Ortalık toz duman'' EVET''ve ''HAYIR'' kelimeleri ortaya çıktığından  bu yana bu kadar çok yazılıp çizilmemiştir diye düşünüyorum.

Öyle ortamlar yaratılıyorki evet çıkınca ülke batacak, hayır çıkınca ülke kurtulacak veya btam tersi.

Bana göre ne olacak onu anlatmak isterim.

 

Ne çıkarsa çıksın 17 nisan günü güneş gene doğacak,ırmaklar akacak,çiçekler açacak,boğazdan su milyonlarca yıldır aktığı gibi akacak,çocuklara doğacak,kısacası hayat devam edecek.

Evet hayat devam edecek de nasıl bir hayat olacak?

Bir kere EVET çıktığında Türkiye tartışmasız tam başkanlık sistemine geçecek ve başkan olacak kişi kim olursa olsun soyuyla ,sopuyla, sülalesiye  tam bir hanedanlık oluşturacak ve ölene kadar başkan kalacaktır.

Canı istediği zaman çocuklarını,eşini istediği göreve atayabilecektir.

Bu gün ortalıkta muhalefet yapan topu topu bir kaç yüz kişinin sesinin kesilmesi için her türlü baskı artarak adım adım devreye girecektir.

Çok sivri olanlar tutuklanacaktır.

Ekonomik olarak muhalif gruplara destek olan kurumlar şirketler ve reklam verenler daha da baskı altına girecektir.

Legal siyaset ,sivil toplum örgütleri düzeyinde bitecektir.

Sadece CHP gibi bazı partiler kalacak diğerleri tamamen legal siyasetin dışına itilecek ve bir kaç yıl içinde illegalite cazip hale gelecektir.

Daha önce de yazmıştım bu anayasa değişikliği en çok ABD 'nin işine yarayacaktır, çünkü önünde hiç bir engel kalmayacak ve her olayı başkanla görüşüp ABD ye gönül rahatlığıyla döneceklerdir.

Çünkü alınacak kararların engellenmesinde ne meclis, ne de yüksek mahkemeler etkili olamayacaktır.

Sokakta ,kahvede,lokantada herkes birbirinden şüphe edecek ve açık eleştiri daha düşük sese daha sonrada illegal yapı içinde örgütlere dönecektir.

Bunu neden söylüyorum?

 Bu gün sağ dediğimiz siyasal yapı,liberallerin bir kısmı,Türk İslam sentezciler,İslamcı siyaset, Türkiye siyasal yapısının %65-70 ini oluşturuyor.

Bu durum 1948 yılından bu yana hemen hemen aynı.

Bundan dolayı hiç bir zaman sol dediğimiz siyasal yapı ve buna eklemlenen Kemalist ve Atatürkçüler %35'in üzerine çıkamıyor.

Başkanlık sisteminde her zaman %51 arandığında sol siyasetten başkan çıkması imkansız gibi durduğu için sürekli bu gün sayın R.T.Erdoğan siyasal  çizgisinde birilerinin bu anayasal  değişiklikle sürekli başkan olacağını söylemek, iddia etmek müneccimlik olmasa gerek.

Bu gün solun CHP üzerinden siyasal yapı götüreceğini kabul edecek olursak, ne yaparsak yapalım yetmiş yıldır bu kısır döngü değişmedi değişmeyecek gibi duruyor.

Bu gün kaygı birazcık da  yetmiş yıllık büyünün bozulabileceğiyle ilgili umutları Türkiye sol siyaseti, yakın gelecekte görmediği içindir.

 Sayın Erdoğan ''Ben faniyim'' diyor ama bu sisten yani yeni başkanlık sistemi sağ ve İslamcı cenahtan kimi çıkarırsa çıkarsın farklı uygulamalar çıkmayacaktır.

Yani sayın R.T.Erdoğan yeni başkanlık sitemiyle ne yapacaksa ondan sonra o cenahtan gelende aynı şeyleri yapacaktır.

