Yeniden bir millî mücadele için önümüze fener olup aydınlatan bir “yalnız adam” var!

Gazeteci yazar Alev Çoşkun, Atatürk'ün Samsun'a gitmesinden önce son 6 ay içinde olan olayları anlattığı “Samsun'dan Önceki 6 Ay - İşgal, Hüzün, Hazırlık” adlı kitabında İngiliz hayranı 150'liklerden Refi Cevat (Ulunay)'ın, Mustafa Kemal Atatürk'le yaptığı bir konuşmayı aktarır.

Refi Cevat'ın o işgal günlerindeki ruh halini ve tutumunu anlamak için Atatürk ile arasında geçen konuşma, Atatürk'ün kararlılığı ve inancı açısından da çok ilginçtir.

Refi Cevat, sorularını bitirdikten sonra ayrılmak üzere ayağa kalktığında, Atatürk: “Bu vatan, içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtulur diye bir sual sormanızı isterdim.” der.

Refi Cevat şöyle cevap verir:

“Ben bu vatanın kurtarılmasını mümkün görmediğim için böyle bir sual düşünmedim. Neyle, hangi askerle, hangi silahla, hangi parayla? Maalesef paşam, vatan kupkuru bir çölden farksız oldu. Affınıza sığınarak arz edeyim ki, artık bu kupkuru çölde hayat belirtisi yok!”

Mustafa Kemal Atatürk'de ona kararlı ve inançlı bir ses tonu ile;

“Çöl sanılan bu âlemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır. O millettir. O, Türk Milletidir. Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse, vatan da millet de kurtulur. Bunu böyle bilesiniz Refi Cevat Beyefendi!” diye söyler ...

Refi Cevat, matbaaya dönünce arkadaşları merakla “Ne oldu? Kemal Paşa ne dedi?” diye sorduklarında şöyle der:

“Şu sıralar Anadolu'ya geçilir, milli direniş harekete geçirilirse, Fransız'ı da, İngiliz'i de, İtalyan'ı da memleketten kovulur, vatan istiklâlini kavuşur, millette esaretten kurtulurmuş! Anladınız mı arkadaşlar? Bu adam deli değil zırdeliymiş!”

Refi Cevat (Ulunay); “İngilizleri bekliyoruz. Türkler kendi güçleriyle adam olamaz. İngilizler elimizden tutarak bizi kurtaracak!” diyen bir Osmanlı entelektüeliydi! (16 Nisan 1920 Alemdar Gazetesi)

Ama onun ve onun benzerlerinin söylediği gibi olmadı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları başardı. Türk Milletinin istiklâli sağlandı. Onurumuz ve gururumuz korundu, devletimiz Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.

Yıllar sonra kendisi ile yapılan bir söyleşide, Refi Cevat'a soruldu: “Milli Mücadele'deki yanlışlarınızdan pişmanlık duyuyormusunuz?”

Yanıldım demedi ama tarihe geçebilecek bir cevap verdi; “O şartlar içerisinde kurtuluş mücadelesine atılıp Türkiye'yi üç büyük devletin pençesinden kurtarmaktan söz edenlere karşı herkes benim gibi düşünürdü. Böyle düşünen tek adam oydu, tek adam!”

İşte böyle aydın, halk önderi diyebileceğimiz yüzlerce binlerce isim işgal günlerinde Refi Cevat gibi düşünüyordu. Ne işgal günlerinde kurtuluşa inanıyorlardı ne Türk insanın ferasetine güveniyorlardı.

Bir tek adam yani Mustafa Kemal Atatürk, böyle düşünüyordu ve tüm imkansızlıklara rağmen başardı. Merak etmeyin bizde başarırız zaten o da öyle isterdi!

Günümüzde yaşanan gelişmelere bakarak asla ümitsizliğe düşmeyiniz. Yalnızlığınız sizi korkutmasın ve ürkütmesin... Böyle bir halde bile başarmak mümkündür! Mustafa Kemal'in yalnızlığı size, bize, hepimize örnek olsun.