Türkiye'de iktidardaki siyasi partiler devlet gücünü kullanarak rakiplerine karşı büyük etkinlik sağlar sokakta. 

Yeni bir yerel seçim geçirdik. 

Bu yerel seçim de eskiden geçirdiğimiz yerel seçimlere benzemekle beraber ciddi farklılıklar vardı göze çarpan. 

1989 yılında yapılan yerel seçimlerle 2019 yerel seçimleri sokakta bir birini çok andırıyordu. 

Hiç bir zaman aktif bir siyasi hareketin içinde bulunmasam da hayatım mesleğim gereği hep siyaseti izlemek ve gözlemlemekle geçti. 

O Yıllarda önce Günaydın Gazetesi'nde sonra Sabah grubunda siyaset muhabirliği yapıyordum. 

Yerel seçimlerde İstanbul sokaklarına baktığımızda Dalan vardı. O günkü anketlerde Mevcut Belediye Başkanı ANAP'lı Bedrettin Dalan yüzde 50'lerin üzerinde çıkıyor, CHP'nin adayı Nurettin Sözen ise yüzde 15-25 aralığında göseteriliyordu. Tabi o günlerde Dalan Belediye başkanı ve iktidar partisinin adayı olarak tüm güç elindeydi. Ancak O günlerde seçimlerde devlet gücü yine de bu kadar kullandırılmazdı seçimlerde. 

Son yılların yerel seçimlerinde 31 Mart 2019 tarihe geçecek bir havada yapalıdı. Sokaklar bunu anlattı millete... 

Türkiye genelinde, sanki yerel seçim değil, Başkanlık seçimi yapılr bir hava vardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı slogan ve afişlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, aday Binali Yıldırım'dan daha önde göze çarpıyordu. Bu aynı şekilde ilçelerde de gözden kaçmadı.

Yanı "Ak Partiye verilen oy adaylara değil, Tayyip Erdoğan'a verildi" denilebilir. 

Bu seçim tayyip Erdoğan için bir "Güven oyu" gibi oldu. Genelde bakıldığında ittifak olarak yüzde 50'yi geçerek güven oyunu tazeledi. 

Onun için en önemli il olan, siyasede adım attığı ve geliştiği nokta İstanbul... Burada da İBB seçimini kaybetmiş olsa bile ilçeler nezdinde ve genelde güven oyunu sarsacak önemli bir kayıp yok.

Ancak siyasi partilerin bu yerel seçimlerde harcadıkları parayı il il açaklamaları seçimlerin ne kadar adil olduğunu gösterecektir. 

Mesala İstanbul'da tüm sokaklara, elekrik direklerine asılan AKP tandanslı afişlerin yanında muhalefetin afişleri yok gibi görülüyordu.  

Görülüyordu demekte fazla yoktu.

AKP Devlet gücü elinde olmasa bu parayı harcayabilir miydi?

*****   *****   ***** 

Artık bundan sonrasına bakmalı....

Türkiye'de artık 4.5 yıl seçim yok. Bundan sonra yapılacak işlerde seçim ve oy kaygısıyla işler yapılmaz inşallah.

Türkiye'de ekonomi çökmüş durumda. 

Çarşı pazarda fiyatlar fırlamıyş, hükümetin tanzim satış merkezlerindeki "Varlık kuyruğu" nüfusa göre birşey ifade tmiyor.

İktidar, seçim öncesinde olduğu gibi toplumu öeteleme yerine  ülkenin her noktasına kadar eşit hizmet götürebilmenin yolunu yapıp topraklarımızda üretimi artırmalıyız.

Soğanı, patatesi ithal eden bir Türkiye düşünemiyorum. Ama ithal ediyoruz...

Hükümet İstanbul ve Ankara'yı kaybını iyi sorgulamalı... Buna göre politika yapmalı. 

Seçim öncesi anlaşılır tabiri ile "Bize oy vermeyen teröristtir" anlamına kullanılan sözler vatandaşı etkilememiş. Ya da vatandaşım yüzde 50'si hükümete, " Evet biz teröristiz" anlamında gelen bir cevap vermiş sandıkta.

Artık bu söylemler bitmeli.

Seçim  sonrası,  Cumhurbaşkanı ve AKP Başkanı Tayyip Erdoğan ve diğer parti liderleri verdikleri mezajda seçim öncesi gerginliği tedavi eden bir dil kullandılar. İnşallah bu dili bozmadan siyasete devam ederler ve ülkenin geleceği için hep birlikte iyi kararlara imza atarlar.

Aydınlık Bir Türkiye içih hep beraber ele ele...