizleştiren zihniyete ise alkış tutmakta...

Ey, Cumhuriyetin kazanımlarından rahatsızlık duyan, Atatürk’ü ve eserlerini yıpratmaya çalışan kadınlar :
Atatürk siz köle olmayın, özgürce yaşayın diye Cumhuriyeti getirdi.
Kumalarla cebelleşmeyin, okuyun, öğrenin, cahil cühela kalmayın, erkeğin eline bakmayın, seçin-seçilin belli mevki ve makamlara gelin diye kanun değiştirdi.
Sizin desteklediğiniz zihniyettekileri bilmem ama benim Atam gönül rahatlığıyla uyuyor şu anda. Koskoca bir Cumhuriyeti aydın kadınlarımıza teslim ettiği için…O biliyor ki; Cumhuriyetle aydınlanır yarınlar ve onun ışığı tüm karanlıkları boğar…