Korona virüs salgını hayatı her alanda etkiliyor. Dünya genelinde etkili olan virüs, ülkelerde yönetim krizlerine de neden oluyor. Virüs nedeniyle Amerika’da yaşanan olaylar malum.

Sokak gösterilerinde zenci bir kişinin polis tarafından öldürülmesi Amerika’da kriz oluşturdu. Başkan Doland Trump zor günler yaşadı. Hatta yaşananların Amerika’da seçimleri de etkileyeceği üzerinde yorumlar yapılıyor. Batı ülkelerinde de benzeri olaylar yaşandı. İngiltere’de  Başbakanı Boris Johnson'ın Covid 19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan karantina kurallarını ihlal etmekle suçlanan Başdanışmanı Dominic Cummings tartışmalara neden oldu.  Koronavirüs salgını konusunda Türkiye,  gelişmiş dediğimi batı ülkeleri ve Amerika’ya rağmen krizi daha iyi yönetti.

Özellikle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın her gün şeffaf bir şekilde  Korona virüs salgınıyla ilgili verileri kamuoyu ile paylaşması son derece önemli.

Tabu bu dönemde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da hakkını verelim. Böyle bir zamanda insanları kontrol edebilecek yaklaşımlar kolay değil.

Süleyman Soylu sıradan bir siyasetçi değil. Siyasete Ak Parti içinde başlayan biri de değil. Bugün Ak Parti içindeki siyasetçiler içerisinde en deneyimli, değişik siyasi yapıların beklentilerini görebilecek, onlarla diyalog kurabilecek bir kişiliği vardır.

Soylu, daha çocukluğundan bu yana siyasetin içindedir. DYP7’nin güçlü olduğu dönemlerde İl Başkan Yardımcılığı yapmış Hasan Soylu’nun evladıdır.

Sonra Demokrat  Parti Genel Başkanlığı görevinde de bulunmuştur.

İçişleri Bakanlığı görevinde de bir çığır açmıştır.

30-40 yıldır hiçbir İçişleri Bakanı’nın çıkamadığı teröristlerin kontrolünde olan Güneydoğu’daki dağlara çıkıp, Askere, Güvenlik Güçlerine destek olmuştur.

O teröristlerin ‘İşgal ettik’ iması yaydığı dağlarda ‘Burası Türkiye’nin topraklarıdır. Türk Devleti sınırlarına hakimdir” algısını ortaya koymuştur.

Şimdi salgın dönemi…

Bir akşam İçişleri Bakanı ve Sağlık Bakanının açıklamalarındaki farklılık olsa gerek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa ediyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan istifasını kabul etmiyor.

Bakan geri duruyor. Görevine devam ediyor.

O günlerde tartışılan bir konu vardı.

-Soylu, ilk kabine değişikliğinde görevinden alınacak.

Soylu’yu görevden almak değil, o görevi onun gibi yapabilecek birini bulabilmek önemli.

Tabi ki vardır….

Belki Soylu’dan daha ileri seviyede yapabilecek Türk evlatları da vardır.

Ama ne yazık ki siyasi yapılar, böyle kendilerini geçebilecek isimleri kadrolarında olsa bile kabullenemiyor…

Şimdi bakıyoruz, önceki gece Sağlık Bakanı önemli bilgiler verip insanlarımızın 3 kurula uymasını özellikle vurguluyor… Sokağa Çıkma yasağı olmayacağı imasında bulunuyor.

Aradan birkaç saat geçiyor, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla yine 6-7 Haziran 2020 tarihlerinde ‘Sokağa çıkma’ Genelgesi yayınlanıyor.

Bu konu Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun önceden konuşup alması ve ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a imzalatılması gereken bir durumdur.

Ama bakıyorsunuz, Sağlık Bakanı “Sokağa Çıkma Yasağı Yok” imasında konuşuyor.

Sonra İçişleri Bakanı Sokağa Çıkma Genelgesi yayınlıyor.

Hafta sonu ile ilgili plan yapan vatandaş, esnaf, çalışanlar çelişki içinde kalıyor. Kafalar karma karışık. Önceden yapılmış bir randevu, yapılmış bir rezerve var ise iptaller başlıyor.

Bu karışıklık devam ederken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir açıklama yapıyor…

-Çokağa Çıkma Yasağını İptal ettim

Bu durumu görünce Soylu’nun istifası aklıma geldi. İstifa gerekçesi buna benzer bir konuydu.

O günü açıklarken Soylu, “Bedel ödenmesi gerekiyorsa öderim” demişti…

Şimdi de Soylu ‘Sokağa Çıkma’ dedi…

Erdoğan, ‘Sokağa Çık’ açıklaması yaptı.

Bu da arka planda bir krize neden olmasın, veya bir krizden ortaya çıkmasın…

Şunu söylemek istiyorum;

Soylu, İçişleri Bakanı olarak kalsın Soylu’nun yerini MİT Başkanı Hakan Fidan bile gelse zor doldurur…

Böyle krizler yerine, Başkan Tayyip Erdoğan çevresindekilere dikkat edip, yapılacak işlerle ilgili böyle kriz oluşturacak konulara yol açanların analizini yapsın, durumunu değerlendirsin.

Sonuç olarak;  Korona Virüs ile ilgili bir tedavi yöntemi yok. Şu anda tek tedavi yöntemi, kurallara uyum ve bazı sınırlamalar. 

Ne diyelim #EVDEKAL TÜRKİYE