Yaklaşık yirmi beş yıldır ülkenin gündeminden düşmeyen en can alıcı iki konu var.

1- pkk

2-Türban.

Gazeteler taranmış olsa en çok kullanılan kelimeler ''türban ve pkk''olacaktır.

Peki bu iki konu neden yirmi beş yıldır gündemimizden düşmüyor? Bu iki konunun ülke gündeminden düşmemesinin nedeni getirdiği kazançtır.

Türban bir siyasi akımın,oturduğu yerde oy sağladığı bir alan haline gelmiştir.Yirmi beş yıldır islamcı çizgide siyaset yapan partilerin en büyük kozu türban olmuştur.

Bu durum ülkenin diğer konularını konuşmamızada engel olmuştur.Türbanlı genç kızlar başındaki örtüyle uğraşmaktan sosyal durumlarını unutur hale getirilmiştir.

Çünkü bir konu siyasallaşmış ise, o konu her sosyal olayında önüne geçer.Birileri çıkıp deseki''seniin işin yok,karnın aç,annenin iş yok,babanın işi yok bunları neden düşünmüyorsun?'' bu sorunun cevabıda türban olacaktır.

Bu durum soygun düzeninden beslenen herkesin de işine gelmektedir.Bütün gençler benim inancım veya özgürlük sorunum dediği türban ile oyalanırken diğer tarafatan sistemin sülükleri o insanların kanının iliğini emmeye devam ediyor.

Son günlerde bu bir özgürlük sorunudur diyenlerin sadece özgürlüğün üniversiteyle sınırlı kalsın demesini anlamakta mükün değildir.Yani orta öğretim ve lisede özgürlük olmayacak üniversitede olacak.

Özellikle sosyalist geçinenlere ve ''yeterli değil ama evet''diyenlerede hatırlatalım dedik.Yani kızını türbanla ilk öğretim okuluna gönderen babanın ''benim kızımın özgürlüğü ne olacak?'' diye sorduğunda ''kural kanun böyle''diye açıklama yapıyorlar.(milli eğitim bakanı konuşması)

 Bu durumda birileri çıkar; üniversitedeki kural kanun neden yok sayılıyor? diye sorarsa cevap ne olacak çok merak ediyorum.

Kısacası dostlar Türkiye öyle büyük bir çıkmazın içine düştü ki ortası yok bu işin.Ya bir taraf çıkacak diyecekki ''türban her yerde serbesttir'',yada diğer birsi diyecekki ''türban her yerde yasaktır''.Çıkmaz bu iki durumun arasında bir yerde duruyor.Çözen kahraman olur diye düşünüyorum.

Bu durumu kapatanda türban oluyor.Türbanla ilgilenen islami kesimler, sendikal hareketlerde veya merdiven altında çalışan türbanlı kızların sosyal haklarının iyileştirmesinde görmüyoruz.Yapılan işçi eylemlerinde ve hak arama mücadelesi içindede görmüyoruz.

Çünkü bu işin ticaretini yapan ve her gün televizyonlarda boy gösteren türbanlı bayanlar ve dindarlık adına konuşanlar türban üzerinde zengin oldukları için onları türbanlının fakirliği ilgilendirmiyor.

Türban olmasa onların yaşam ve geçim damarlarıda orta yerden kalkacak.Bu durumdan dolayı türban meselesi kolay kolay çözülemeyecektir.Çözüm için uğraşanlar çözümsüzlüğü teşvik edenler olduğu için çözülemez diyoruz.

Tıpkı geçmişte cinayeti işleyen derin devlet elemenlarının cinayeti çözmekle görevlendirilmiş olmaları gibi.

Siyasl islamcılar altın madeni bulmuşlardır ve kolay kolay o madeni bırakmaycaklardır.

Kenya  kurucu devlet başkanı Jomo Kenyatta:''Batılılar geldiklerinde ellerinde incil,bizim elimizde ise topraklarımız vardı.Bize gözlerimizi kapayarak dua etmemizi öğrettiler.Gözümüzü açtığımızda ise;bizim elimizde incil,onların elinde ise topraklarımız vardı.''demiştir.

