Atatürkçü kime denir? Nasıl Atatürkçü olunur? Atatürkçüyüm diyenler Atatürkçü müdür?

Sıkıntılı Cumhuriyet Bayramı Kutlamaları ve Ulu Önderimizin 74 ncü Ölüm Yıldönümünün yaşanacağı bu günlerde , aydınSes gazetesindeki ilk yazımı ,siyasi bakış açımın nasıl olduğunun anlaşılması için özellikle bu konu üzerine seçtim. Bu köşede daha ziyade ülke gündeminde olan konularla ilgili yazacağım.

Atatürkçülük, insanların çağdaş, evrensel boyutta siyasi , ekonomik ve sosyal hayatını düzenleyen bir yaşam biçimidir.

Siyasi anlamda Atatürkçülük Cumhuriyet rejimidir.Cumhuriyet rejimi, halkın özgür iradesine güvenen, halkın kendi kaderini kendisinin belirleyeceğine inanan, onurlu insanların rejimidir. Bu rejimin olmazsa olmazı demokrasidir.

Demokrasinin toplum hayatının her alanında gerçek manasıyla uygulanması, Cumhuriyet rejimine olan inancı daha sağlam hale getirecektir. Demokraside çoğunluğun yönetimi olduğu gibi uzlaşma ve azınlığın haklarının korunması da mevcuttur. Ulusal çatı altında tüm halkların haklarının hukuk ölçüsünde savunulmasını temel alır. Atatürkçülük ulusal bütünlük demektir. Atatürkçülük asla şövenlik değildir. Ulusal bütünlük altında tüm halkların özgürce ve saygılı bir şekilde yaşamasını savunur. Asla saf bir Türk yapısını savunmaz. Ülke içindeki barışın dünya barışıyla ilgili olduğun düşünür ve barışçıdır.Ama asla teslimiyetçi değildir. Milli mücadele ruhundan beslenen Atatürkçülük Anti Emperyalisttir.

Ekonomik anlamda Atatürkçülük ulusal kalkınmadır. Atatürkçülük; devletin özel sektörün girmediği veya yetersiz kaldığı, ülke için hayati önem arz eden alanlara yatırımlar yapması ve ekonomiyi kontrol etmesidir. Kendi yerel kaynaklarını kendi halkı için kullanan, hiçbir alanda dışa bağımlı olmayan,Türk halkının mutluluğu için çalışan bir anlayıştır. Atatürkçülük; “Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlıkla olur.” düşüncesini savunan ve fiili çalışmanın, refah seviyesi yüksek bir ulus için vazgeçilmez olduğunu ortaya koyan bir yaşam biçimidir. Atatürkçülük; reel üretimin gerekliliğine inanır, kolay yoldan para kazanıp refaha ulaşmanın toplum hayatının yozlaşmasına neden olacağını savunur. Üretim ilişkilerine dayanan sınıfların varlığını yadsır ama iş ve meslek grupları arasındaki dayanışmaya karşı değildir.

Sosyal anlamda Atatürkçülük; aklın ve bilimin ışığında çağdaş evrensel ölçülerde yaşamaktır. Atatürkçülük asla dine karşı değildir, ama dinin politikaya, ülke yönetimine karışmasına kesin olarak karşıdır. Toplumsal sorunların aklın yasaları dışında donmuş bir takım kalıplara , yöntemlere dayanarak çözümlemeye ve yürütmeye de karşıdır. Bilim ve bilim yöntemlerinin ülke hayatını çağdaş evrensel ölçülere taşıyacağına inanır.Her alanda herkesin eşit olduğunu aynı haklara sahip olduğunu savunur. Hiç kimseye hiç bir nedenle ayrıcalık yapılmaması gerektiğine inanır. Özgür düşünmeyi, toplumun çağdaşlaşması ve halkın iradesinin gerçek manada yerini bulması için önemser. Fakat sınırsız özgürlüğün de karşısındadır. Düşünce özgürlüğünde,aklın özgür işleyişinden, bu işleyişin kimseden korkmaksızın sürmesinden yanadır ama, düşünce ürünlerinin eylemlerinin ,topluma ve giderek insanlığa zarar vermesine de karşıdır. Atatürkçülük otoriterdir. Fakat asla totaliter ve diktatör değildir. Atatürkçülük kültürüne, diline ve geçmişine sahip çıkmayı ön görür. Dildeki yabancılaşmanın ülkenin bağımsızlığını tehdit eden en önemli öğelerden olduğunu bilir.Kendi kültürünü bilmeyen ve yaşatmayan toplumların zaman içinde yok olacağına inanır.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım Atatürkçülük düşünce sisteminin yaşam bulabilmesi için kendisini Atatürkçü olarak tanımlayan kişilerin, bu ölçülerde yaşayıp etrafındaki kişilere örnek olması gerekmektedir.

Ulu önderin büstlerini dikmek, anma günlerinde büyük binalara onun resimlerini asmak, bilinçsiz bir şekilde Atatürkçülük adı altında tartışmalara girmek, Atatürkçülüğü mevcut iktidara karşı kin duyulduğu için savunmak, Ulu Önderin sadece yüzünü görmeye çalışmaktır. Önemli olan onun fikirlerini duygularını anlamak ve hissetmektir.

Yazımı Ulu Önder En Büyük Devrimci Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN anlamlı bir sözüyle bitiriyorum: 

“Cumhuriyet; düşüncede, bilgide, sağlıkta güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.
“Mustafa Kemal Atatürk”