Geçen haftaki yazıda ateşkes başladığından bu yana 52 kişinin dağda, taşta, ovada şehirde ölmediği için seviniyoruz diye yazmıştık..

Tam da sevincimiz sürerken Reyhanlı'daki patlama, 49 ölüm ve yüz yaralı haberiyle sarsıldık.

Burada ölenlerin Kürt, Türk, Arap, Çerkez olmasından ziyade etnik kökeni ne olursa olsun bunlar insandı ve bizim insanımızdı.

Ölmeyenler ve yaralı olanları ise ölenler kadar şanslı değildi.

Çünkü yüze yakın yaralının böyle bir patlamada ya kolu, ya bacağı, iç organları dışarı fırlamış ya da burnu yüzünde kopmuş olabilir.

Zaten haberlerde de yaralıların çoğunluğunun durumunun ağır olduğu söyleniyor.

Bu durumda olan insan ''Keşke ölseydim de bu duruma düşmeseydim'' diye acı feryatlar edecektir.

Tam da kan durdu ölümler bitti derken, bu haberle dört ayda kaybetmediğimize sevindiğimiz insan sayısını bir saniyede kurban verdik.

Bu sevinci bize çok gördüler.

Bu ülkenin kanı akmadığı zaman rahatsız olan ve akan kandan beslenen insanlar hem içimizde hem de dışımız da yaşıyor olmalı.

Bunun başka bir izahı olamaz.

Türkiye kim ne derse desin gizli kapaklı ve açık güçler tarafından zorla orta doğudaki dinciliğin yüzlerce yıldır didişme ve birbirini boğazlama arenasına itilmeye çalışılıyor.

Buradaki savaşların nedeni emperyalist ülkeler olabilir ama, emperyalist dediğin ülkeler, ülkelerinde senden daha akıllı yöneticiler yetiştirdiği için ve bilimsel akılla yetiştiği için dinsel akılla yetişenleri kullanabiliyor.

Kullanılmanın fakirlikle ilgisinin olmadığını, akılla ilgili olduğunu anlamak için lütfen haritaya bakın yeter.

Türkiye coğrafyasında son elli yıldır cumhuriyet devrimlerinin getirdiği özgürlüklerden faydalanarak dinsel akılla eğitilen bir nesil yetişmiştir.

Bu nesil ülkenin her alanında söz sahibi olmuştur.

Bilimsel akılla yetişen batının adamları, dinsel akılla yetişen bizleri orta doğudaki çukura çekmek için her şeyi yapar olmuştur.

Dinsel aklın öncüsü sayılan Menderes'le başlayan dönemden itibaren emperyalistler kimleri rahat kullandı hepimiz biliyoruz.

Bilimsel akılla yetişen Ecevit her Amerikan saldırısında arkasında büyük kitleler olmamasına rağmen direndi ve ''Beni ve ülkemi kullanamazsınız'' dediği için iki kez de iktidardan rezil oyunlarla düşürüldü.

Reyhanlı'daki patlamayı yapanın kim olduğunu anlamak için bilimsel akılla yetişmiş olmak gerekecektir.

Böyle olmasa altı saat sonra dinsel akılla yetişen sayın bakan ''Suçlu Esad'ın gizli örgütü ''El muhaberat'' diyebilir miydi?

Bomba parçalarını ne zaman inceledin, nasıl anladın, hangi üniversite raporu yazdı sana verdi de bu sonuca altı saat sonra vara bildin?

Gerçi, üniversitelerin raporları da kabul edilmiyor, geçerli sayılmıyor.

Pirinç için İTÜ ''GDO' ludur'' raporu verdi, tarım bakanı üniversite bu işten anlamaz pirinçler de GDO yoktur anlamına gelen sözler söyledi.

O zaman hemen bu pirinç ithalatını yapan firma kimdir, kimin eli kimin cebindedir diye araştırmak gerekmez mi?

Böyle bir reflekste yok oldu çünkü bu düzen soygun düzeni kimin eli kimin cebinde kimin umurundaki?

Artık bu ülkede bilimsel iklim bitmiştir.

Yerini dinsel akıl almıştır ve en kısa sürede emperyalistler dinsel akıla teslim olanları dinciliğin savaş arenası olan orta doğu çukuruna itecektir.

Daha sonra da Kuzey Irak'ta birleşen bütünleşen PKK, PYD ve Esad güçlerinin kucağında yıllar sürecek bir savaşın içinde yer alan bir Türkiye olacaktır.

Durup dururken neden PKK çekildi anladınız mı?

Emperyalistler yeni oyunlar peşindedir ve bilimsel aklı terk eden bizleri kullanmaya devam edeceklerdir.

Çünkü PKK' ya ve Türk Silahlı Kuvvetlerine silah satan güçlerin yeni silah pazarı açmaları gerekecektir.