Bende diyorumki dindar kardeşim,türbanlı kardeşim lütfen gözlerinizi açın ve bu oyunu kimin sizin adınıza oynadığını ve kazandığını görün.Bu yoldan kimlerin zengin olduğunu kimlerin siyasi kazançlar elde ettiğini görün ve oyuna gelmeyin.

Diğer bir konu ise pkk.Bu konuda yirmi beş yıldır gündemimizde.Güneydoğuda yıllardır devam eden bu kirli oyunun arkasında kimlerin olduğunu devleti yönetenlerin iyi bildiğini biliyorum.

Ben sıradan bir yurttaş olarak biliyorsam onların bilmediğini kabul etmem demek benim aptal olduğumu gösterir.Bu durumda soru şu:Bu işten kimler kazanıyor.?

Öncelikle ABD kazanıyor.Kuzey Irak'ta kürt devleti kuruldu,güneydoğuda da kurmak istiyor.Pkk ya silahları kimler hangi kişi veya kurumlar sağlıyor? Batılı devletler ve Abd.

Bunu herkes biliyor.İçerde askerin aldığı ve güneydoğuda kullanılan silahların alım satımından kimler para kazanıyor?bunun cevabını devleti yönetenlerin bilmemesi mümkünmüdür?elbette hayır.Açıklasalarda kimler bu yoldan zengin oldu öğrensek.

Anadolunun batısında görev yapan profosyonel asker bir lira alırken,doğuda görev yapan iki lira alıyorsa bunun nedeni sadece pkk terörü diye açıklanamaz.

Buradada birileri kazanıyor.Pkk yı yöneten kadrolar içteki temsilcileri bu işin üzerinden çok büyük kazançlar elde ediyor.Kısacası pkk bizim ülkemizde ekonomiyi ayakta tutan ve soygun düzeninden geçinenlerin geçim kapısı haline gelmiştir.

Hiç bir siyasal yapı ve kurum geçim sağladığı ve yaşamını devam ettirmeye vesile olan kurumların ve yapıların yok olmasını istemez.Bu durumdada pkk olayı bizim ülkemizin gündeminde kalmaya devam edecektir.

Çünkü pkk içerdekilerinde dışardakilerinde geçim kapısı olmuştur.Batılı emperyalist devletlerinde uzun vadeli orta doğu palanlarının bir parçası haline gelmiştir.

Bizim başbakanlarımız ne zaman Abd devlet başkanlarıyla biraraya gelse ''pkk ortak düşmanımız,pkk terör örgütüdür''açıklaması yapılır.Başbakanlar beyaz saraydan büyük moralle çıkar ve ''istediğimiz her şeyi aldık'' diye açıklama yapar.

Beyaz saraya giden başbakanlar şu soruyu neden sormaz hep merak etmişimdir.

Koskoca Saddam ordusunu ve Irak'ı dize getirdiniz Irak'a hakim oldunuz, kuzey Irak'ta Abd egemenliği altında faaliyet gösteren pkk kamplarına lojistik destek yapılmasına neden göz yumuyorsunuz?diye sormaz.

Soramazlar çünkü bu soruyu sordukları anda iktidar olma gerekçeleride ortadan kalkar.Tıpkı bizim besleme basında başbakana soru sormaktan korkan besleme basın mesnsuplarının durumu gibi.

Sonuç olarak pkk olayıda güneydoğu halkının açlığını yokluğunu ve yaşamla ilgili problemlerinin üstüne örtülmüş başka bir örtüdür.

Batıda türban insanların yaşamla ilgili kaygılarının ve ekonomik sorunlarının gündeme gelmesini örterken,doğudada pkk bu görevi yapmaktadır.

Soygun düzeninden beslenenlerde aslında bu durumdan mutludur.Bu durumun devam etmesinden yanadır.Dolayısıyla bu iki konuda kısa dönemde çözüm beklemek hayaldir ve bunun da ötesinde aptallıktır.Soygun düzenine selam yola devam.Sygılarımı sunuyorum.  [email protected]