Bundan dolayı HAYIR kampanyasını yürüten kesimler böyle bir anayasa değişikliğinin Türkiye siyasetini en az elli yıl şekillendireceğini gördüğü için HAYIR çok daha önemli hale geliyor.

En başta dediğim gibi hayat devam edecektir ama hayat başka bir şekilde devam edecektir.

Bu gün bile azcık muhalefetim diyenler, hayır diyenler vatan haini, terörist gibi algılanıyorsa yarın evet çıktığında yeni hayatın içinde bu kesimin siyasal alanda rahat nefes alacakları kanaatinde değilim.

Siyasal yapılar dört mevsim gibi hemen değişebilecek yapılar olmadığını dünyadaki bu tür örneklerden anlamak mümkün.

Eğer evet çıkarsa baskıcı totaliter bir iklim adım adım hayat geçecektir.

 Yazmanın, çizmenin zorlaştığı, sorgulamanın tamamen biteceği bir dönem başlayacaktır.

Bu dönemin çok iyi olacağını düşünen kesimler yani evetciler de bunun tam tersini düşünüyor.

Demokrasi, çok seslilik, sorgulama, hesap verme,yargılama gibi kurumların ve anlayışların Türkiye'ye zaman kaybettirdiğini, tek adamın alacağı hızlı karalar sonucunda ülkenin her alanda şahlanacağını  söylüyorlar.

Bunun doğru olduğuna dair örnekleri de veriyorlar.

En başta ABD'yi örnek gösteriyorlar

Oysa ABD 277 yıldır aynı sistemi devam ettiriyor ve bozmuyor.

Bizim ülke olarak bu tecrübeyi kesintisiz yirmi yıl bile devam ettiremediğimiz  ortada.

Demokrasi dediğimiz  sistem on yılda bir sopa yiyip, işkenceden geçtiği için ortada demokrasiye benzer bir sistem de hiç oluşmadı.

Bundan dolayı olmayan demokrasi ve olmayan demokratik kültür bu anayasa değişikliğiyle hızlıca baskı rejimine dönüşecektir.

İklim de buna müsait nerden biliyorum, her gün alanlarda kalabalık kitleler ''İDAM '' istiyorlar.

Bu gün iktidarda olan anlayış her zaman İslami yönetim biçimlerine sempatiyle bakmış hatta İhvan örgütlenmesine bile sıcak bakan kadroların elli yıldır bu özlemle yanıp tutuştuklarını hepimiz çok iyi biliyoruz.

Bu günün egemen anlayışından cesaret alarak bu özlemlerini çok rahat televizyonlarda  ve radyolarda dillendiriyorlar.

Dolayısıyla EVET çıktığı gün demokrasinin cenaze namazı kılınacaktır.

Hayır çıktığı taktirde ben bu kadroların bunu bir yenilgi gibi algılayacak, bu sistemin evete dönüşene kadar sistemi zorlayacaklarını düşünüyorum.

Nasılki  haziran seçimlerinden sonra ekimde tekrar eski başarıyı yakalamak için bir çok siyasal akıl oyunları yaptıysalar bu evet çıkana kadar inatla, sabırla  bu işin peşini bırakmayacaklardır.

Çünkü Sayın Erdoğan ve kadrosu siyasal yenilgiyi kabul edebilecek bir kültürden gelmedikleri için evet çıkana kadar her türlü hamleyi yapmaya devam edeceklerdir.

Kısacası evet de çıksa hayırda çıksa Türkiye siyasal yaşamı bu gün gibi hiç bir zaman olmayacaktır ve sertleşmeler, inatlaşmalar, kavgalar Türkiyesi  her alanda yeni mevziler kazanarak yoluna devam edecektir.

Buna rağmen bahar geldi çiçekler açıyor,ırmaklar akıyor,çocuklar doğuyor hayat devam ediyor.

Umutsuzluğa gerek yok her sabah yeni bir güne başlayarak, umutla, inatla yaşamaya devam.